Tekfen olarak 'eko-ekonomi'ye inanıyoruz
Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, “Tekfen olarak, ekolojiyi merkeze alan ekonomiye, yani Sayın Nihat Gökyiğit’in ifadesiyle ‘eko-ekonomi’ konseptine inanıyor ve faaliyetlerimizi doğayla barışık bir şekilde sürdürmeye her zaman önem veriyoruz” diyor.
“Bugün sürdürülebilirlik kavramı altında konuşulan konular, 64 yıl önce üç ortak tarafından kurulan Tekfen Holding’in, faaliyete geçtiği ilk günden itibaren etik, çalışan hakları, toplumsal fayda ve çevreye saygı başlıkları altında ele aldığı ve titizlikle hareket ettiği konular oldu. Hatta bildiğiniz gibi kurucularımızdan Nihat Gökyiğit ve değerli dostu rahmetli Hayrettin Karaca, TEMA’nın kuruluşunu, Nihat Bey’in Tekfen Holding’deki ofisinde gerçekleştiren ve çevre konusunu, 1992 yılında imzalanan Rio Anlaşması’ndan bile önce ülkemizde şirketlerin gündemine sokan, devletin bu konuda bir politikası olması gerektiğini dile getiren vizyoner isimler. ”
Bu sözler Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin’e ait. Tekfen Holding’in CDP Türkiye İklim ve Su Lideri ödülü almasının temelinde de Murat Gigin’in ifade ettiği bu vizyoner bakış açısı var.
“Sürdürülebilirlik stratejimizi, en basit haliyle ‘Geleceğin Temelinde’ mottosuyla tanımlıyoruz” diyen Murat Gigin, müteahhitlik, bitki besini, tarımsal üretim ve gayrimenkul geliştirme sektörlerindeki faaliyet gösteren Tekfen Holding’in sürdürülebilirlik vizyonunu şöyle anlatıyor:
Ekolojiyi merkeze alan ekonomi
“Holdingimizin kurucuları Ali Nihat Gökyiğit, rahmetli Feyyaz Berker ve rahmetli Necati Akçağlılar, karakter ve iş felsefesi olarak topluma, dünyaya fayda sağlayan bir bakış açısıyla yola çıkmış insanlar. Dolayısıyla bu bakış açısı bizim için yeni bir konu değil, adeta DNA’mızda olan konular. Dünyanın her geçen gün tahrip edilmesi, başta toprak, su, hava, bitki örtüsü ve biyolojik çeşitlilik konusunda yaşanan gelişmeler gezegenimiz için büyük tehdit oluşturuyor. Ekonominin lokomotifi olan şirketler de bu gerçeğin bir parçası olarak, faaliyetlerinde artık gezegenimize, içinde bulundukları çevreye ve toplumlara karşı çok daha dikkatli, saygılı ve sorumlu davranmak zorundalar. Tekfen olarak, ekolojiyi merkeze alan ekonomiye, yani yine Sayın Nihat Gökyiğit’in ifadesiyle ‘eko-ekonomi’ konseptine inanıyor ve faaliyetlerimizi doğayla barışık bir şekilde sürdürmeye her zaman önem veriyoruz.”
Toplumun refaha ulaşmasına köprü oluyoruz
“Stratejimiz, faaliyet alanlarımızda dünyanın farklı bölgelerindeki insanların gıda, altyapı hizmetleri ve barınma ihtiyaçlarını karşılamamıza, dolayısıyla toplumsal refaha yaptığımız katkıya vurgu yapıyor. Bu anlamda Tekfen olarak, toplumların sosyo-ekonomik gelişimine katkıda bulunuyor, bir bakıma refaha ulaşmalarına köprü oluyoruz. Toplumsal refahı artırma ana hedefiyle faaliyetlerimizi sürdürürken, aynı zamanda sanayi ve altyapı ilişkisi, sürdürülebilir şehirler, insan hakları, üretim ve tüketimde sorumlu yaklaşımlar geliştirilmesi ve iklim krizi ile mücadele gibi konulara odaklanan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni kendimize rehber ediniyoruz.”
Tarımın vazgeçilmez yeri nihayet anlaşıldı
“Kırk yıldır tarım sektöründe varlık gösteren bir kurum olarak, pandemi nedeniyle tarımın hayatımızdaki vazgeçilmez yerinin tüm dünya tarafından nihayet anlaşılması, bu zor günlerde yüzümüzü güldüren ender gelişmelerden biri diyebilirim. Halihazıra stratejik odağımızda olan tarıma, aynı inanmışlıkla yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Salgın, gıda alanında büyük ölçüde ithalata bağımlı ülkeler için sorun oldu. Birçok hükümet gıda sektöründe işsizlik, fiyat artışı, gıda güvenliği ve gıda arzı gibi alanlarda yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçebilmek amacıyla önlemler aldı. Bu önlemleri, tarım ve gıda dağıtım zincirinin sürekliliği, tarım değer zincirinin finansal açıdan sürdürülebilirliği, tarım işçiliği, yerel gıdayı özendirme, tarımda dijitalleşme ve veri paylaşımı olarak sıralayabiliriz.”
Avrupa Komisyonu’ndan tek seferde sağlanan en yüksek fon
“Tekfen Mühendislik şirketimiz, Avrupa Komisyonu’nun en büyük araştırma ve inovasyon fonu olan Horizon 2020 programı kapsamında, “Enerji sistemlerine esneklik sağlayan, yenilenebilir kaynaklara bağlı çözümlerin gösterilmesi” proje için, Türkiye’de şimdiye kadar tek seferde sağlanan en yüksek fon desteğini aldı. Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi teknolojisinin geliştirilmesine yönelik bu projenin ticarileştirme aşamasında, Tekfen Mühendislik kilit bir rol üstlenecek.”
Esnek, dayanıklı ve kısa tedarik zincirleri tercih edilecek
“Salgın, küreselleşmenin avantaj ve dezavantajlarının yeniden değerlendirilmesini sağladı. Çok hızlı bir değişimin kolayca gerçekleşmesi zor olsa da, dünyada kalıcı değişiklikler bekleniyor. Küreselleşme yerine daha korumacı, içe kapanan yaklaşımlar öne çıkacak. Özellikle üretimi kendi kendine yeten ülkeler avantajlı olacak. Uluslararası ekonomi ve ticarette yaşanacak değişimler, devletleri, bazı maliyetlere katlanma pahasına, ‘yerlileşme’ arayışına itecek. En ucuz tedarikçiyi bulmak yerine güvenilir ve yakın tedarikçi bulmaya yönelim artacak. Küresel tedarik zincirine bağlı firmalar, risklerini en aza indirmek için esnek, olası kesintilere karşı dayanıklı, daha yerel-kısa ve sağlam tedarik zinciri sistemi kuracaklar. COVİD-19 salgınının ardından yeniden şekillenecek olan lojistik sektöründe sahip olduğumuz limanlarımızın imkân ve kapasitelerini genişletmek hedeflerimiz arasında.”