Türk sigortacılar en zorlu yenileme sürecini yaşadı
Türkiye’deki reasürans fiyat artışları uluslararası ekonomi gazetesi Financial Times’a da konu oldu. Uluslararası ekonomi gazetesi, Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketlerinin ardından oluşan sigortalı hasar miktarı nedeniyle Türk sigorta şirketlerinin reasürans yenilemelerini çok zor geçirdiğini ve iki kat fiyat artışlarıyla karşılaştığını yazdı.
Şiddeti ve sıklığı her geçen sene artan doğal afetler, küresel sigorta sektörü ile birlikte Türk sigorta sektörünü de olumsuz etkiliyor. Geçen yıl global anlamda adeta tavan yapan afetlerden en önemlilerinden birisi de ne yazık ki Türkiye’de gerçekleşti. Sigortalı doğal afet kayıpları konusunda çalışan küresel sigorta organizasyonu CRESTA’ya göre, 6 Şubat’ta Türkiye’de yaşanan ve 6 milyar dolar civarında sigortalı kayba yol açan Kahramanmaraş merkezli deprem, 2023'te ABD dışındaki en büyük doğal afet olarak kayıtlara geçti.
Doğal afet hasarlarının yanı sıra; küresel ekonomideki enflasyonist ortam, artan maliyetler, tedarik zincirindeki sorunlar, devam eden Rusya-Ukrayna savaşı ve bağlantılı enerji krizi, İsrail’in Gazze saldırıları, Kızıldeniz’de ticari gemilere düzenlenen saldırılar başta olmak üzere ekonomik şartları zorlayan gelişmeler, sigorta sektörü ve reasürans piyasaları üzerindeki baskıyı da artırıyor.
Bu çerçevede, 2 Ocak’taki sayısında Türkiye özelinde reasürans fiyat artışlarına dikkat çeken bir haber yayınlayan Financial Times, “Türkiye depreminden sonra reasürans maliyetleri artıyor” başlığıyla verdiği haberinde, yenilemelerde maliyetin yüzde 50 ila yüzde 100 aralığında arttığına işaret etti. Haberde, on binlerce insanın ölümüne sebep olan ve sigorta şirketlerine tahminen 6 milyar dolarlık fatura bırakan felaketin, reasürans yenilemelerinde ‘radikal bir sıkılaştırmaya’ yol açtığının altı çizilerek, ‘Türk sigortacılar, bir nesil boyunca karşılaştığı en zorlu yenileme sürecini yaşadı’ değerlendirmesinde bulunuldu.
Reasürans piyasalarını yakından takip eden BMS Türkiye CEO’su Kerim Gürkan, EKONOMİ gazetesine yaptığı değerlendirmede Financial Times’ın iki kat olarak ifade ettiği rakamın çok iyimser olduğunu söyledi. Gürkan, “Haberin içeriği tabi ki doğru, ancak gerek içinde bulunduğumuz reasürans sözleşmelerinden yaptığım gözlemler gerekse de bu hafta nihai sonuçları öğrenmek için görüştüğüm üst düzey yöneticiler, reasürans maliyet artışlarının Euro ve dolar bazında % 200, hatta % 300 olduğunu teyit ettiler” şeklinde konuştu.
Reasürans maliyetinin yanı sıra enflasyondan kaynaklı genel gider artışlarına da maruz kalan sigorta şirketlerinin fiyatlarını 2024 yılında daha da artıracaklarını ve bunun kaçınılmaz olduğunu dile getiren Gürkan, “Bu artışın tek sebebi birim reasürans maliyetlerindeki fiyat artışları değil. Sigorta şirketlerinin tretelerinin ‘attachment point’leri yükseldi. Kendi üzerilerindeki riskleri devretmek adına daha çok kapasite alma ihtiyacı da gerekti. Yani sigorta şirketleri, sattıkları ürünün (sigorta teminatı) ham maddesi olan reasürans kapasitesini hem birim başına daha pahalıya, hem de de miktar olarak daha fazla alarak 2024’e çok daha ağır bir maliyet yüküyle girmek durumunda kaldılar” şeklinde konuştu.
Sigortasızlığın bedeli ağır oldu
Türkiye’nin 6 Şubat’ta tarihinin en büyük felaketini yaşadığını dile getiren Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, mali kayıpların telafi edilebileceğini belirterek, sigorta sistemine büyük iş düştüğünü söyledi. “Zaten olması gereken de böylesi riskler gerçekleştiğinde sigorta sisteminin işlemesi ve mali yükü vatandaşlar ve dolaylı olarak da devletin üzerinden almasıdır” diyen Yılmaz, şöyle devam etti: “Burada üzülerek söylemeliyiz ki, bu bölgede sigorta penetrasyonu beklediğimiz seviyenin oldukça altında idi. Zorunlu olan DASK’ta bile yüzde 50’nin altında bir orandan bahsediyoruz. 6 Şubat depremiyle Türkiye’de 105 milyar dolarlık bir zarar oluştu. Sigorta sektörü bunun yaklaşık 6 milyar dolarını kapsadı. Normalde batılı ülkelerde, gelişmiş ekonomilerde bu yüzde 5’lik sigortalının ödediği oranın yüzde 30-40’ları gördüğünü söyleyebiliriz. Türkiye sigortasızlıktan ötürü finansal zarara uğradı.”