Trump’ın II. dönem ekonomi politikaları ve etkileri

Prof.Dr. Burak ARZOVA
Prof.Dr. Burak ARZOVA EKONOMİDE GÖRÜNÜM

Bu haftaki yazımı bu yeni döneme ayırdım ancak Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın felaketi hepimizi derinden etkiledi. Yaşamın ülkemizde bir kez daha pamuk ipliğine bağlı olduğunu Bolu Kartalkaya’da yaşanan otel yangını ile öğrendik. Yazıyı yazdığım saatlerde resmi rakamlara göre 79 kişi vefat etmiş, 50’den fazla kişi de yaralı durumda. Vefat edenler içerisinde yakın tanıdıklarımız da var. Tarifsiz bir acı, kelimeler kifayetsiz. Allah vefat edenlere rahmet eylesin, geride kalanlara da sabırlar versin. 

Bu hafta Salı günü ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump’ın ikinci taç giyme törenine şahit olduk. 

Bundan sonra yapacaklarının ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Ancak bu kez ilk başkanlık döneminden çok daha farklı bir dönem yaşayacağımızı anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Üstelik bu yeni döneminde çok tehlikeli bir kişi de her yerde yanında. Bu kişi ‘Elon Musk’. 

Temennim, Başkan Trump’ın bu zor karaktere kendisini fazla kaptırmaması. Elon Musk’ı fazla ciddiye alıp uyarsa dünyayı zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz. 

Başkan Trump, ikinci dönemine başlar başlamaz ilk önce güney sınırına ilişkin olarak acil durum ilan etti ve geçişleri durdurma kararı aldı. Paris İklim Anlaşması’ndan çekildiklerini açıkladı. Kendi petrol ve gaz kaynaklarını kullanacaklarını, yeni dönemde petrol ve doğal gaz kaynaklarını aramaya odaklanacaklarını ve enerji ihraç edeceklerini söyledi. Enerjide acil durum ilan etti. Yabancı ülkelere yeni gümrük tarifeleri koyarak vergiler uygulanacağını, bunun amacının Amerika’yı zenginleştirmek adına olduğunu söyledi. Bununla bağlantılı olarak, ‘Dış Gelir Hizmetleri Ofisi’ kurulacağını ilan etti. Elektrikli araçlar konusundaki düzenlemeyi iptal edeceğini söyledi. 

Yukarıda sayılanlardan hiçbiri sürpriz değil. Trump’ın başkanlık kampanyasını takip ettiyseniz zaten bu getirilen düzenlemelerin vaatleri arasında yer aldığını birden fazla kez duymuşunuzdur. 

Çin’in büyümesinde düşüş emtia fiyatlarını aşağı çeker

İkinci Trump dönemine ilişkin Goldman Sachs Research’ın araştırma raporuna göre; Goldman Sachs Research, potansiyel ABD ticaret politikasının Çin üzerindeki etkisinin daha da doğrudan olmasını bekliyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin, ABD'ye yapılan tüm ihracatta yüzde 60 puana ve ortalama yüzde 20 puana kadar tarife artışlarıyla karşı karşıya kalabileceğini öngörüyor. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi durumunda Çin’in 2025 yılı büyümesinden yaklaşık yüzde 0,7 çalacağını tahmin ediyor. Goldman Sachs ekonomistleri; Çin’in sağlanan teşvik paketleri ve Renminbi’deki değer kaybı ile büyümeye olacak etkinin bir parça dengelenmesi sağlansa da 2025 yılı için Çin’in büyüme tahminlerini mütevazı bir şekilde yüzde 0,2 puan düşürerek yüzde 4,5’e çekmişler. 

