Trump zorluyor, Ankara dışlanıyor…

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan, konuşmalarında anti-semitik ifadeler kullandığına ilişkin iddiaları içeren yazılı bir açıklama yapılıyor. Trump ABD’de bastırdıkça, Washington Ankara’daki AK Parti hükümetine kapıları daha sıkı kapatıyor…

ABD’de işler karışık.

Son başkanlık seçiminde yenilgiyi zar zor kabul eden Donald Trump, şimdi de dışarıdan sistemi zorlamaya başladı bile.

Trump’ın ilk el attığı, mensubu olduğu Cumhuriyetçi Parti oldu. Başkanlık dönemindeki azil oylamalarında kendisi aleyhine oy kullanan Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin peşine düştü. Trump’ın “intikamından” ilk nasibini alan da Cumhuriyetçiler’in son dönemdeki en sembolik isimlerinden eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in Temsilciler Meclisi üyesi kızı Liz Cheney oldu.

Liz Cheney, Trump’ın ön ayak olduğu oylama sonrasında, ABD kongresi’nde Cumhuriyetçi parti’nin 3. en güçlü koltuğu olan Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi grup liderliğini kaybetti. Yerine de , Trump’a en yakın isimlerden biri olarak tanınan Elise Stefanik seçildi.

Kongre içindeki bu seçim, Cumhuriyetçi Parti’nin hala Trump’dan vazgeçmediğinin somut örneği.

Emekli generallerin bildirisi

Trump’ın etkisi sadece Kongre içinde de kalmadı; Dışarda da bir grup emekli generalin yayınladığı bildiri ile kendisini gösterdi.

124 emekli general ve amiralin imzaladığı bildiride doğrudan Başkan Joe Biden hedef alındı. “Ulusumuz büyük tehlike altında” cümlesiyle başlayan bildiride, Trump’ın “hileli” ilan ettiği son seçimler hakkındaki şüpheler dile getirildi. Trump’ın Başkanlık döneminde savunduğu Meksika sınırına duvar kurulması gibi fikirlere de destek verilen bildiride, dolaylı ifadelerle 78 yaşındaki Başkan Biden’ın fiziksel ve ruhsal durumunun da “Başkomutanlık yapmaya müsait olmadığı” ima edildi. Bildiride, Biden’ın özellikle Çin ve İran konusunda izlediği politikalar da eleştirildi.

-Burada küçük bir not da aktarmak gerekiyor. Türkiye’de emekli amirallerin Montrö antlaşması konusundaki görüşlerini ifade ettikleri bildirinin ardından yaşananlar malum. ABD’de ise emekli general ve amirallerin “ülkemiz tehlike altında” diye yayınladıkları, Joe Biden yönetimini yerden yere vuran, hattı bizzat Başkan’ın zihinsel kapasitesini bile sorgulayan bildirinin ardından kimse hakkında adli soruşturma yoluna gidilmedi, dava açılmadı, gözaltı ya da tutuklama yapılmadı. Generallerin bildirisi ABD’de “ifade özgürlüğü” çerçevesinde sınıflandırıldı.-

Gerek Amerikalı General/Amiral bildirisi, gerekse Kongre’de Cumhuriyetçi Parti yönetimindeki değişiklik,Trump’ın 2022’de yapılacak ve Kongre’nin üçte birinin değişeceği ara seçimlerde de etkili olacağının ilk adımı olarak okundu Amerikan siyasetinde. Ve elbette Demokratları, özellikle de Başkan Joe Biden yönetimini alarma geçirdi.

Trump zorladıkça, eski müttefikleri dışarda bırakılıyor

ABD’de iç siyasette Trump’ın –belki de daha güçlü şekilde- geri dönebileceğine ilişkin kanı arttıkça, Biden yönetimi de gerek içerde, ama en çok da dışarıda, Trump dönemi izlerini silecek politikalara yöneliyor.

Bundan da doğrudan etkilenen Trump’ın dışarıdaki “müttefikleri” olarak görülenler etkileniyor.

ABD Başkanı Biden’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik soğuk tavrını bir de bu açıdan okumak gerekiyor;

Erdoğan, Trump döneminde Türk-Amerikan ilişkilerini “Devlet Başkanları arasındaki iletişime” indirgemişti. Trump’a Halkbank davası gibi, Suriye’de konuşlu Amerikan askerlerinin çekilmesi gibi pek çok konuda doğrudan istekte bulunmuş, Trump da bu istekleri yerine getirmek için elinden geleni yapmıştı- çoğunu Amerikan bürokrasinin direnişi nedeniyle yerine getiremedi gerçi.-

Joe Biden Başkan olduktan sonra, Türkiye’deki AK Parti hükümetine yaklaşımı “eleştiriden” başka bir şey olmadı. İnsan hakları ihlallerinden, Doğu Akdeniz politikasına kadar hemen her konuda Washington’dan Ankara’ya onlarca eleştiri yapıldı. Türkiye, NATO üyesi olması görmezden gelinerek Çin’le aynı cümleler içinde anılan ülke haline getirildi. Üstüne bir de 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanındığı ABD Başkanlık açıklaması geldi.

Şimdilerde İsrail-Filistin çatışmaları sürerken, Washington’un Ankara’ya bakışında aynı durum yaşanıyor. Ankara’dan “ümmetin liderliği” gibi açıklamalar geldikçe, Biden yönetimi AK Parti hükümetini daha da dışlayacak, dışarda bırakacak adımlar atıyor.

Beyaz Saray ve Amerikan Dışişleri, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaları durdurmak için Pakistan’dan Katar’a, Suudi Arabistan’dan Ürdün’e, Mısır’a kadar bölgedeki tüm ülkelerle doğrudan iletişime girerken, bir tek Ankara’da kimseye Washington’dan telefon gelmiyor.

Üstüne bir de ABD Dışişleri Bakanlığı’nın doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan, konuşmalarında anti-semitik ifadeler kullandığına ilişkin iddiaları içeren yazılı bir açıklama yapılıyor.

Trump ABD’de bastırdıkça, Washington Ankara’daki AK Parti hükümetine kapıları daha sıkı kapatıyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İki kritik tarih 21 Ekim 2024