Toplam ücret paketinde seyahat   

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Eğer şirket olarak başarılı olmak istiyorsanız belli nitelikteki kişilere ihtiyacınız vardır. Fakat yalnız siz deği, sizin rakipleriniz de böyle nitelikli kişilerin peşindedir. Eğer aradığınız nitelikteki kişilerin piyasadaki sayıları azsa bunun anlamı, şiddetli bir rekabettir. Bu nitelikli kişileri hem şirketinize cezbetmek ve elde tutmak için ayrı bir çaba harcamanız gerekir. Bu da çalışanlarınıza vereceğiniz parasal ve parasal olmayan olanaklar ile sağlanır. Bu sağlanan olanakların tümüne “Toplam ücret paketi” diyelim.

Toplam ücret paketi

Toplam ücret paketi içinde parasal olmayan olanaklar, çalışana sağlanan çalışma ortamıdır. Örneğin, kişi niteliklerine uygun bir işte mi çalışmaktadır? Kişiye tüm yeteneklerini kullanma olanağı verilmekte midir? Kişi sorumluluklarına eşdeğer yetkilerle donatılmış mıdır? Kişiye değerli ve önemli olduğu hissettirilmekte midir? Bu sorulara verilecek olumlu cevaplar, çalışma ortamının toplam ücret paketine katkısının olumlu olacağını gösterir.

Parasal olanaklar ise şirketin kasasından çıkan, çalışan için harcanan paradır. Bunun başında çalışana her ay ödenen maaş ve belli aralıklarla verilen ikramiye gelir. Bunun yanında kişinin performansına bağlı olarak verilen prim de toplam ücret paketi içinde yer alır.

Zaman içinde şirketler rakipleri arasında bir fark yaratmak için bu toplam ücret paketi içine değişik kalemler eklerler. Bunu gören rakipler de bu kalemleri toplam ücret paketlerinin içine alırlar. Böylece toplam ücret paketi zamanla daha zenginleşir ve genişler. Örneğin, özel sağlık sigortası, lojman, şirket arabası, master bursları, şirket ürünlerinin indirimli satışı gibi kalemler adeta toplam ücret paketlerinin standart bileşenleri olmuştur.

Tebdil-i mekânda ferahlık vardır”

Diyelim ki emek piyasasında bir denge oluştu; yukarda belirttiğim tüm olanakları toplam ücret paketi içinde çalışana sağlıyorsunuz; çalışanın karnı tok, sırtı pek. Ama bu yetmiyor. Rakiplerinize göre bir fark yaratıp çalışanın aklını çelmek, onun kalbini kazanmak için ekstra bir şeyler daha vermeniz gerekebiliyor. İşte bu nedenle, Amerika’daki bazı şirketler çalışanlarına “Seyahat yararları” (Travel Benefits) denen yeni imkânlar sağlamaya başlamışlar.           “Tebdil-i mekânda ferahlık vardır”, bizim ülkede eskilerin çok kullandığı bir atasözüdür . Yani başka bir deyişle, “Bulunduğunuz yeri değiştirmekte bir rahatlık vardır.” İşte eloğlu, bu atasözünün gereğini yapıyor. Bu yer değişikliğini kolaylaştıracak olanakları çalışana sağlıyormuş.

Seyahat yararlarının en kestirme yolu olarak izine çıkan çalışana tatil harçlığı veriliyormuş. Örneğin, Airbnb Şirketi’nin çalışanlarına verdiği tatil harçlığı 2000 dolarmış. Arrivia Şirketi de çalışanlarının özel yıldönümlerinde onlara “Tatil parası” (Vacation Cash) diye bir para veriyormuş. Bu para hava yolculuklarında, tatil köylerinde, araba kiralamada, kruzlarda kullanılabiliyormuş. Bir başka şirket çalışanlarına otellerde indirim sağlıyormuş. Otelde kalırken bir üst sınıf odaya çıkma imkânı veriyormuş. Örneğin çalışan, normal oda parasına otelin kral dairesinde kalabiliyormuş. Düşünün bizim sosyal medya fenomenleri ne yapabilirdi? Köpük içindeki jakuzide özçekim (selfi) yapıp “Cennete geldim, ama hurilerin henüz mesaisi başlamamış” diye sosyal medyada viral olabilirlerdi(!).

