Teşekkürler Marmara Grubu Vakfı…
Marmara Grubu Vakfı (MGV) tarafından bu yıl 26’ncısı düzenlenen ve Rusya-Ukrayna savaşı, bölgesel çatışmalar, küresel belirsizlikler, enerji krizi, gıda güvenliği, iklim değişikliği ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi başlıkların ele alındığı "Avrasya Ekonomi Zirvesi “ Güvensizliği Bitir, İşbirliğini Başlat” sloganıyla düzenlenen etkinliğe 17 cumhurbaşkanı, 44 ülkeden başbakanlar, milletvekilleri ve diplomatlar, parlamenter ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile iş dünyası ve akademisyenler katıldı.
Zirvenin davetlileri arasındaydım.
Derleyebildiğim notları sizlere sunmak istiyorum.
MGV Başkanı Dr. Akkan Suver konuşmasında Avrasya Ekonomik Zirvesi'nin entelektüel bir platform olduğunu belirterek, zirvelerin 26 yıldır Asyalı, Avrupalı, Afrikalı, zaman zaman da Amerika'nın ünlü düşünürlerini, devlet insanlarını, akademisyenlerini, iş insanlarını ve din adamlarını bir araya getirdiğini söyledi.
Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin ticareti geliştirmenin ve yüksek yaşam standartlarına yönelik en iyi koşulları yaratmanın peşinde olduğunu ifade eden Suver, Avrasya Ekonomi Zirveleri bir zenginler kulübü değildir.
Avrasya Ekonomi Zirveleri sadece güçlülerin, parası olanların katılabildiği bir platform da değildir. Aksine; Avrasya Ekonomi Zirveleri bir düşüncesi olanın, üretken bir değere sahip olanın oluşturduğu bir platformdur.
Söyleyecek sözü olanın burada yeri vardır.
Biz 26. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde küresel işbirliğinde barışın önemini ele alırken büyük Atatürk’ün “Yurtta Barış, Cihanda Barış” deyişindeki haklılığını da; ulusal ve uluslararası boyutta 26. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde gündeme getireceğiz.
Atatürk’ün “Benim en büyük eserim Cumhuriyet” diyerek tanıttığı Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkesi demokrasidir.
Türkiye Cumhuriyeti aklın ve bilimin ışığı altında kurulmuştur.
Demokratik, laik, sosyal ve hukuk ilkelerinden oluşan modern, çağdaş, uygar ve medeni bir devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri yüzyıl önce atılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzyıllık muhteşem mazisini yurdumuza teşrif edecek yabancı misafirlerimize, 26. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde özen ve dikkatle anlatmaya çalışacağız.
Marmara Grubu Vakfı ve Avrasya Ekonomi Zirveleri olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı’na büyük önem vermekteyiz.
İnanıyoruz ki; Türkiye’nin 100 yıllık Cumhuriyet felsefesi bir barış felsefesidir.
Hürriyet ve bağımsızlığın değerini bilen, çağdaş, eğitimli, yüksek ruh yapısına sahip fedakar gençlerin elinde Cumhuriyet, daima yükselecek ve sonsuza kadar yaşayacaktır.
Yüksek Türk kültürü ve Türk kahramanlığının ürünü, Türk’ün onurlu varlığının ve geleceğinin en değerli hazinesi olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuzluğa değin korumak azmiyle nice yüzyıllara diyoruz” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı..
Yaşanan deprem felaketi sebebiyle toplantıya katılamayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajını İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in mesajı da Azerbaycan Enerji Bakanı Parviz Şahbazov tarafından okundu.
- Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde, bir uygarlık projesi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini, temel ilkelerini, devrimlerini ve ekonomik yapısını tarihle çağdaş buluşma olarak Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Gjorge İvanov, Prof. Dr. Nizami Caferov özel bir oturumda ele aldılar.
Cumhurbaşkanları Paneli öncesi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Marmara Vakfı tarafından Onur Madalyası verildi.
Onur madalyasını yine Onur madalya sahibi Eski Romanya Cumhurbaşkanı Dr. Emil Constantinescu takdı.,,
Zirvenin son gününde konuşan Gül, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler için taziyelerini iletti.
