Turistik hatıra eşya
(Hatıra: Yaşanmış olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz) (TDK)
Yaşanmışlıkları unutulmayacak biçimde eşyalar yardımıyla hatırlama isteği özellikle turistik seyahatlerimiz için oldukça yaygın bir davranış biçimidir. Gezdiğimiz, gördüğümüz yerlerin hafızamızdan eksilmesini istemez ve bunu bir hatıra eşya ile güvenceye alırız. Yaptığımız seyahatlerin gerçek süresinden daha uzun sürmesini, hatıraların hep bizimle diri kalmasını arzularız. Bu tutum ve davranış, seyahatlerin kolaylaşması ve turizmin yaygınlaşması ile birlikte turistik hatıra eşya pazarının büyümesine katkıda bulunmuştur. Farklı tahminler olsa da, turistik hatıra eşya pazarının 20 milyar ABD Doları büyüklüğünde olduğu kabul edilmektedir. Turistik hatıra eşya üretiminin bir şehre faydaları aşağıdaki şekilde belirtilmektedir:
- İstihdam yaratması
- Tanıtıma dolaylı katkıda bulunması
- Şehrin kültürel kimliğini yansıtması
- Yerel el becerilerini gelecek kuşaklara aktarması
Ancak pazarın gelişme ve büyümesi aynı zamanda turistik hatıra eşyaların endüstrileşmesine, aynılaşmasına da yol açmıştır; hepsi bir diğerinin kopyası magnetler, bardaklar ve tişörtler. Özgün ve yaratıcı, bir hikâye barındıran turistik hatıra eşyalar bulmak zorlaşmış, küreselleşmenin sebep olduğu kültürel yozlaşma bu alana da yansımıştır. Buna bir de zevksiz, işinin ehli olmayan üreticiler eklenince ortaya hatıra olarak edinilmeyecek eşyalar çıkmaya başlamıştır. Parmak arası terlik üzerine 8 bin yıllık tarihi olan bir şehri resmeden magnet gibi.
Oysa şehrin kültür ve tarihi ile bütünleşik, benzersiz, estetik, usta işi hatıra eşyalar turistler tarafından “özgün” kabul edilmekte ve ona göre değerlendirilmektedir. Hele bir de hikâyesi varsa! Dünyanın önde gelen seyahat şirketi yöneticilerini kapsayan bir araştırmaya göre şehri özel yapan, şehrin ve insanlarının kültürünü yansıtan hatıra eşyalar turistler tarafından önemsenmektedir. Bu anlamda hatıra eşya faaliyetinin sürdürülebilmesi için en başta yerel yönetimlerin desteğinin şart olduğu vurgulanmaktadır. Tanıtım ve pazarlama desteğinin yanı sıra havaalanı ve/veya liman işletmecilerinin hatıra eşyaların sergilenmesine imkân tanıması o eşyaların üreticilerini teşvik edecektir.
Onca özgün hikâye fırsatı barındırmasına ve zengin folklorik kültürüne rağmen ülkemiz özgün hatıra eşya üretiminde hak ettiği noktada değildir. Onbeş yıl önce bir konuşma için gittiğim Bartın’da bana bir model “Çektirme Tekne” hediye edilmişti. Daha sonra gittiğimde ise benzerlerinden bulamadım, çünkü Çin’den getirilen ucuz model teknelerin rekabeti karşısında yerel ustalar birer birer işi bırakmışlar. İzmir’in Görece Köyü “Nazar Boncuğu” üretimiyle ünlüdür. Fakat onlar da Çin’den yapılan ucuz ithalat nedeniyle şikâyetçidir ve belki de işlerini terk etmektedir.
Yerel yönetimlerden bu olumsuz gelişmelerin ileride ne denli büyük kayıplara yol açacağını bilmesi, idrak etmesi beklenmelidir. Turistik hatıra eşyaya sadece ticari bir mal gözüyle bakmak yapılacak en büyük hata olacaktır.
Haftanın Şehri: BARCELOS, PORTEKİZ
BARCELOS Portekiz’in kuzeyinde yer alan 125 bin nüfuslu bir şehir. Şehir, tekstil ve seramik işindeki ustalığının yanı sıra, özellikle çiftçileri, halk müziği sanatçılarını, dinsel olayları figürsel olarak konu eden bibloları ile ünlüdür. Şehir aynı zamanda UNESCO tarafından “Folklor ve El Sanatları Şehri” olarak kabul edilmiştir.
Fakat BARCELOS’u esas ünlendiren onunla ilgili bir şehir efsanesidir. Geçmiş zamanda şehrin zengini bir şölen düzenler ve etkinlik sona erdiğinde gümüş çatal – bıçak takımının misafirlerden biri tarafından çalındığını fark eder. Misafirler arasında bulunan bir gezgini suçlar ve mahkemeye verir. Gezgin hâkime masum olduğunu anlatmaya çalışsa da inandıramaz ve kızarmış horozunu yemeye hazırlanan hâkim tarafından idama mahkûm edilir. Gezgin son kez şansını denemek ister ve hâkime “eğer ben masumsam bu horoz 3 kere ötecek” der. Tam idam sehpasına götürülecekken kızarmış horoz 3 kere öter ve gezgin serbest bırakılır. Portekiz’de yaygın olarak ve çeşitli boylarda “Barcelos Horozu” biblosu satılır ve çoğunun boynunda da bu hikâye asılıdır.