Tesla: Ayaklarınızı ve portföyünüzü yerden keser
Geride bıraktığımız çarşamba günü itibarı ile Tesla’nın piyasa değeri Toyota’yı aşarak şirketin dünyanın en büyük otomobil üreticisi olduğunu ilan etti. Global otomotiv pazarında payı sadece yüzde 0,5 olan (yani büyüme potansiyeli çok yüksek) Tesla 2019 yılında 367.500 araba üretti. Global üretim ise 72.5 milyon seviyesinde. Satışları 2019 yılında 24.6 milyar dolar olan Tesla’nın tahtından indirdiği Toyota’nın satışları ise 275.4 milyar dolar (Japonya’da mali yıl 31 Mart’ta bittiği için rakam 2020 1. Çeyrek sonu itibarı ile) karı ise 19.1 milyar dolar. Tesla ise 2019 yılında 862 milyon dolar zarar etti (demek ki kara geçme potansiyeli var).
Klasik değerleme yöntemleri ile açıklanamayacak bu durumu tartışmayacağım veya “biz de teknoloji üretmeliyiz” içerikli faydasız truism girişimlerinde bulunmayacağım. Parantez içinde ironi olarak paylaştığım noktalar gerçekten de pozitif fiyatlamaya katkıda bulunan noktalar. Ancak değerlemenin bu kadar yüksek olması yukarı hareketin bittiği anlamına da gelmiyor. Tesla veya EV olarak tabir edilen elektrikli araç üreticileri ESG standartları öne çıktıkça daha yüksek talep ve destek görecek. Diğer bir önemli nokta Tesla’nın 2. Çeyreği karda kapatması durumunda S&P endeksine dahil edilmek için gerekli koşulları yerine getirmiş olacağı. Yani “prestiji” biraz daha artarken pasif fonlara da otomatik olarak dahil olacak. ABD başkanlık seçimleri kendi başına bir yazı konusu olsa da 17 Ocak 2020’de daha detaylı olarak paylaştığım ESG standartları açısından da önemli bir seçim. Konu Demokratların adayı Biden’ın kazanmasından öteye Senato’nun Cumhuriyetçilerin elinde kalıp kalmayacağı da. Zira tam bir Demokrat zaferi vergiler, dış politika vs gibi konularda değişikliklere neden olurken ESG konusunda da çok daha katı bir politika görmemiz anlamına gelecektir. Demokratların daha yeşil bir ekonomiye geçiş konusunda ajandaları Trump’ın uygulamalarına oranda çok daha sert ve aceleci. Bu nedenle petrol, kömür vb şirketlerin aleyhine ve fakat Tesla gibi daha cevre dostu (aslında EV üretimi yapılan yerlerin de karbon salınımına bakılsa ilginç bir gerçek ortaya çıkacak) şirketlerin lehine kararlar hızla uygulamaya geçecektir. Finans piyasası da alokasyonlarını bu yeni gerçeğe göre ayarlamaya başladı bile. Virüs krizi olmasa bu yılın en öne çıkacak gelişmelerinden bir tanesi ESG, yeşil ekonomi, yeşil finans vb konular olacaktı. Virüs bu konuyu ötelemiş olsa da ortadan kaldırmış değil.