TL değerli mi, değerliyse ne kadar, yoksa değersiz mi?
Yıllardır süregelen bir tartışmadır. Türk parası değerli mi, değersiz mi? Değersiz olduğunu söyleyene pek rastlanmaz ve genel kabul gören görüş TL’nin çok değerli olduğu, bu yüzden de bir gün mutlaka hızla değer yitireceği, yani dövizin artacağıdır da bu görüş neye dayandırılır, işte o pek belli değildir.
Sahi nasıl anlayacağız TL’nin değerli mi, değersiz mi olduğunu ve doğru hangisiyse oranın ne olduğunu?
Elimizde bilimsel tek veri Merkez Bankası’nın reel efektif döviz kuru endeksi. Merkez Bankası bu hesaplamayı tek bir döviz üzerinden yapmıyor; yani konu yalnızca ne dolar, ne euro. Bu hesaplama Türkiye’nin ticaret yaptığı ülkelerin toplam ticaretteki ağırlıkları ve bu ülkelerin dövizleri dikkate alınarak gerçekleştiriliyor. Ama kabul edelim; ağırlık dolar ve euroda.
Merkez Bankası Türk parasının diğer paralar karşısındaki değer değişimini ölçüyor; Türkiye’deki ve karşı ülkelerdeki enflasyon dikkate alınıyor ve 2003 yılı 100 kabul edilerek oluşturulan reel kur endeksi ortaya çıkıyor.
Paraların birbirlerine karşı nominal olarak değer değişimlerini ölçmek kolay da, iyi ölçülmesi gereken temel veri enflasyon. Diğer ülkelerin enflasyonu da çok önemli değil, çünkü oralarda enflasyon çok yüksek değil. Ama Türkiye’de enflasyon genellikle çok yüksek seyrediyor ve oranın olduğundan düşük hesaplanması gibi bir durum reel kur endeksinin düşük çıkmasına, yani TL’nin değersiz görünmesine yol açabiliyor.
Bir tek döviz üzerinden örnek verelim. Diyelim Türkiye’de enflasyon yüzde 50, karşı ülkede ise sıfır. Bu durumda yılbaşında 100 olan kurun, 150’ye çıkması gerekiyor. Böyle olunca reel değer kaybı ya da değerlenme yok. Ama açıklanan enflasyon yüzde 50 ise ve döviz yüzde 60 artmışsa, TL’nin reel olarak değer kaybettiğinden, TL’nin değersiz olduğundan söz ediliyor. Görünen değerler böyleyken şimdi Türkiye’de olduğu gibi peki niye kamuoyu tam tersine TL’nin değerli olduğunu düşünüyor?
İşte bu aşamada şu soru akıllara geliyor:
“Acaba Türkiye enflasyonu doğru ölçmüyor mu, yani olduğundan düşük mü ölçüyor?”
Merkez’e göre TL değersiz
Durum yukarıdaki örnekteki gibi... Merkez Bankası’nın reel efektif döviz kuru endeksine göre Türk parası değerli değil, tam tersine değersiz.
2003 yılı baz alınarak yapılan hesaplamaya göre 2024 yılı ortalamasındaki (yıl sonu değil, ortalama) reel kur endeksi 62,07 düzeyinde. Yani TL, 2003’ten 2024’e kadar olan dönemde reel olarak yüzde 38 değer yitirmiş. Bu TÜFE bazlı reel kur endeksine göre.
Yİ-ÜFE bazlı endekse göre TL fazla değersiz görünmüyor. 2003’ün 100 olan endeksi 2024’te 93,31’e inmiş.
Eğer Türkiye enflasyonu doğru ölçüyorsa Türk parası değerli değil, tam tersine değersiz ve dövizin uzunca bir süre çok az artması gerekiyor.
Nereden bakıldığı da önemli
Her yıla ilişkin olduğu gibi 2024’ün reel efektif döviz kuru endeksinde de temel ölçü 2003 yılı. O yıl 100 kabul edilerek bir seri oluşturulduğunda biraz önce aktardığım sonuç ortaya çıkıyor.
