Ticari ve mesleki kazançlarda yoklama ile vergileme dönemi!
Malum bu hükümet döneminin ritüeli haline gelen torba kanun uygulamalarının bir yenisi daha gündemde.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in imzasını taşıyan yani onunla özdeşleşen vergi kanunu değişikliklerinden birisi nihayet yasalaştı. Toplam 61 maddeden oluşan yeni torba kanunun içerisinde vergi ile ilgili 7 kanunda 43 madde ile düzenleme yapıldığı anlaşılıyor.
Kanunun tümüne bakılacak olursa asgari kurumlar vergisi gibi yeni düzenleme dışında özgün ve nitelikli bir düzenleme yok. Vergi cezalarıyla ilgili çok sayıda düzenleme var. Böyle bir düzenlemeyi “vergi adaletini sağlama” hedefiyle bağdaştırmak mümkün değil.
Kamuoyunda tartışılan önemli konular ya unutulmuş ya da ertelenmiş durumda. Yeni yasama dönemi için beklemek boş bir hayal.
Kaldı ki bu vergi düzenlemeleriyle ilave vergi hasılatı da sağlamak kolay değil. Basına yansıdığı şekliyle Maliye’nin yaptığı etki analizi hesaplamasına göre beklenen ilave vergi 120 milyar lira olarak ifade ediliyor.
Bunları bir tarafa bırakarak bu kanunla devreye giren yeni bir düzenlemeden bahsedelim.
Düzenlemenin özü şu: “Ticari ve mesleki kazanç elde eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için günlük hasılat tespiti yoluyla gelir vergisi matrahlarının belirlenmesi”.
Kanunun 3. maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun daha önce yürürlükten kaldırılmış (mülga) 69. maddesi yeniden ihdas ediliyor.
- Kapsama ticari ve mesleki kazanç elden eden gelir vergisi mükellefleri dahil edilmiş,
- Aynı faaliyetleri yürüten kurumlar vergisi mükellefleri için de bu düzenleme geçerli,
- Bu firmaların bir ayda en az 3 kez ve bir takvim yılında da en az 12 kez olmak kaydıyla günlük hasılatlarının tespiti hedeflenmiş,
- Hasılat tespitini Maliye Bakanlığı’nın vergi müfettişleri veya yoklama memuru gibi diğer vergi elemanları yapacaklar,
- Vergi elemanlarının yapacakları denetim sonuçlarından hareketle o firmanın aylık ve yıllık hasılatları tespit edilecek,
- Tespit edilen hasılatlar ile anılan firmanın kayıtlarında yer alan hasılat arasındaki fark yüzde 20’den fazla olanlar mercek altına alınacak,
- Bu firmalar vergi dairesi tarafından izaha davet edilecek,
- Verdikleri izahat yetersiz görülürse gerekli vergi tarhiyatı yoluna gidilecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.
Şimdi gelelim bu düzenlemenin pratiğine yani uygulamasına…
Bu madde gerçekten ve etkin bir şekilde uygulanabilir mi? Vergi idaresinin denetim ve yoklama memuru sayıları yeterli mi? Bu yolla vergi hasılatı sağlanabilir mi? Daha da önemlisi vergi mükelleflerinin vergiye uyumu sağlanabilir mi?,,,
Bu soruları çok daha fazla artırabiliriz.
- Her şeyden önce ticari ve mesleki kazanç elde eden gelir ve kurumlar vergisi mükellef sayısı neredeyse 2 milyon. Oysa vergi denetimi yapan müfettiş sayısı 8 bin civarında ve yoklama memurları da bir o kadar değil. Dolayısıyla bir denetim elemanı başına düşen mükellef sayısı yüzlerle ifade edilebilir.
- Mükellefin iş yerinde yoklama yapmanın zorluğu unutulmamalı. Gece kulübü, bar, pavyon gibi eğlence yerlerinin, açık mekân veya depo niteliğindeki iş yerlerinin hasılatlarının tespiti çok zor olabilir.
- Bir ayda en az 3 ve bir yılda en az 12 tam günün geçirileceği işyerinde mükellef ile diyaloğu sağlıklı bir şekilde sürdürmek ve sonlandırmak da bir başka sıkıntı olabilir.
- Yoklama sonucu düzenlenen tutanaklar ve ona bağlı olarak hazırlanacak raporlar ya da tarhiyatlar sonucu yeni bir ihtilafın önü açılmış olabilir.
- Bu ihtilaf vergi mahkemelerinde ve üst yargı yerlerinde en az 5 yıl zaman alabilir. Yani vergi uyuşmazlıkları sayısı milyonlara ulaşabilir.
- Üstelik sonuçları da Maliye açısından hüsran olabilir.
Dolayısıyla şimdiden söyleyelim. Bu düzenleme kolay kolay işlemez ve sonun da kaldırılır. Yapılanlar da boşa çıkmış olur. Daha da kötüsü vergi idaresinin etkinliği ve saygınlığı Zarar görür.
Sözün özü; Sorunları görmezden gelmek ve etrafında dolaşmak yerine, ciddi bir iş olan vergiciliği her yönüyle düşünerek icra edip ülkenin önemli bir sorununa çözüm getirmek lazım.