Depremin etkilediği tüm şehirleri gezdiğini ve tarifi mümkün olmayan bir yıkımla karşılaştığını belirten Gül, şöyle devam etti:
“Ülkelerimizi hazırlıklı yapmamız gerektiğini görmüş olduk.
Hem felaketler öncesinde hem de sonrasında önemli ama öncesi daha önemli çünkü yıkımla karşılaşmayalım.
Bu acıyı minimize etmek için hazırlanmak gerekiyor.
Şehirlerimizi düzgün yerlere ve binalarımızı iyi yapmak gibi şartlar gerekiyor.
Ülkelerimizi iyi yönetirsek, kurumları doğru, kurallarımızı doğru yaparsak ve yüksek standartları uygular ve uygulandığını kontrol edersek, gerektiğinde cezalar verirsek, felaketler ortaya çıktığında mücadele daha kolay hale gelir.
”Gül, deprem sonrasında sivil toplum kuruluşlarının öneminin bir kez daha anlaşıldığına dikkati çekerek, Türk halkının dayanışmasının da dünyaya örnek olduğunu kaydetti.
Dünyanın birçok ülkesinden yardım için Türkiye’ye gelen ekiplere de teşekkür eden Gül, bu yardımların asla unutulmayacağını söyledi.
Rusya- Ukrayna savaşına da değinen Gül, “BM Güvenlik Konseyi üyesi Rusya, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve siyasi yapısını hedef almış oldu.
Bu acı bir şey.
Dünya barışını sağlamakla görevli ülkelerin sorumluluğu tabii ki daha çok.
Bunlardan birisinin, savaşı tüm BM ilkelerini çiğneyerek başlatması en acı şey” diye konuştu.
Savaşı durdurmak için tüm ülkelerin daha aktif rol alması gerektiğini vurgulayan Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu savaşı durdurmak için herkesin elinden geleni yapması lazım.
Kim, hangi inisiyatifi alırsa onu desteklemek lazım.
Zararın neresinden dönersek kârdır diye düşünmeliyiz.
Bütün ülkeler eminim bu yönde çalışıyorlar.
Türkiye de hükümetimiz de elinden geleni yapıyor” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’da konuşmasında, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının, ancak birlikte işbirliği içerisinde araştırılması ve uluslararası pazarlara ulaştırılması halinde her iki tarafa da fayda sağlayacağını söyledi.
Kıbrıs’ta 2004’te “Annan Planı” olarak anılan plana Kıbrıslı Türklerin "evet", Kıbrıslı Rumların ise "hayır" oyu verdiğini hatırlatan Tatar, ancak hayır diyen GKRY’nin ödüllendirilerek tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne (AB) üye yapıldığını dile getirdi.
Tatar, “Bu anavatanımıza, bizlere (KKTC’ye) yapılan en büyük haksızlıktır.
Uluslararası anlaşmalara rağmen bizleri bu şekilde dışlamak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs üzerindeki hakkını, hukukunu görmezden gelerek, Kıbrıs’ı bir Yunan adası ve Türkiye’yi 'AB’nin bir üyesi değildir' diye Doğu Akdeniz’den dışlamak, Kıbrıs’taki garantörlük haklarını görmezden gelerek ve bu şekilde teraziyi ve bütün dengeleri altüst etmek bence kendilerine yakışan değil ama maalesef bunları yaşadık ve bunları yaşamaya devam ediyoruz.
Biz Türkiyesiz bir yere gitmeyiz ” dedi.
Konuk cumhurbaşkanları , başbakanlar milletvekilleri ve programda yer alan tüm konuşmacılar Ülkemizde yaşanılan deprem felaketi nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ilettiler..
Marmara Grubu Vakfı 26 yıldır aralıksız sürdürdüğü Avrasya Ekonomi Zirveleri ülkemizin dış politikalarında ve ekonomik ilişkilerimizin gelişmelerinde çok önemli katkılar sağlamak bağlamında takdir edilecek, alkışlanacak etkinliklerdir.
Zirvenin oluşumunda , konuşmasında dile getirdiği değerlerimize sahip çıkan başkan dr. Akkan Suver’e emeği geçenlere , konuşmalarıyla ülkemizde yaşadığımız acılara ortak olma ve desteklerinin devam edeceğini açıklayan tüm konuklara bir yurttaş olarak teşekkürlerimi sunmak istiyorum..