Teknoloji modayı demokratikleştiriyor

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Joor CEO’su Kristin Savilia, “Bu sene gerçekleştirdiğimiz 16 sanal etkinlikte, 125 bin perakendeciyi markalarla bir araya getirdik; her gün ortalama 400 ile bin 600 civarında bağlantı sağladık. Dünyanın farklı yerlerinden gelen bu alıcılar, eski iş modelinde, bu markalara ulaşamayacaklardı” diyor.

COVID-19 salgını ve bu salgınla hız kazanan dijitalleşme sürecinin radikal anlamda değiştirdiği sektörlerden biri de moda. Online satışların geleneksel mağaza perakendeciliği ile ciddi bir rekabete girdiği bu dönemde, dijital platformların gücü artıyor.

Joor, moda markaları ile perakendecileri bir araya getiren dünyanın en büyük online satın alma platformlarından birisi. 144 ülkeden 200 binin üzerinde moda perakendecisinin 8 binin üzerinde marka ile buluştuğu dijital platform, ayda 1.5 milyar dolar brüt ürün hacmine ulaşıyor.

Türkiye de ilk kez bu sene, Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul kapsamında 37 tasarımcı ile Joor’a katıldı. Görüşlerini aldığım Joor CEO’su Kristin Savilia, platformun Türk markalarının dünya pazarlarına ulaşması açısından çok önemli fırsatlar sunduğuna dikkat çekiyor.

COVID-19 sürecinde hazır giyim ve perakende sektörünün büyük bir dönüşüm yaşadığını ve değişen ekonomik çevreye uyum sağlamak için daha verimli iş modellerine yöneldiğini kaydeden Savilia, bu süreçte yükselen bir diğer değerin de sürdürülebilirlik olduğunu ifade ediyor. Savilia’nın öne çıkardığı konular şöyle:

• Dijital etkinlikler kolaylık ve verimlilik sağladı

“Fiziksel gösterimlerin önemine inanıyoruz ve geri gelmelerini umuyoruz. Bunun yanı sıra, dijital etkinlikler de devam edecek; çünkü markalar ve perakendeciler bu yeni keşfedilen kolaylıktan vazgeçmek istemeyecekler. Pandemi öncesinde perakendeciliğin büyük bir bölümü geleneksel yöntemlerle yürüyordu. Özellikle B2B alanında teknolojinin rolü pek de bilinmiyordu. Bugün geldiğimiz noktada, teknolojinin pazarı demokratikleştirdiğine inanıyoruz. Bu sene gerçekleştirdiğimiz 16 sanal etkinlikte, 125 bin perakendeciyi markalarla bir araya getirdik; her gün ortalama 400 ile bin 600 arasında bağlantı sağladık. Dünyanın farklı yerlerinden gelen bu alıcılar, eski modelde olsaydı, bu markalara ulaşamayacaklardı. Dijital fuarların güçlü olmasının bir diğer nedeni, moda haftasının zaman sınırlamasını ortadan kaldırması ve çok daha uzun bir zamana yayabilmesi. Bu arada, dijitalin sağladığı kolaylık ve verimlilik karşısında, markaların ve perakendecilerin yeniden kağıt işlemlerine dönmek, ya da eskisi kadar seyahat etmek isteyeceklerini düşünmüyoruz.”

• Sezon sayıları azalıyor, cinsiyetsiz koleksiyonlar artıyor

“Sektör çok daha sürdürülebilir bir yapı kazanıyor. Joor olarak bu dönüşüme destek veriyoruz. Fuarların birleştiğine, Saint Laurent, Michael Kors gibi markaların sezon sayılarını düşürdüğüne şahit oluyoruz. Bir diğer gelişme de, çok sayıda markanın cinsiyetsiz koleksiyonlara yönelmesi. Sanal fuarlarla birlikte, numune ihtiyacında da azalma söz konusu. Aynı zamanda, seyahat ihtiyacı ortadan kalktığı için, sektörün karbon ayak izi de ciddi ölçüde düştü. Dolayısıyla, bu süreç, gereksiz üretim süreçlerinin ve gereksiz seyahatlerin sona ermesine yol açtı.”

• Sosyal fayda yaratan iş modelleri önem kazanıyor

“Bir Z kuşağı annesi olarak, paylaşım ekonomisinden, cinsiyetsiz koleksiyonlara kadar, gençlerin öncülük ettiği tüm değişiklikler bana gurur veriyor. Bu değişimin, Türkiye dahil, dünyanın tamamına yayılıyor olması çok heyecan verici. Joor’da yer alan markaların ve perakendecilerin büyük bir bölümü, sosyal fayda yaratmanın ve bunu iş yapış modellerinin bir parçası haline getirmenin önemine inanıyorlar. Joor olarak taahhüdümüz iyi bir kurumsal vatandaş olmak. Bu kapsamda, pandeminin ilk başlarında, platformumuzda yer alan medikal kurumlarla üreticileri bir araya getirdik ve güvenlik ekipmanı üretiminin sağlanmasında aktif bir rol üstlendik.”


365 gün açık pazaryeri

Türk markalarının Joor ile erişimlerini artırıp, global perakendecilere ulaşabileceğini söyleyen Kristin Savilia, bu süreçte markalar ve perakendeciler arasındaki etkileşimi dijital hale getirdiklerini ve böylece 365 gün canlı olan bir pazaryeri sunduklarını ifade ediyor. Savilia’nın yorumları şöyle: “Bu süreçte yenilikçi hizmetler geliştirdik. Sanal fuarlarımız zaten vardı. Bunlara ek olarak, stil videoları yükleme ve 360 derece görüntüleme yeteneği yarattık. Bu sayede alıcılarımız karar verirken zenginleştirilmiş görüntüler, videolar ve içeriklere ulaşabiliyorlar. Alıcıların Zoom üzerinden iş birliği kurabilecekleri yeni bir hizmet ekledik. Sanal fuarları desteklemek amacıyla, Joor Passport adında yeni bir uygulamayı hayata geçirdik. Bu uygulama kullanıcılar için tek durak noktası oluşturarak, fuar ve moda haftası deneyimini bir arada sunuyor. Tek bir uygulama ile tüm verilere ulaşmak mümkün oluyor.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar