Turizmde iki kritik başarı unsuru: Hijyen ve güven
Turizm, pandeminin etkilerinin kısa sürede geçmeyeceği ve hayatın hemen normale dönmeyeceğini ilk öngören sektörlerden birisi oldu. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamu, turizm sektöründeki sivil toplum kuruluşları ve yatırımcılar hızlı, kapsamlı ve bilimsel çözümler geliştirmek için büyük çaba gösterdi.
Conrad Istanbul Bosphorus’un deneyimli Genel Müdürü Andreas Jersabeck’e pandemi döneminde aldıkları önlemleri, çalışanlarına verdikleri eğitimleri ve önümüzdeki dönem için beklentilerini sordum. “Şu anda gelecek, bizim için kısa vadeli bir süreç; her ay geleceği yeniden değerlendiriyoruz” yanıtını verdi ve tüm dünyada Hilton grubu olarak uyguladıkları CleanStay programı hakkında bilgiler paylaştı.
“Bir oteli kapattığınızda operasyona yeniden başlamak çok daha zorlu bir süreçtir”
Jersabeck, turizm alanında önde gelen deneyimli bir profesyonel. Viyana Hilton ve Londra Hilton Park Lane’de aldığı çeşitli görevlerden sonra, , Hilton’un bulunduğu Japonya, Almanya, Dubai, Yunanistan gibi çok farklı ülkelerde Satış Müdür Yardımcılığı, F&B müdürlüğü ve asistanlığı gibi pozisyonlarda uzun yıllar çalışmış. Daha sonra, Hilton Dubrovnik, Hilton Kiev, Hilton Watford ve Hilton Doha gibi pek çok otelde yönetim pozisyonunda görev almış. “Bir oteli kapattığınızda operasyona yeniden başlamak çok daha zorlu bir süreçtir” diyen Jersabeck, oteli hijyen ve güvenliğini en üst düzeyde tutmak için 360 derece düşündüklerini belirtti.
Pandemi başlangıcından günümüze kadar olan süreci değerlendirir misiniz?
“Pandeminin başlangıcından itibaren kapılarımız her zaman misafirlerimize açıktı. Hatta o dönemde ülkeden ayrılmak için bekleyen bazı gruplarımız vardı.
Bir oteli kapattığınızda operasyona yeniden başlamak çok daha zorlu bir süreçtir. Bu nedenle biz otelimizin kapılarını açık tutmaya karar verdik. İşimizi ve çalışanlarımızı elimizden geldiğince korumak için misafirlerimiz ve ekip üyelerimiz için gelişmiş hijyen ve güvenlik standartları belirledik.“
Bu dönemde hangi hizmetleri sundunuz?
“Kısıtlama süresi boyunca sınırlı servisle çalıştık. Konuklarımızı ve ekip üyelerini korumak için ekstra önlemler aldık. Hükümetin aldığı tedbirler gereği restoran, bar, SPA, sağlık kulübü ve hamam hizmetlerimizi kapattık. Sadece yiyecek içecek ve oda servisi hizmetimiz aktif olarak çalıştı. “
Doluluk oranları hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Doluluk açısından şehirdeki diğer tüm otellerle aynı seviyede seyrettik. Uluslararası uçuşların ertelenmesi ve karantina dönemi bizi yerel pazara bağlı kıldı. Tüm büyük uluslararası işler ertelendi. Ticari faaliyetler açısından izlemeye ve proaktif olmaya devam ediyoruz. TÜROB tarafından da paylaşılan STR verilerine göre, İstanbul otellerinin doluluk oranı Haziran 2020 için % 13,8 olarak ifade edildi.”
Gelecekteki tahminlerinizi alabilir miyiz?
“Yerel pazar önceliğimiz. Şu anda gelecek, bizim için kısa vadeli bir süreç. Her ay geleceği yeniden değerlendiriyoruz. İç hat seferleri başladığında, tatil ya da toplantı için otelimizi tercih eden misafirlerin geri döndüğünü görmeye başladık.”
Salgından sonra otel hizmet prosedürlerinizden hangileri değişti?
“Restoran, bar, ziyafet faaliyetleri bu dönemde çok değişti. Açık büfe servisi değişti. Artık yiyecekler ekiplerimiz tarafından kapaklı sunumlarla servis ediliyor. Ziyafette, sosyal mesafelerle yeni bir düzene geçildi. Düğünler de bu dönemde küçük düğün kutlamalarına döndü. “
Ekibinizi nasıl bilgilendiriyorsunuz?
“Şu an tüm gücümüzü konuklarımızın kendini güven içinde hissedeceği bir konaklama deneyimi yaşatmak için harcıyoruz. Her zaman ekstra dokunuşlar yapmaya çalışıyoruz. Hilton yönergelerinin yanı sıra hijyen ve sağlık açısından bakanlığın talimatlarını takip ediyoruz. Hilton otellerinde her zaman en yüksek standardı takip ederiz. Ekibimiz yeni önlemler konusunda eğitim aldı ve düzenli aralıklarla eğitimler almaya devam ediyor.
Bu süre zarfında tüm ekibimize açık olmaya çalıştık ve uzaktan çalışma sistemine dahil olan arkadaşlarımızı da Zoom ve diğer dijital araçlar aracılığıyla düzenli olarak bilgilendirdik.”
Otellerinizde COVID-19 vakası var mı?
“Ekibimizden veya misafirlerimiz içinden hiçbir vakaya rastlanmadı. Yakın zamanda Güvenli Turizm Sertifikası için ikinci denetimimizi de geçtik. “
Pandemi Türkiye'de sektörü nasıl etkiledi?
“Alınan hijyen önlemleri, kısa ve orta vadede sektörün toparlanmasında kesinlikle belirleyici faktör olacaktır. İnsanlar bir süre boyunca seyahat etmekten ve otellerde konaklamaktan çekindiler. Bu durum kısa ve orta vadede etkisini gösterecektir. Ancak uzun vadede sektörün kesinlikle iyileşeceğine inanıyorum. Bu krizin uzun vadeli sonuçları tahmin edemesek de, Türkiye'deki sektörümüzün toparlanacağından eminiz ve Türk misafirperverliğinin elçisi olarak yeni misafirlerimizi ağırlamayı dört gözle bekliyoruz.”
Conrad İstanbul Bosphorus'un bu dönemde aldığı yeni hijyen önlemleri nelerdir?
“Conrad İstanbul Bosphorus olarak hijyen ve güvenlik her zaman temel önceliğimiz olmuştu. Ancak şimdi buna daha da odaklandık. Geçmişte, normal günlük faaliyetlerimizin her zaman bir parçası olduğu için bu önlemleri ve standartları misafirlerimizle aktif olarak paylaşmıyorduk. Şimdi ise konukların ve müşterilerin talepleri ve artan hassasiyetlerini göz önüne alarak, operasyonlarımız boyunca yüksek hijyen ve sanitasyon standardını korumak için uyguladığımız tüm tedbirleri ayrıntılı olarak paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz.”
Hastane düzeyinde temizlik prosedürleri
Conrad İstanbul Bosphorus hijyen çalışmalarını“Varıştan ayrılışa kadar olan zaman dilimi” çerçevesinde yürütüyor. Girişte termal kamera; pleksiglaslarla sosyal mesafeli check-in; paketlenmiş yiyecek içecek servisi; sosyal mesafeli fitness merkezi gibi pek çok önlem var. Conrad, “hastane düzeyinde temizlik prosedürlerine” sahip.
Hilton CleanStay
Hilton'un 6.100'ü aşkın tesisinde Hilton CleanStay programı uygulanıyor.
Conrad İstanbul Bosphorus’un da dahil olduğu dünya genelindeki tüm Hilton otellerinde uygulanmaya başlayan program, otelcilik sektöründe bir ilk. CleanStay Mayo Clinic danışmanlığında ve Lysol, Dettol gibi markaların üreticisi Reckitt Benckiser ile hayata geçiriliyor. Misafirler otele girdikleri andan itibaren hiçbir şeye dokunmadan telefonlarını kullanarak QR kodlarıyla oteldeki tüm menüyü görebiliyor. Otel odasında en çok temas edilen 10 nokta detaylı olarak temizleniyor ve her bir yüzey için ayrı bez kullanılıyor. Temizlik tamamlandığında ise odalar mühürleniyor ve misafirler odaya geldiğinde mührü ilk kendileri açıyor.