Seyahat yararları içinde bir diğer uygulama, çalışanın bir süreliğine çalıştığı yeri değiştirmesi varmış. Farklı bölgelerde veya ülkelerde işyerleri olan şirketler, çalışanlarını kısa süreler için buralara yolluyorlarmış. Örneğin, Conductor Şirketi çalışanlarına, şirketin başka ülkelerindeki ofislerinde yılda iki ay çalışma olanağı sağlıyormuş.

Çalışana sağlanan yararın işverene yararı

Sağlanan "seyahat yararı”nın çalışanları şirkete cezbetmek ve şirkettekileri elde tutmaya yarayacağından söz etmiştim. Bunun yanında, bunun kadar önemli bir yararı daha vardır. Çalışanın performansını artırır. Çalışanın performansı, beşeri sermayesi ve motivasyonunun bir fonksiyonudur. Yine eskilerin çok kullandığı bir söylem vardır. “Çok yaşayan mı, çok gezen mi bilir?” sorusuna cevap olarak “Çok gezen” denir. Neden mi? Seyahat eden kişi farklı yerleri, farklı yaşam tarzlarını görür. Farklı insanlarla temas eder. Bu, kişinin bilgisini, görgüsünü, yani onun beşeri sermayesini artırır.

Performansta rol oynayan bir diğer önemli faktör kişinin morali ve motivasyonudur. Kişi bulunduğu yeri değiştirince ferahlar. Uzun süredir bulunduğu yerin kendisine verdiği, ama belki kendisinin fark edemediği stresini geride bırakır. Günlük rutini kırmış, yaşamına renk gelmiştir. Bu, kişiyi mutlu yapar; kafasını dağıtır, zihnini dinlendirir. Kendi yerine döndüğünde yeni bir istekle, yüksek bir moralle işe koyulur.

Amerikan şirketlerin seyahat yararlarını gündeme getirmesi bir rastlantı değildir. Çünkü yapılan araştırmalar gösteriyor ki, şu anda en verimli çağlarında olan bir kuşağın tercihlerinde seyahat ön sıralarda yer alıyor. Bu kuşak, 1981 ve 1996 yılları arasında doğan ve literatürde “Millennial” diye adlandırılan kuşaktır. Artan kredi faizleri ve enflasyon bu kuşağı araba, ev gibi büyük harcamalardan uzaklaştırmış. Bunun yerine seyahati tercih ediyorlarmış. Amerikan şirketleri de bu gerçeğin ışığında, toplam ücret paketlerine “seyahat yararları” kalemini eklemişler.

Yorum

Çalışana sağlanacak yararlarda yaratıcı olmak, çalışanın ihtiyaçlarına ve tercihlerine kulak vermek gerekir. Başarıda insan kaynağının önemini kavramış kuruluşlar, çalışanı cezbetmek, elde tutmak ve motivasyonlarını yükseltmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar.” Giderlerse gitsinler” türü bilinçsiz ve sorumsuz kabadayılıklara hiç bir zaman yer vermezler..

Yukarıda sözünü ettiğim seyahat yararları (Travel Benefits) bu dönemde bazılarına fantezi gibi gelebilir. Çünkü ülkemizdeki artan ağır ekonomik koşullar hem çalışanları hem de işverenleri zorlamaktadır. Çalışanların büyük bölümü hâlâ Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçları seviyesinde debelenip durmaktadır.. Bu nedenle, belki bu grup için farklılık yaratacak imkânlar yiyecek kategorisinde yer alacaktır. Örneğin, çalışanların çocukları için haftada bir süt, ya da ayda bir meyve sepeti vermek önemli bir fark yaratacaktır. Ya da eşlerin evlilik yıldönümlerinde onlara bir kilo et ya da bir tavuk yollamak çalışanın kalbini kazanacaktır. Çok acıklıdır, ama gerçek maalesef budur.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Mutsuz toplum 12 Kasım 2024
Süt meselesi 05 Kasım 2024