TCMB: Hem enflasyondan yakınırım, hem faizi düşürürüm!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası enflasyondaki risklere dikkat çekmeye ve enflasyonda kayda değer bir düşüş görülmeden faiz indiriminin doğru olmayacağını vurgulamaya devam etmekle birlikte faiz indirme kararı verdi."

Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 50’den yüzde 47,50’ye indirildi. Bir karar daha alındı ve daha önce politika faizine göre artı-eksi 3 puanlık marj içinde, yani yüzde 47-53 arasında belirlenen gecelik borçlanma ve borç verme faizinde marj 1,50 puana indirildi. Böylece gecelik faiz yüzde 46-49 arasına çekilmiş oldu.

Bu ne perhiz!

Şimdi size Merkez Bankası’nın son iki açıklamasından iki paragraf aktaracağım.

26 Aralık tarihli PPK toplantı metninden:

“Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmekte ve dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.”

21 Kasım tarihli PPK toplantı metninden:

“Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.”

O malum ifade!

Yukarıdaki her iki paragrafta da yer alan bir cümle var. Gerçi bu cümleyi yıl boyunca her PPK toplantı metninde okuduk ve ezberledik. Hani şu “Aylık enflasyonun ana eğiliminde...” diye başlayan cümle var ya, ondan söz ediyorum.

Acaba Merkez Bankası bu faiz indirimine giderken aylık enflasyonun ana eğiliminde hem de belirgin, hem de kalıcı bir düşüş sağlandığını mı gördü? Biz göremedik de! Peki Merkez Bankası görmüş mü ki; hayır! Görmediğini itiraf eden de zaten Merkez Bankası. Bakın açıklamada “Enflasyonun ana eğilimi kasım ayında yataya yakın seyretmiştir” denildikten sonra hangi görüşe yer veriliyor:

“Öncü veriler aralık ayında ana eğilimde düşüşe işaret etmektedir.”

Neymiş; ana eğilim aralık ayında bir düşüşe işaret etmekteymiş!

Aylar boyunca “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş”ten söz edilmedi mi? Bu ne perhiz... Daha ortada yalnızca bir “işaret” var, Merkez Bankası tutup sanki belirgin ve kalıcı bir düşüş “sağlanmış” gibi faiz indiriyor.

Peki enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsadı mı? Daha dün Merkez Bankası kendisi açıkladı; sektörel enflasyon tahminlerinin hangi düzeyde olduğunu. 2025’in aralık ayı için piyasa katılımcıları yüzde 27,1, reel sektör yüzde 47,6, hanehalkı ise yüzde 63,1 enflasyon tahmin ediyor. Bu tahminlerin (piyasa katılımcılarını katmıyorum), Merkez Bankası’nın tahmin üst sınırı olan yüzde 26’ya, tahmin orta noktası olan yüzde 21’e yaklaştığını söylemek söz konusu olabilir mi?

Tamam, faiz düşürülebilir de bari “Enflasyonun ana eğiliminde” diye başlayan bu cümleye yer vermeseydiniz!

Bari bu cümleyi biraz olsun değiştirseydiniz!

Başka gerekçe?

Peki PPK açıklamasının diğer bölümlerinde enflasyonun gerilemekte olduğu ve bunun faiz indirimi için yeterli görülebileceği gibi bir ifade var mı? O da yok!

Hatta tam tersine dünkü PPK toplantısıyla ilgili açıklamada aynen şu ifade yer alıyor:

“Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.”

Gördünüz mü; enflasyon beklentileri de pek iyileşmemiş, fiyatlama davranışları da...

En iyisi şöyle bir özet yaparak yazıya nokta koymak!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası enflasyondaki risklere dikkat çekmeye ve enflasyonda kayda değer bir düşüş görülmeden faiz indiriminin doğru olmayacağını vurgulamaya devam etmekle birlikte faiz indirme kararı vermiştir.

Niyesini bilmem!

 

2025’te sekiz toplantı yapılacak

Bu arada Merkez Bankası 2025 yılının para politikası metnini önceki akşam yayımladı.

Buna göre gelecek yıl 12 yerine 8 PPK toplantısı yapılacak. 2017, 2018 ve 2019 yıllarında da 8’er toplantı yapılmıştı. Ancak 2018’de rahip krizi yüzünden para politikasında operasyonel bir değişikliğe gitmek gerekmiş ve bu çerçevede olağanüstü bir ara toplantı daha gerçekleştirilmişti.

Bu köşede daha önce de vurguladım. Türkiye’de faiz indirimi başladığında bunu ara vererek sürdürmek sakıncalı olur. Anlaşılan Merkez Bankası da bu sakıncayı görmüş olmalı ki bazı aylar toplantı yapılmayacağı için indirimi pas geçmek gibi bir durum da yaşanmayacak. Hem 2025, faiz indirimi süreciyle geçecek bir yıl olduğu için her ay “İndirim şu kadar olur, yok bu ay pas geçilir” gibi yoğun tartışmalar da gündemi meşgul etmeyecek.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar