Turizm bu yaz ekonominin dinamizmi olacak
Gözümüz kulağımız döviz hareketlerinde. Zira son günlerde hem döviz kurları hareketli hem de hava trafiğimiz… Tatil bölgelerine rezervasyonların artması turizm sezonu ve ulaştırma sektörü için umut verici... Yıllık 30-35 milyar dolar gelirden bahsediyoruz. Hiç de yabana atılası bir döviz geliri değil.
Döviz getiren kanalları beslemeli ve canlandırmalıyız. Çünkü dövize olan ihtiyacımız çok fazla. Zira ekonominin stresini alacak ana argümanlardan biri de bu... Birçok sektörü de besliyor turizm; istihdam yaratıyor. Otellerde, restoranlarda, tur rehberliği ve diğer turizm hizmetlerinde iş fırsatları oluşturuyor.
Ulaştırmada atılım sürer mi?
Turizmle bağlantılı sektörler de hareketli. Bu yılın sektörleri arasında ulaştırma öne çıkıyor. Bildiğiniz gibi pandemi, savaş derken en diplerde seyreden bu sektör hızla yükselişe geçti. Şimdi de yüksekten uçuyor. Unutulmamalı ki; sürekli zirvede kalamazsınız ancak diğer koşullar uygun olduğu takdirde istikrarınızı korursunuz.
Ayrıca şu andaki derdimiz döviz likiditesi… Zaten Şimşek ve Erdem ikilisinin birincil görevi de bu; dışarıdan döviz getirmek. Sıcak para mı olur ılık para mı olur soğuk para mı olur, fark etmez. Yeter ki döviz olsun ve ekonomiyi durma noktasına getiren döviz darboğazını en kısa sürede aşabilelim.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Sadece turizme bel bağlanabilir mi?
Turizm sektörü öncelikli ve önemli bir sektördür ve ekonomiye hayati katkılar sağlar. Ancak, sadece turizme bel bağlamak yerine, diğer sektörlerle tamamlayıcı bir şekilde düşünmek önemlidir.
Döviz kaynaklarımızı güçlendirmeliyiz
Döviz basamıyoruz; kaynaklarımız ise belli: Turizm, ihracat ve yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın gelirleri... Bunlar içerisinden ihracat gelirlerimizi artırabiliriz ya da turizm gelirlerimizi tırmandırabiliriz. Bu da bizim ihracatçının dövizine el koymaktan vazgeçmemize, turizm sektörünün finansal ihtiyaçlarını karşılamaya öncelik vermemize bağlı.
NOT
Büyümeye turizmin katkısı ne olur?
Sadece büyümeye değil aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası itibarının yükselmesine de katkı sunar. Ülkemizin sıcak güçlerinden biri olan turizm, bölgesel barışa da verdiği katkısı küçümsenmemeli. Bizler zamanında 100 milyar $ harcayarak kurduğumuz turizm makinesi, her yıl 50 milyar $’a yakın kaynak üretme becerisini kazandı.
Gerek tesislerimizin modernizasyonu gerek hizmet kalitemiz, rakiplerimizden daha ileride. Sorun, çeşitlilikte… 18 farklı alanda turizm kabiliyetimiz var ve bunları yeni yeni devreye almaya başladık. Hatta turizm gelirlerinin üçte birini oluşturan gastronomide (yeme içme) daha gidilecek yolumuz var.
Yapılması gereken; deniz-kum-güneş üçgenine mahküm olmamak ve turizmi çeşitlendirmek… Bir de ülkemizin turizm performansını ölçmede toplam ciro yerine, turist başına harcama ölçeğine geçmemiz gerekecek. Tıpkı ihracattaki kilogram fiyatı gibi...
Büyüme, bizim vazgeçilmemiz… Tüketerek büyümenin efsunundan kurtulup, üretim ve ihracata dayalı büyüme anlayışını benimsemeliyiz. Turizm de zaten ithalata en az bağımlı hizmet ihracatıdır.