Teknik personel neden yetişmiyor?
Özellikle Covid-19 Pandemisinden sonra, tüm dünyada eğitimden başlamak üzere, sosyal ve iş yaşamına kadar birçok şey değişti. Yaşantımıza “Hibrit çalışma”, “Uzaktan Eğitim” veya “Çevrimiçi Toplantı” gibi daha önce hiç kullanmadığımız kavramlar girdi. Buna ek olarak Z Kuşağının (1995-2010 yılları arası doğanlar), okulları bitirip, iş hayatına dahil olmaları ve farklı düşünceleri nedeniyle gerek iş yaşamında gerekse sosyal yaşamda önceki kuşaklardan farklı düşünceleri ve beklentileri de dahil olunca, değişim kaçınılmaz oldu. Ayrıca son 2-3 yılda yaşanan ekonomik krizler, ülkemiz coğrafyasında devam eden savaşlar ve yaşanan doğal afetler (Deprem, yangın ve sel baskınları…vs.) de toplumumuzda insanların davranışlarını etkilemiştir. Son olarak ülkemizde hızla artan okul ve üniversite sayısı -ki bunların çoğunun eğitim kalitesi ciddi bir şekilde tartışılabilir-, devlet okulları ile özel okullar arasında oluşan eğitim ve fiyat uçurumu, sonunda iş dünyasını direkt olarak etkilemektedir.
Bu yıl üniversite girişlerinde çok sayıda açık kontenjanın kalması da ayrıca bir tartışma konusudur ve kuşkusuz birkaç yıl sonrasında iş dünyasını etkileyecektir.
İş dünyasında gerek girişimci gerekse yönetici olarak insan faktöründen yararlanmak kaçınılmazdır. Peki, günümüz iş dünyasında onlarca farklı sektör ve yüzlerce farklı iş kolunda işleri yürütebilecek insanları bulmak ve yetiştirmek nasıl bir süreç?
Yaptığım onlarca iş görüşmesi ve toplantılarda, en çok şikâyet edilen konuların başında teknik personelin bulunamaması gelmektedir.
İş dünyasında teknik personelin yetişmemesi, çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bu faktörleri şöyle sıralayabiliriz.:
Eğitim Sistemindeki Eksiklikler:
Türkiye'de mesleki ve teknik eğitime yeterince önem verilmemesi, teknik personel yetiştirilmesinde büyük bir eksiklik yaratmaktadır. Ayrıca, üniversitelerde, meslek yüksek okullarında ve meslek liselerinde verilen eğitimlerin iş dünyasının beklentilerini tam anlamıyla karşılayamaması da bu sorunun nedenlerinden biridir.
Pratik Deneyim Eksikliği:
Eğitim kurumlarında teorik bilgiye odaklanılırken, pratik deneyim kazandırma konusunda eksiklikler bulunmaktadır. Öğrencilerin sahada yeterince deneyim kazanamaması, iş hayatına girdiklerinde yetersiz kalmalarına neden olmaktadır.
Teknolojik Değişimler ve Yetersiz Güncelleme:
Teknolojinin hızla değişmesi ve gelişmesi karşısında, teknik personel sürekli olarak kendini güncellemesi gerekmektedir. Ancak, bu konuda hem bireyler hem de eğitim kurumları yeterli hıza ulaşamamaktadırlar.
Yetenekli Gençlerin Farklı Alanlara Yönelmesi:
Teknolojik ve dijital alanlarda kariyer yapmak, gençler için daha cazip hale gelmiştir. Özellikle yazılım, dijital pazarlama gibi alanlar, teknik mühendislik ya da zanaat becerilerinin önüne geçmiştir.
İş Gücü Piyasasının Koşulları:
Düşük maaşlar, kötü çalışma koşulları ve yeterli sosyal hakların olmaması, teknik mesleklerin cazibesini azaltmaktadır. Bu da yetenekli gençlerin bu alanlara yönelmesini engellemektedir.
Üretim Yapan İşletmelerin Büyük Şehirlerde Konuşlanması:
Büyük şehirlerimizde yaşam şartları maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle, küçük şehirlerden teknik eğitim gören insanların taşınmalarının çok zor olması.
Beyin Göçü:
Özellikle kalifiye teknik personelin yurtdışına gitmesi, ülke içinde bu alanda açık oluşmasına neden olmaktadır.
Kuşkusuz birçok faktör daha sayılabilir. Ancak bu sorunların üstesinden gelinmediği sürece, üretim yapan veya teknik destek sağlayan şirketlerde teknik personel bulamama sıkıntısı artarak devam edecektir. Bu durum üretimden başlamak üzere, satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreci olumsuz etkileyecektir.