Trump ve FED

Yeşim SARIŞEN
Yeşim SARIŞEN YAPI KREDİ YATIRIM

Küresel piyasalarda bu yılın ana temaları; jeopolitik riskler, küresel büyüme, enflasyondaki eğilim ve Trump politikaları olmaya devam ediyor.  Trump politikalarının, stagflasyonist etkileri olması bekleniyor ve bu nedenle konu, 2025’in ana temalardan biri olarak önemini koruyor. Özellikle tarife artışları, vergi kesintileri, göçe yönelik ek kısıtlamalar ve deregülasyonlara yönelik adımlar, bu yıl önemli olacak. Diğer taraftan Ukrayna'da savaşın sonlanabileceği yönünde beklentiler de ön planda yer alan konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi için müzakereler yürütmek üzere önümüzdeki haftalarda bir araya gelmeleri bekleniyor.

Başta FED olmak üzere, diğer merkez bankalarından gelebilecek faiz indirim sürecine yönelik beklentiler de piyasalar üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Küresel merkez bankaları şu anda, bir faiz indirimi döngüsünün ortasındalar ancak özellikle, FED ve Trump yönetiminin politikaları şekillendirici olacak. Son dönemlerde ABD Merkez Bankası'nın daha sıkı para politikası yanlısı bir duruşa geçtiğini görüyoruz. Trump politikaları ve olası stagflasyonist etkileri, tahvil piyasası için potansiyel olarak sorunlu konularla dolu gibi görünüyor. Isınan bir ekonomi, tarife ve ticaret savaşı gibi konularla birleşince, tahvil piyasasında riskler yaratıyor.

Hatırlanacağı üzere FED 20 Ocak’taki toplantıda, faizleri beklendiği gibi sabit bırakırken, FED Başkanı Powell, Trump’ın politikaları ve bunların ekonomi üzerindeki etkilerine ilişkin belirsizlik nedeniyle faizleri öngörülebilir gelecekte sabit tutacaklarına işaret etti. Powell konuyla ilgili, “Komite, hangi politikaların yürürlüğe gireceğini görmek için bekleme modunda” olduğunu söyledi ve ek olarak, “Ekonomi üzerindeki etkilerinin ne olacağına dair makul bir değerlendirme yapmaya başlamadan önce bu politikaların açıklanmasına izin vermemiz gerekiyor” diye konuştu. FED Başkanı Powell geçtiğimiz günlerde ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’ne yaptığı sunumda, faizleri indirme konusunda acele etmeyecekleri mesajını yineledi. Powell “Politika duruşumuzun artık eskisine kıyasla önemli ölçüde daha az kısıtlayıcı olması ve ekonominin güçlü kalması nedeniyle politika duruşumuzu ayarlamak için acele etmemize gerek yok” dedi. Powell ayrıca, “Aynı zamanda, politika kısıtlayıcılığının çok yavaş ya da çok az azaltılması ekonomik faaliyeti ve istihdamı gereksiz yere zayıflatabilir” değerlendirmesini yaptı.

Kısacası piyasada, faiz indirimine gidilmeyeceğine dair tartışmalar güçlenmiş durumda. Donald Trump'ın uygulaması beklenen politikaların enflasyonu yükseltebileceği büyümeyi yavaşlatabileceği endişeleri gündemde kalmaya devam ederken, Trump’ın gümrük vergilerini artırması ve FED Başkanı Powell’ın faizleri indirme konusunda acele etmeyecekleri mesajını yinelemesi ile piyasalar bu yıl Eylül ayına kadar FED’in sadece bir çeyrek puanlık faiz indirimine gideceğini fiyatlıyor. FED'in 19 Mart’taki toplantıya kadar makro tarafta tarım dışı istihdam ve enflasyon verileri faiz indirim beklentilerini şekillendiren ana veriler olacağını düşünüyoruz. Özellikle çekirdek enflasyonda beklenenden güçlü bir artış görülmesi durumunda, faiz indirimlerinin tamamen rafa kalkabileceğine dair beklentilerin güçleneceğini tahmin ediyoruz.

Bu doğrultuda FED’in faiz patikasına yönelik sinyaller arayan piyasalarda, bu hafta FED yetkilisi Waller’ın açıklamaları dikkate değerdi. Waller son ekonomik verilerin faiz oranlarını sabit tutmayı desteklediğini ancak enflasyonun 2024’teki gibi seyretmesi halinde politika yapıcıların, “Bu yılın bir noktasında” indirimlere geri dönebileceğini söyledi. Waller, “Eğer kış aylarında yaşanan bu durgunluk geçen yıl olduğu gibi geçici ise o zaman politikanın daha da gevşetilmesi uygun olacaktır. Ancak bu netleşene kadar politika faizinin sabit tutulmasından yanayım” ifadelerini kullandı. Waller geçen hafta açıklanan beklenti üzeri enflasyon rakamlarını “hafif hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi ancak FED’in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksine (PCE) ilişkin tahminlerin daha az endişe verici olduğunu vurguladı.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
PCE verileri izlenecek 30 Ocak 2025
FED duraklar mı? 27 Kasım 2024
İniş yok mu? 16 Ekim 2024
PMI verileri izlenecek 22 Mayıs 2024
PCE verileri izlenecek 25 Nisan 2024