Ama baz yılı olarak 2003’ü değil de başka bir yılı ya da yılları esas almak nasıl bir sonuç verir?
Bunu görmek için hem TÜFE, hem Yİ-ÜFE için tabloya birer sütun ekledim.
Bu sayede 2024 yılının değeri, acaba baz yılı değiştiğinde nasıl oluşuyor, bunu görmek mümkün hale geldi.
Bu veriyi şöyle okumak gerekiyor. TÜFE bazlı olanda 2003 baz alındığında (ilk satır, ilgili yıl 100 ise 2024 kaç) 2024’ün 62,07 olduğu zaten görülüyor. Peki 2003 değil de 2004’ün 103,03’lük değeri baz alınsaydı, 2024’ün 62,07’si acaba kaç olurdu; yanıt üçüncü sütunda 60,25 olurdu.
Bu şekilde baz yılını değiştire değiştire gidince karşımıza çıkan tablo şu:
TÜFE bazlı reel kur endeksinin 2024 düzeyi, Türk parasının 2021, 2022 ve 2023’e göre reel olarak değerli olduğunu gösteriyor. Ama 2024’teki değer, önceki tüm yıllara göre Türk parasının değerli değil, tam tersine değersiz olduğunu ortaya koyuyor.
Yİ-ÜFE’ye göre ise 2024’teki düzey, TL’nin 2003’ten 2016’ya kadarki dönem baz alındığında değersiz, 2017’den sonraki dönem baz alındığında değerli olduğunu gösteriyor.
İkisi de doğru!
Ortada Nasrettin Hoca’nın “Sen de haklısın, sen de haklısın” demesi gibi bir durum var.
TÜFE bazlı reel kur endeksini değerlendiren biri 2010 yılından 2024’e bakıyor ve “Bu yıl endeks 121,90’dı, TL ne hale gelmiş öyle! 2024’te 62,07’ye inmiş, yani 2010’u 100 kabul edersek 50,91’e gerilemiş, çok değer kaybetmiş. TL mutlaka değer kazanmalı” diyor.
Buna karşı çıkan ve 2022’den 2024’e bakan biri ise “Sen ne dediğinin farkında değilsin, bak bu yıl endeks 54,38’di, 2024’te 62,07’ye çıkmış, yani TL reel olarak yüzde 14 değer kazanmış, biraz değer yitirmesi gerekir” görüşünü dile getiriyor.
Teoride iki görüş de doğru, ne olacak şimdi!
Sonuçta nereden baktığınıza bağlı olarak TL için değerli demek de mümkün, değersiz demek de...
Algı çok başka
Baz yılına göre farklı sonuçlar çıksa da, son yıllarda TL reel olarak değer kazandı, bu tartışılmaz. Zaten Merkez Bankası’nın verileri de bunu ortaya koyuyor.
TL, TÜFE bazlı hesaplamaya göre son iki yıldır, Yİ-ÜFE bazlı hesaplamaya göre üç yıldır değer kazanıyor.
Hele hele TÜFE bazlı hesaplamada geçen yıl ortaya çıkan yüzde 11,4’lük değerlenme, TL’nin şimdiye kadar yıllık bazda kaydedilen en yüksek reel değerlenmesi.
TL son yıllarda değer kazanıyor kazanmaya ama uzun dönemli bakıldığında hâlâ değersiz görünüyor. Dikkat edin lütfen, “Görünüyor” diyorum; çünkü enflasyonun doğru ölçülüp ölçülmediğine ilişkin kuşkular giderilmeden kesin bir yargıda bulunmak, kesin bir ifadeyle “TL değersiz” demek mümkün değil.
BİR AÇIKLAMA:
Bu köşede dün yer verdiğim finansal yatırım araçlarının on yıllık reel getirisine ilişkin verilerle ilgili bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek isterim. Bu veriler yıl sonları itibarıyla hesaplanan nominal getiriler ve yine yıl sonları itibarıyla oluşan enflasyona göre değil, yıllık ortalama getiri ve yıllık ortalama enflasyona göre oluşturuldu. Nominal ve reel getiri hesabının TÜİK’e ait olduğunu da belirtmiştim.