Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muş YGM sorununu çözer mi?
2008 yılı yazında gümrük idaresinin önemli ihtiyaçlarını karşılayacağı düşünülen Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği (YGM) sistemi ihdas edildi. Bir nevi kariyer meslek diyebileceğimiz YGM sistemi ile ilgili olarak bugüne kadar köşemde çok sayıda yazı yazdım. Aksaklıklara/yapılması gerekenlere/idarenin yaptığı düzenlemelere/sistem üzerindeki idari ve yargısal karmaşaya dikkat çektim.
Anlaşılamaz bazı konular vardır. 13 yıl geçmiş. İyi niyetle oluşturulan bir meslekle ilgili mevzuat bu kadar çok dava konusu olabilir mi? Ne yazık ki öyle oldu. Örnek alınan Yeminli Mali Müşavirler (YMM) sistemi bir türlü bu meslekte netleşemedi. Danıştay’ın verdiği ve kimin kazandığı belli olmayan her karar sonrasında ortalık karışıyor. Davalaşma süreci sürüyor.
Davalarda anlaşıldığına göre; ana argüman olarak deniliyor ki; “idare yapacağı işleri kime devredeceğinin kriterlerini belirleyebilir…” Zaman içinde gereklilik duyulduğunda kriterlerin değiştirilmesi/ilave yapılması bir yere kadar makuldür. Ancak bu kriterlerin YGM tarafından verilen hizmetlerin niteliği ve gerekleri ile uygun olması gerekmez mi?
Örneğin 65 yaş kriteri hangi ölçülerle veya yasalarla bağdaşıyor(önceki bazı bakanların bilgisiyle veya isteğiyle konulan). 2008 yılında gerekli koşulları sağlayan bir kişi YGM şirketi kuruyor ve 13 yıldır faaliyet sürdürüyor Deniyor ki; tamam 65 yaşını doldurdun şirketinin ana sözleşmesindeki faaliyetlerini artık yapamazsın. Yani kısaca şirketi kapat veya başkasına devret diyor. 13 yıldır biriktirdiği maddi manevi değerleri ne yaparsan yap diyor. Çalıştırılan personelin geleceği/bunların kıdem tazminatları/şirketin mal varlığının akıbeti/vergisel sorumluluklar hiç düşünülmüyor. Bu kriter YGM sisteminin ruhuna da uymuyor. Örneğin; yeni kurulacak bir YGM şirketin, belli bir süre sonra bu kriter nedeniyle kadük olacağını bildiği için dolambaçlı yollara sapmayacağını garantisi ne olabilir? Keza; ortakların sermaye oranlarını da en az %20 olarak belirlemek de sorunlu bir konu.
Haydi kazanılmış hak kavramını geçtim de yaş kriteri nedeniyle şirket tasfiyesine veya başkasına devredilmesine zorlamanın Türk Ticaret Kanunu’na uygun bir yönü var mı Allah aşkına. Hani dense ki; “…YGM iken kurduğun şirket sahipliğin/ortaklığın/sorumluluğun devam etsin ama başlarken olmayan ve şimdi koyduğum 65 yaş kriteri nedeniyle YGM faaliyetlerini yapma..” bir nebze olabilir belki. Esasında buda haksızlık. Yani bir düzenlemenin önünü ve sonuçlarını iyi hesap etmek gerekmez mi? Gümrük müşavirlerinin 70 yaşından sonra sağlık raporu ile görevlerine devam ettiklerine bakınca YGM’lerin yaptığı iş bunlardan çok mu önemli. Evet, ikisi de önemli ama yaş farklılığı yaratmanın hizmetle bir ilgisinin olmadığı da açık.
Sayın Mehmet Muş’tan önceki bakanların sorunu çözmedikleri bir gerçek. Halen bu konudaki dava devam ediyor. Davalara neden olmadan düzenleme yapmak mümkün değil midir? YGM ve çalışanları ile bunların aileleri dikkate alındığında binlerce kişi yapılan değişikliklerden direk etkileniyor. Sistemin idareye kazandırdığı avantajlar ve devlete kazandırdığı istihdam primleri ile vergiler dikkate alınmıyor. Binlerce kişinin etkileneceği düzenlemeleri yaparken yeni Bakanımızın hassasiyetle konuya yaklaşacağını ve dava sürecini beklemeden bu sorunu çözeceğini YGM’ler ummak istiyor.