Ticari krediler ve enflasyon
Zafer ÖZCİVAN
Ekonomist
Bankalar, tasarruf sahiplerinden topladıkları döviz ve TL mevduatlarını bireysel ve kurumsal olarak ihtiyaç sahiplerine kredi olarak veren finans kurumlarıdır. Günümüzde krediler basit şekilde bireysel ve kurumsal olarak iki ana grupta toplanmıştır.
Gelişen bir ekonomide artan üretim çeşitliliği, ihracatın en önemli faktörlerden biri olması, ithal ikame ürün üretme amaçları işletmeleri kredi kullanmaya teşvik etmektedir ve özellikle üretim işletmeleri büyüme için alternatif aramak durumundadır ve daha da ötesi devlet bu tür işletmelere kamu bankaları aracılığıyla destek kredisi vermekte yani üretime teşvik etmektedir.
Bir ülkede ekonomik büyümenin en önemli faktörlerinden biri de üretim hacmi ve çeşitliliğinin çoğaltılmasıdır. Böylece uluslararası pazarlarda rekabet etme imkânımız artacak, global dünyada ülkemizin prestiji artacak ülkemize döviz girdisi sağlanacak, devletin vergi gelirleri artacaktır.
Hepimizin bildiği üzere 2021 yılı ağustos ayından bu yana uygulanan düşük faiz politikası ile birlikte yükselen döviz kurları nedeniyle yükselen enflasyon ekonomik hayatımızı negatif yönde etkilemeye devam etmektedir. Bu kararın alınmasıyla birlikte ihracat, istihdam, üretime dayalı büyüme hedeflenmişti ve program uygulanabilirse son derece doğru bir karar olacaktır. Çünkü hep söylediğimiz gibi üretim kalkınmanın temel ögesidir. Üretim yapmak için de üreticilerin teşvik edilmesi gerekir. Öncelikle üretimde kullanılan hammadde ve yarı mamullerin %50 sinin yurt dışından tedarik edilmesi nedeniyle dövizle alınmakta ve kurlara bağlı olarak maliyetin yükselmesine sebep olmaktadır. Dolayısıyla üretimde birinci öncelik ithal ikame malların ülkemizde üretilmesi ve hem üretim maliyetlerinin düşürülmesi hem de dışarıya paramızın gitmesini engellenmesidir.
Politika faizlerinin düşmesiyle birlikte nominal faizlerinin de düşme eğilimine gireceği beklentiler arasında olmasına rağmen ticari kredi faizleri az da olsa yükselme eğilimine girdi. Çünkü bildiğiniz gibi politika faizi bankaların merkez bankasından ihtiyaçları oranında aldıkları paranın faizidir. Hiçbir banka da karsız iş yapmayacağına göre üstüne karlarını koyup sanayicilere veya ihtiyaç sahiplerine satacaklardır.
Gönümüzde ticari ve sınai kredilere baktığımızda hacim olarak maksimum seviyeye ulaşmıştır. Çünkü enflasyon oranı yüksektir ve özellikle ÜFE oranı %114 civarındadır. Kredi maliyetleri ise %25-30 aralığındadır. Dolayısıyla işletmeler enflasyon yüksek olduğu için kredi kullanmayı tercih eder duruma gelmişlerdir.
2022'nin ilk üç ayında TL ticari kredi hacminde artış 340 milyar TL'ye ulaştı. Rakam, geçen yılın aynı dönemine göre 10'a katlandı. Üretici enflasyonu yüzde 114 iken ticari kredi faizlerinin yüzde 25'de kalması, şirketlerin kredi talebini patlattı.
Hükümet yüksek enflasyona rağmen faizleri düşük tutunca, şirketlerin kredi talebi patladı. TL ticari kredi hacminde artış, 2021'in ilk üç ayında 33 milyar TL, 2021'in son çeyreğinde 188 milyar TL olmuştu.
İşletmeler için düşük faizli kredi kullanmak, özellikle yüksek enflasyonun yaşandığı dönemlerde karlıdır. Çünkü girdi maliyetlerindeki artış oranı kredi faizlerinden daha yüksektir ve ucuz maliyetle enflasyon artışından faydalanılmış olarak ürün satılacaktır. Maliyet muhasebesi departmanlarının ve yönetim birimlerinin en çok sevdikleri iş ortamı, faizlerin düşük, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerdir. Bu süreçte işletme karlıklıları da artacaktır.
Faizlerin düşük olduğu süreçte karlılık oranı maksimuma çıkan işletmeler banka ve finans kurumlarıdır. Düşük faiz oranı ile aldıkları parayı daha yüksek faizle kredi olarak kullandırmaktadırlar. Hatta günümüzde hazine bonosu faizleri %25 civarındadır. Bankalar merkez bankasından aldıkları parayı sadece devlet tahvilinde kullansalar bile kayda değer kazanç elde edeceklerdir.
2022'nin ilk üç ayında toplam TL kredi hacmi 380 milyar TL artarken, bu artışın yüzde 90'ı ticari krediler kaynaklı olmuştur.
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere krediler Ağustos 2021’den itibaren büyüme trendine girmiştir. Çünkü kredi maliyetleri enflasyonun altındadır