Tek hedef: Huzur

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Yitirdiğimiz huzur

Cüce şubat bize boyundan büyük sıkıntılı günler yaşattı. Binlerce canımızı yitirdik. İnsanlar sadece canlarını değil, evlerini, ocaklarını; doğdukları, yetiştikleri ve yaşadıkları, şehirlerini yitirdiler. Göçük altından sesleri gelen canları kurtaramamanın acısı altında ezildiler. Güvendikleri dağlara kar yağdığını gördüler. Geleceğe olan güvenlerini yitirdiler. Ve hayatta kalanların sıkıntıları hâlâ devam ediyor. Şubat böyle geçti, mart geldi. Badem ağaçları ile birlikte gönlümüzde umutlar açmaya başlamıştı ki, bu kez siyaset dünyasında patırtı koptu.

Havada bir belirsizlik ve güvensizlik var. Seçim olacak mı, olmayacak mı? Olacaksa ne zaman olacak? Nedir bu belirsizlik? Seçimi neden olması gereken zamanda yapmıyoruz? Halbuki, seçim zamanını ve seçilme koşullarını düzenleyen bir anayasamız var, yasalarımız var. Anayasa sanki ateistin başucundaki dini kitap gibi. Yasalar ise uygulamaya gelince eğilip bükülüyor. Demokrasi ile yönetilen bir ülkede bulunması gereken kurumların çoğu erozyona uğramış. Üç Y, yani yasama, yargı ve yürütme, tek bir Y’ye dönüşmüş. Zaten koca demokrasi bir tek seçim kurumuna indirgenmiş. O bari düzgün işlesin diyorsunuz. Ama o bile işlemiyor. Hep havada bir belirsizlik ve güvensizlik. Hiç bir kuruma güvenemiyorsunuz, geleceğinizden kaygı duyuyorsunuz. Bu durum huzurunuzu kaçırıyor.

Televizyonu açıyorsunuz; orada da deprem ve siyasetin sarsıntıları yer alıyor. Mevkileri ve yaşları gereği gençlere örnek olmasını beklediğiniz kişiler konuşurken çocukları odadan uzaklaştırma gereği duyuyorsunuz. Salladıkları parmakları, yüreklerindeki kini her taraflarından kusan yüzlerini görüyorsunuz; ürküyorsunuz. Sosyal medyaya bakıyorsunuz; bir yığın yalan, dolan. Nikâh masasından sevgilisine kaçan gelin hikâyeleri.

Ülkenin içinde bulunduğu durumu görünce içinizde depremler oluşuyor. Benim gibi yaşını başını almış insanlar son baharlarının huzurunu bulamamanın huzursuzluğunu yaşıyor. Bir ülkenin geleceği, ümidi olan gençler ise yarına umutla bakamıyor. Doğdukları ülkede huzur bulamayan gençler, geleceklerini başka ülkelerde arıyorlar. Bütün bunlar arasında yüreğinizdeki deprem ve artçıları devam ediyor.

Bir araştırma

Biz kendi dertlerimiz arasında debelenirken acaba dünyanın diğer köşelerinde neler oluyor diye dış basını da hep izlerim. İngiliz “Independent “gazetesinde yayınlanan bir haber ( The top bucket list goals for adults wanting to try something new) ilgimi çekti. Bu haberde Birleşik Krallık’ta (UK) yetişkinler arasında yapılmış, hedefler ile ilgili bir araştırmanın bulguları konu edilmiş.    

Araştırmaya katılan yetişkinlerin %67’si gelecek aylarda hayatlarında değişiklik yapmak istiyormuş.

Katılımcıların %64’ü de şöyle düşünüyormuş: Hedef denilince insanlar aşırı derecede ciddi hedeflere odaklanıyor. Halbuki bunun yerine daha zevkli hedefler olması gerektiğini belirtmişler.

Katılımcıların %59’u geçmiş yıllarda kendilerine hedef koyduklarını belirtmişler. Ancak hedeflere ulaşma oranı %30 civarında imiş.

Birleşik Krallık yetişkinlerinin önde gelen 20 hedefi şunlarmış:

1- Daha çok spor yapmak

2- Zayıflamak

3- Daha çok tasarruf yapmak, para biriktirmek

4- Daha çok su içmek

5- Sağlığına dikkat etmek

6- Stresini azaltmaya çalışmak

7- Daha çok seyahat etmek

8- Daha az karışık bir ev düzeni sağlamak

9- Aile ve arkadaşlara daha fazla zaman ayırmak

10- Daha az israf etmek

11- Daha çok okumak

12- Sağlığı liste başına koymak

13- Hayatı dolu dolu yaşamak

14- Daha çok dinlenmek, makul bir saatte uyumak

15- Daha az alkol almak

16- Aile ve arkadaşlarla daha iyi ilişkiler kurmak

17- Yemek yapmaya daha fazla zaman ayırmak

18- Yaşamın dümenine geçmek

19- Daha çok çevre dostu olmak

20- Sosyal medyada daha az zaman harcamak

Sonuç

Acaba böyle bir araştırma Türkiye’de yapılsa ne sonuç elde edilirdi diye düşündüm. Bütün bu yaşadıklarımızdan dolayı sanırım hedeflenen ilk şey, “Huzur” olurdu. Artık istekler, Ziya Osman Saba’nın “Yetişir” şiirindeki sevgilinin istekleri kadar mütevazi:

“Evine misafir geleyim

Kahvemi sen pişir

Taze doldurulmuş sürahiden

Bir bardak su ver

Yetişir.”

Huzurlu bir Türkiye dileğiyle…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İstihdam (4) 03 Eylül 2024
İstihdam (3) 27 Ağustos 2024
İstihdam (2) 20 Ağustos 2024
İstihdam (1) 13 Ağustos 2024
Bir banka ve yalnızlık 09 Temmuz 2024
Bir hatır meselesi 02 Temmuz 2024