Tüpçü ekmekçiye saldırdı, mahalle karıştı

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Rusya Ukrayna’ya saldırdı, çevre ülkeleri bir telaş aldı. Özellikle Avrupa ve Türkiye fiziki yakınlığın yanı sıra savaşan iki ülkeye belirli alanlarda güçlü bağımlılıkları olması nedeniyle bu süreçten en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor.

Rusya dünyanın en büyük ikinci doğalgaz üreticisi. Petrolde de en büyük üç üreticiden biri. Avrupa’nın ve Türkiye’nin gazının önemli bir bölümünü o sağlıyor. Mesela Avrupa Birliği kullandığı gazın yüzde 45’inden fazlasını boru hatlarıyla Rusya’dan alıyor ve bu hatların bir kısmı Ukrayna’dan geçiyor. Rus gazı sayesinde Avrupa’da evler ısınıyor, fabrikalar çalışıyor. Bundan dolayıdır ki; Rusya’yı Avrupa’nın tüpçüsüne benzetmek yanlış olmaz.

Rusya gazın vanasını kapatırsa ya da savaş nedeniyle arz aksarsa ne olur? Cevap belli: Dün itibariyle 100 doları aşmış olan enerji fiyatları daha da artar; fabrikalar üretimi durdurur; enflasyon yükselir, hatta bu kesinti uzun süreli olursa işin sonu resesyona kadar bile varabilir.

Bu nedenle ABD ve NATO müttefiklerinin başlattığı yaptırımların Rus gazını ve petrolünü doğrudan etkilememesine özen gösterildiği görülüyor. Mesela bankalararası döviz ödemelerinin yapıldığı “swift” sistemi tüm Rus bankalarına kapatılamıyor çünkü gaz paralarının ödemelerinin yapılabilmesi için SWIFT sisteminin kısmen de olsa açık kalması gerekiyor. Aksi takdirde parasını alamayan Rusya sözleşmeye dayanarak gazı hemen kesecektir.

O nedenle kısa vadede arzı etkileyecek yaptırımlara kimse cesaret edemiyor. Almanya Baltık denizinin altından Rus gazını taşıyacak olan Kuzey Akım 2 projesini durdurdu ama o zaten orta vadede devreye girecek bir projeydi.

Avrupa’nın ekmek sepeti

Rusya-Ukrayna krizi sadece enerji güvenliğini değil aynı zamanda gıda güvenliğini de ciddi şekilde tehdit ediyor. Geçen hafta CNBC internet sitesindeki bir haberde Ukrayna için “Avrupa’nın ekmek sepeti” ifadesi kullanılmıştı. Gerçekten de öyle. Rusya ne kadar “mahallenin tüpçüsü” olarak görülebilirse Ukrayna da aynı şekilde “mahallenin ekmekçisi”dir. Ukrayna buğday, arpa, çavdar ve mısır da önde gelen bir üretici. Ana pazarı Çin ve Avrupa.  Ortadoğu ve Afrika’ya da ürün satıyor. Türkiye de buğdayda ne yazık ki kendi kendine yeten bir ülke olmadığı için son yıllarda açığını Ukrayna’dan yaptığı ithalatla kapatıyor.

Sadece Ukrayna değil, Rusya da dünyanın önde gelen tahıl ihracatçılarından. Ukrayna ile birlikte dünya buğday ihracatının üçte birini gerçekleştiriyor. Hal böyle olunca Rusya-Ukrayna savaşı Avrupa için ciddi sorun oluşturuyor. Düşünsenize; savaştan dolayı ortaya çıkacak arz ve tedarik sorunu nedeniyle Avrupa’da insanların ekmek bulmakta zorlandığını, ya da ekmek fiyatlarının hızla arttığını. Buğday ve mısır fiyatları şimdiden artmaya başladı. Bizim gibi gıda enflasyonunun zaten yüksek seyrettiği ülkeler için sorun daha ağır görünüyor.

Rusya ve Ukrayna’nın önemli oyuncular arasında yer aldığı bakır ve nikel gibi bazı metallerde de benzer bir tehdit var.

Alternatif enerji arayışları

Bu tür bağımlılık Avrupa’yı rahatsız ediyor ancak kısa vadeli çözüm için alternatif üretmekte de zorlanıyorlar. Özellikle oldukça rahatsızlık verici olan enerjideki bağımlılığın çözümü için yoğun bir çaba var. Avrupa uzun bir süredir yenilenebilir enerji kaynaklarının arttırılmasına çalışıyor ama bu alanda bugünden yarına önemli bir ek kapasitenin devreye girmesi mümkün olacak gibi görünmüyor. Hidrojene dayalı çözümler üzerinde de çalışılsa da bazı ülkeler çareyi bir zamanlar şüpheyle bakılan nükleer enerjiye tekrar yönelmekte bulabilirler.

Son bir haftada olanları özetlemek gerekirse; mahallenin tüpçüsü mahallenin ekmekçisine saldırdı; ortalık karıştı; mahalle paniğe kapıldı. Herkes tüpçüye kızgın ama tüpü alacak başka yer şimdilik yok. Yeni tüpçü bulup getirmek zaman alacak; olan ne yazık ki ekmekçiye olacak…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Acaba ne demek istedi? 21 Ekim 2024