Tüketici güveni 152 ayın dibinde Merkez Bankası başka alemde
Dün TÜİK en az PPK’dan gelen faiz kararı kadar önemli bir veri olan tüketici güven endeksinin Ekim sonuçlarını açıkladı. Sonuç bir rekor ile birlikte geldi. Güven 76,8 puan ile 152 ayın en düşük düzeyine indi. En son Küresel Mali Krizin yaşandığı 2008-2009 döneminde bu kadar düşük seviyeleri gören tüketici güveni, Şubat 2009’dan beri ilk kez bu kadar düşük bir değer aldı.
Aslına bakarsanız tüketici güveni bizde yanlış algılanan bir veri. Endeks 76’dan 79’a yükselirse, tüketici güveni yükseldi diye yorumlanıyor. Oysa tüketici güveni 0-200 arasında değer alan bir endeks. 100’ün altında bir sonucun negatif yani kötümserlik, üzerinin pozitif yani iyimserlik olarak okunması gerekiyor.
TÜİK: “Vatandaş ekonomi konusunda 2009’dan beri en karamsar döneminde”
Tüketici güveni en son 2006 yılında 100’ün üzerinde bir değer aldı. Yani 15 yıldır TÜİK her ay tüketicinin ekonomiye bakışında “kötümserlik” tarafında sonuç açıklıyor.
Son açıklanan Ekim verisi ise tüketicinin ekonomiye duyduğu güvenin 2009’dan bu yana en kötümser düzeye indiğini gösterdi. Güveni oluşturan 4 alt endeks de gerilerken, önceki aya göre en sert düşüş, “gelecek 12 ayda hanenin maddi durum beklentisi” nde yaşandı. Yani gelecek yıl kendi ailelerinin ekonomik durumunun kötüleşeceğini düşünenlerin sayısı hızla arttı.
Mevcut ekonomik durum endeksi, zaten tarihi diplerinde gezinirken, gelecek beklentilerinin de düşüşe geçmesi normal şartlar altında ekonomide karar vericilerin başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmesini gerektiren bir durum olmalı. Ama PPK üyeleri tarihi düşük güvene rağmen faizi 2 puan indirmeyi tercih etti. Faiz indiriminin güveni artıracağına inananlarınız varsa yanılıyor. Çünkü içinden geçtiğimiz süreçte güvenin azalmasının nedeni yüksek faiz değil.
Merkez sıkı ile gevşek arasında savruluyor
Göreve gelmesinin ardından sürekli olarak sıkı para politikası vurgusu yapan TCMB Başkanı, son 2 ayda tam aksi pozisyona geçti.
Ağustos PPK toplantı metninde “Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” dedikten hemen sonraki toplantıda, bahsedilen belirgin düşüş gelmemesine rağmen, manşet enfl asyon yanında çekirdek enfl asyona dikkat ettiklerini söyleyip faizi 1 puan indiren Merkez Bankası, dün 2 puan daha indirim yaptı. Üstelik açıklama metninde artık “sıkı para politikası ifadesi” de geçmiyor. Son durumda politika faizi çekirdek enfl asyonun da altına inmiş oldu.
Bu faiz indiriminden kim fayda sağlayacak?
Dünkü indirim bir sayfalık açıklama metninden daha fazlasını hak ediyor. Ekonomik aktörlerin para politikasına inanması/ güvenmesi gerekiyorsa, bu indirimin neden yapıldığı, son iki ayda ekonomideki hangi göstergenin önceki aylara göre iyileştiği ve indirime zemin hazırladığı ve bu indirimden hangi kesimin fayda sağlamasının beklendiği de açıklanmalı.
Tüketici mi, yatırımcı mı, devlet mi?
Tarım sektörü mü, sanayi mi, inşaat mı, turizm mi?
İhracatçılar mı, ithalatçılar mı, sadece iç piyasa çalışanlar mı?
İşveren mi, işçi mi, memur mu?