Buna göre en doğrudan etkinin Çin’e yönelik olacağı şüphesiz. Çin’in büyümesinin düşmesi sanayi metalleri, petrol ve emtia fiyatları açısından da yönün aşağı olması anlamına gelecektir. Özellikle fiyatlarının düşmesinin, ABD enflasyonunun düşmesi için sağlayacağı olumlu katkı dikkate alındığında, Trump’ın kabinesini enflasyonu düşürmek konusunda görevlendirmesi ile eş zamanlı düşünmek gerekiyor. Çünkü özellikle Kanada’ya yönelik tarife artışlarının kereste fiyatları üzerinden ABD konut piyasasına olası olumsuz etkileri ve genişleyici Trump ekonomi politikaları dikkate alındığında, içeride artması muhtemel enflasyona yönelik en keskin panzehir küresel ölçekte petrol fiyatlarının düşmesi olacaktır.

Petrol fiyatlarının düşmesi şüphesiz bize de çok olumlu yansır. Cari açığın finansmanı konusunda şu an için bir sorun gözükmese de Merkez Bankası’nın kura yönelik politikasını hafifletmesine ve olası sermaye çıkışlarının etkisine yönelik bir dengelenme sağlaması kuvvetle muhtemel.  

Küresel GSYH’de %0,4 düşüş tahmini iyimser

Goldman Sachs ekonomistleri, ABD ticaret politikasındaki değişikliklerin, küresel GSYH'yi %0,4'ü düşüreceğini tahmin ediyor. 

Bence oldukça iyimser kalan bir tahminle karşı karşıyayız. 

Bununla birlikte, genel olarak, ABD’nin uygulayacağı tarifelerin potansiyeline rağmen küresel ekonomik büyümenin 2025 yılında yıllık ortalama yüzde 2,7 artması bekleniyor. Bloomberg tarafından ankete katılan ekonomistlerin medyan beklentisi de bu tahminin hemen üzerinde ve 2024'teki tahmini büyümeyle eşleşiyor. 

Başkan Trump’ın çiçeği burnunda Hazine Bakanı Scott Bessent, "Gerçek şu ki tarifelerin hem gelir elde etme aracı hem de ABD'deki stratejik açıdan önemli sanayileri koruma yolu olarak uzun ve köklü bir geçmişi var. Başkan Trump, tabureye üçüncü bir ayak daha ekledi: Ticaret ortaklarımızla bir pazarlık aracı olarak tarifeler. Büyüklüğümüz bize pazar gücü ve şartları dikte etme yeteneği veriyor. Diğer ülkeler bize, bizim onlara ihtiyacımızdan daha fazla ihtiyaç duyuyor. Bu gücü kullanmamız yeterli " dedi. Tarifeler bir ticaret kozu olacak. Daha önce baz senaryo olarak adlandırdığımız ‘Tarifelerin ticaret kozu olarak kullanılacak olması’ artık gerçekliğini bulmuş oluyor. 

Ticaret Bakanı Howard Lutnick ise ‘Amerika’da üretin’ yaklaşımının bu dönemde önem kazanacağını söylüyor. 

Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanı Stephen Miran ise daha önce yaptığı açıklamada "Gerçekte, Amerika'nın diğer ülkeler kadar korumacı olmadığı tek taraflı bir serbest ticaret politikamız var. Trump'ın önerdiği tarifeler ABD için yılda yaklaşık 450 milyar dolar gelir sağlayabilir. Amerikan pazarına giren yabancı varlıklara vergi koymak, Amerikan ailelerine yeni vergiler koymaktan daha iyi değil mi? Savunma gibi kritik endüstrileri canlandırmak için hedefli tarifelere ihtiyacımız var. ABD, askeri ihtiyaçlarımız olan silahları ve diğer malzemeleri yapmak için büyük ölçüde ithalata dayanıyor. Bu mantıklı değil " diyerek yeni fon kaynağının gelirinin diğer ülkelere uygulanacak vergi ve vergi artışları olduğunu söylüyor. Savunma sanayisinde yerli ve milli kavramlarını bundan sonra ABD’den de duyacağız sanırım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar