Türkiye için “makul enflasyon” seviyesi nedir?
Türkiye hiç beklemediği bir enflasyon şoku yaşıyor. Gerçi politika değişikliği başladığında “yapmayın etmeyin; enflasyon alır başını gider” diye uyaranlar olmuştu ama halkın büyük bir çoğunluğu fiyatların böylesine artmasını beklemiyordu. Çok değil bundan 5 ay önce yüzde 20’nin altında olan yıllık tüketici fiyat enflasyonu Mart sonunda yüzde 61.14’e yükseldi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, hafta başındaki bir açıklamasında "Yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye indiğini ve bu inişin devam ettiğini göreceğiz" dedi. Bu noktada akıllara hemen “Makul enflasyon sevieyesi ne olabilir?” sorusu geliyor.
“Her ülkenin ekonomik koşulu farklıdır; dolayısıyla herkesin makulü farklıdır” denilebilir.
Ancak optimal ya da ideal enflasyon oranı üzerine dünyada çok yazılıp çizilmiştir ve genellikle yüzde 2 üzerinde uzlaşılmıştır. Mesela İngiltere’de yüzde 2’nin 1 puan altı ve 1 puan üzeri optimal orandır. Avrupa Merkez Bankası’nın optimali ise yüzde 2 ve daha aşağısıdır. ABD Merkez Bankası Fed’e göre ise maksimum istihdam ve fiyat istikrarının sağlanması için en uygun seviye yüzde 2 dolayındadır.
İki ucu keskin bıçak
Enflasyon iki ucu keskin bıçak gibidir. Eğer “çok düşükse” ekonominin deflasyona girme riski vardır. Deflasyon zayıf ekonomik koşulların bir sonucudur. Fiyatlar genel seviyesinde yaşanan sürekli düşüştür. Yani enflasyonun tersidir. İnsanları harcamaktan caydırır çünkü aynı malı gelecekte daha ucuza alma imkanı varken şimdi niye alsınlar. Alım kararları sürekli ertelenir.
Yüksek enflasyonun zararlarını ise bizzat yaşadığımız için çok iyi biliyoruz. Ama yine de yüksek enflasyonun maliyetlerini görmek için Salı günkü “Enflasyon deyip geçmeyin” başlıklı yazıya bakabilirsiniz. https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/enflasyon-deyip-gecmeyin/653951
Yüksek enflasyon ekonomik büyümeyi olumsuz etkiliyor; gelir dağılımını bozuyor; ekonomide dalgalanmalara neden oluyor; uluslararası rekabet gücünü azaltıyor, işgücü piyasasını bozuyor.
Dolayısıyla sıfır enflasyon da yüksek enflasyon da ekonomiler için arzulanan bir durum değil. Bizdeki gibi hiper enflasyon ise hiç değil.
İdealimiz yüzde 5’ten ve makulümüz 10’dan aşağısı
Olması gereken enflasyon seviyesi nedir? Türkiye ekonomisi için ideal enflasyon oranı yüzde 5’in altıdır. Makul seviye ise tek haneli enflasyondur. Yüzde 10’un üzerindeki her enflasyon yüksektir, yani makul değildir. Şimdi olduğu gibi yüzde 50’nin üzeri ise hiper enflasyondur.
Türkiye’de enflasyon 2017 Ocak ayına kadar tek haneli seviyedeydi. Yani makul düzeydeydi. Dolayısıyla biz en son “makul”u 2017 Ocak ayında gördük. O günden beri aralıklarla 3 defa tek haneli enflasyon görülse de genel olarak hep çift hanede kaldı. Yani 5 yıldan uzun bir süredir yüksek enflasyon ortamında yaşıyoruz. Bu durum beklentileri yeniden şekillendirdi. Diğer bir deyişle uzun süre yüksek enflasyon yaşayan her ekonomide olduğu gibi bizde de halkın ve iş dünyasının enflasyon beklentilerini bozdu.
Oysa beklentiyi düzeltmeden makul seviyeye inmek zor; hatta imkansız.
Enflasyon beklentileri enflasyonun oluşmasında önemlidir. Ekonomideki aktörler, yani hem tüketiciler hem de üreticiler fiyatların gelecekte yükseleceği beklentisi ile mal ve hizmet fiyatlarını arttırırlar. Ücret artışlarından kiralara kadar her türlü sözleşme bozulan beklentilere, yani gerçekleşen enflasyona göre yapılır. Böylece hükümet ve merkez bankasının ortaklaşa belirledikleri resmi hedef anlamını kaybeder ve enflasyon oranı geçmişe paralel bir seyir izleyerek kendi kendini besleyen bir sürece girer. Enflasyonda atalet oluşur. Yaşadığımız durum budur.