TL ve döviz kredilerde büyüme başladı
Ferda Besli
Bankacılık sektörünü ilgilendiren kararların alınmaya başlaması ve belirsizliğin kısmen azalması ile bankacılık sektöründe uzun zamandır ilk defa yüksek bir kredi artışına şahit olduk ve haftalık büyüme yüzde 1,4 ve yıllık aynı trend devam eder ise yüzde 105’lik bir büyüme denk geliyor. TL ticari krediler 4 trilyon 499 milyar TL’den yüzde 0,8 artışla 4 trilyon 533 milyar TL’na ulaşırken döviz kredilerinde uzun zamandır düşen bakiye ilk defa geçen hafta 2.4 milyar dolar artarak 130.4 milyar TL’na ulaşmıştır. Yıl başında 6 trilyon 29 milyar TL olan ticari krediler 28. Haftada 14 Temmuz 2023 tarihinde 7 trilyon 925 milyar TL olmuştur.
Hem ihracatın hem de yurt içi ticaretin finansmanı için bankaların rollerini artırmaları beklenmektedir ve ekonomi ajandasının en önemli konusu krediye erişim olarak görünüyor. Ticari Bankalarda geçen hafta bir hareketliliği gördük. Bizim önerimiz ihracat finansmanında çok önemli rol oynayan TCMB’mızın da ihracatın finansmanında kullandırdığı TL reeskont kredilerini hızlıca artırması gerekir. Son 5 yıla baktığımızda TL reeskont kredilerinin rezervlere katkısının minimum seviyede olduğunu söylemeliyim. Verilen TL reeskont kredilerinin TCMB rezervlerine katkısı, 2019 22.7 milyar dolar, 2020 23.1 milyar dolar, 2021 21.1 milyar dolar, 2022 17.6 milyar dolar 2023 4.1 milyar dolar (TCMB Projeksiyon). (Kaynak TCMB)
ORAN %10'A ÇIKARILIRSA...
2023 yılında enflasyon ile mücadele ve döviz likiditesi için TCMB tarafından uygulanan sıkı para politikası sonucunda ihracatın finansmanı için kullandırılan TL reeskont kredilerini çok azaltmıştır. 20 Haziran 2023 tarihi itibariyle 293 milyar dolardır. Güncel kur ile bakiye 10.9 milyar dolar olup toplam ihracatımızın yüzde 4’ü seviyesindedir. Bu oranın yüzde 10’a kadar çıkarılması şirketler açısından çok iyi olur ve ihracatımızı daha hızlı artırarak döviz rezervlerimize hızlıca artırabiliriz. Kullandırılan TL reeskont kredisinde getirilecek dövize göre faizde farklılaştırmanın döviz rezervlerine çok önemli katkısının olacağını düşünüyorum ve öneri olarak sunuyorum. Örneğin, kullandırılan TL reeskont kredileri için iki katı ihracat yapılması ve politika faizinden 500 baz puan daha düşük uygulanması ihracatımızı artırmada önemli bir lokomotif olur hem de rezervlerimiz hızlıca kuvvetlenir. Bu şekilde ihracatımız 300 milyar doları geçeceğine inanıyorum. Öte yandan yavaşlayan global talepte ihracatçılarımız için bir silah olur. TL reeskont kredilerinin ihracatımızın şu anda yüzde 4 olan oranının yüzde 10’una kadar çıkarılması ve ihracat bedeline göre farklılığa gidilmesi durumunda rezerv katkısının 40 milyar dolar civarında olacağını hesaplıyorum.
Sonuç olarak, döviz rezervlerinde sürdürülebilir ve yapısal bir konuma gelebilmek için ihracatımızı bankalar ve TCMB tarafından desteklenmesi önemlidir. Bir yandan enflasyonu düşürmek için uygulanması gereken sıkı para politikası bir yandan ekonomimizin fonlanması dengede tutmamız gereken hassas bir çizgidir. Selektif bir para politikası gereklidir ve bu politikanın uygulanmasında öncelik ihracatçıların olduğunu söyleyebilirim.