EventReady
Hilton; etkinlik alanları için küresel toplantı ve etkinlik programı EventReady'yi geliştirdi. Hijyen önlemlerinin maksimum seviyede tutulduğu toplantı odalarında fiziksel mesafeye uygun olarak tasarlanmış alanlar, akıllı teknolojik çözümler, yaratıcı yiyecek ve içecek teklifleri sunuluyor. Toplantı salonları da aynı misafir odalarında olduğu gibi katılımcıların kullanımından önce mühürleniyor.
Müzedesahne kadınların sesi oldu
Yıllardır büyük bir ilgiyle takip edilen Müzede Sahne etkinliğinin dördüncüsü 7-15 Ağustos tarihleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi’nde düzenlendi. Emre Koyuncuoğlu’nun sanat yönetmenliğini üstlendiği Müzede Sahne bu yıl, özellikle pandemi döneminde daha da artarak şiddet gören, zorlanan, tehdit altında yaşayan ve hayatını kaybeden kadınların sesi olmayı amaçladı. Tema, “Adı Sanı, İsmi Cismi’ başlığıyla topyekûn kadın olarak belirlendi.
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer oluşan kasvetli havanın dağılmasını dilediklerini söyleyerek hedeflerini şu sözlerle dile getridi: “Kültür sanat sektörü pandemi döneminde sadece ülkemizde değil, dünyada da en zorlu sınavlarından birini veriyor. Özellikle de pandeminin etkilerini halen en ağır şekilde yaşayan sahne sanatları... Yaşadığımız olağanüstü süreç bize birbirimize destek olmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı… Sanat Kültür ve sanat, global ölçekte hayatı durma noktasına getiren dönemlerden çıkmak için her zaman iyi bir ilaç olmuştur. “
Soldan sağa: Dr. Nazan Öçler - Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü
Nevgül Birsel Safkan - Sabancı Vakfı Genel Müdürü
Emre Koyuncuoğlu - Müzede Sahne Sanat Yönetmeni
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, Sabancı Vakfı olarak, bugüne kadar erken yaşta ve zorla evliliklerin engellenmesi, kız çocuklarının eğitimi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik projeler geliştiren sivil toplum kuruluşlarına verdikleri desteklerle kadınların güçlenmesine katkı sunmaya çalıştıklarını vurguladı.
Ecco pandemide de mağaza açmaya devam ediyor
Türkiye pazarına 2014 yılında giren İskandinav devi ECCO, ülkemizde kısa sürede beğenildi. ECCO Türkiye 2017 yılından beri Avrupa’daki tüm ECCO mağazalarını geride bırakarak, en hızlı büyüyen ülke oldu. Önümüzdeki beş yıl içerisinde Türkiye’de 25 mağazaya ulaşmayı hedefleyen şirket, e-ticarette de iddialı.
Dünyanın en büyük deri ve ayakkabı üreticilerinden olan ECCO, aynı zamanda tüm üretim aşamalarını kendi tesislerinde gerçekleştiren tek ayakkabı üreticisi konumunda. Kendi tabakhaneleri ve fabrikaları olan kuruluş dünyanın önde gelen lüks markalarına da deri tedarik ediyor.
Türkiye’de 11. mağazasını geçtiğimiz ay Optimum Outlet AVM’de açan ECCO Türkiye Genel Müdürü Deniz Erda “Türkiye’deki perakendeciler olarak yerli & yabancı tüm markalar ve alışveriş merkezleri ile aynı akvaryumdaki balıklar gibiyiz. Bu dönemi ancak hepimiz omuz omuza verirsek atlatabiliriz. Bu dönemde giderlerimiz ve masraflarımızı kontrol etmeyi daha iyi öğreneceğiz. 2020 ile ilgili büyüme planlarımızı yurt dışına sunduk ve bu planlar onaylandı. Bizim 100 ülke mağazamız var, bu da 14 binin üzerinde satış noktası yapıyor. Mayıs başı itibariyle ise mağazalarımızın yüzde 90’ınından fazlası kapalıydı. Açılan mağazaların hemen salgın öncesi durumlarına gelmesi tabiî ki mümkün değil. Ancak sunduğumuz farklı kampanyalarla tüketicilerin her zaman yanında olmaya çalışıyoruz.” diyor.