TCMB Başkanı’nın güçlü mesajları istenilen etkiyi yapamayabilir
Merkez Bankası’nın yeni başkanı Şahap Kavcıoğlu dün Bloomberg Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Piyasaların duymak istediği mesajları verdi ve para politikasında bir U-dönüşü olmayacağını söyledi. Normal koşullarda böyle bir açıklamanın üzerine saatlerce konuşulur, sayfalarca yazı yazılır, ama banka yönetiminde son yaşananlardan sonra bu açıklamalara hak ettiği önemi vermekte zorlanıyorum.
Kavcıoğlu özetle diyor ki:
- Nisan veya sonrasında hemen bir faiz indirimine gidileceği doğru olmayan bir önyargıdır.
- Kararları enflasyondaki düşüşün kalıcılığını sağlayacak şekilde alacağız.
- Merkez Bankası yüzde 5 enflasyon hedefine sıkı sıkıya bağlıdır.
- Banka uygun koşullar oluştuğunda iletişimini önceden yaparak rezervlerini güçlendirecektir.
Bu mesajlar önceki başkan Naci Ağbal dönemindeki mesaj ve uygulamaların devam edeceğini gösteriyor. Ama bu noktada akla önce “Eğer aynı politikalar izlenmeye devam edecekse Ağbal neden görevden alındı?” ve hemen ardından “Bu adımları atan Ağbal görevden alındıysa Kavcıoğlu da alınmaz mı?” soruları geliyor.
Aslında görevden alınmaların verilen mesajlar ya da izlenen politikalarla ilgili olduğundan emin değiliz. Ağbal sıkı para politikası izleyen bir şahindi ve görevden alındı. Önceki başkan Murat Uysal ise daha gevşek politikalardan yana olan bir güvercindi, o da alındı. Ondan önceki Murat Çetinkaya ise şahin ile güvercin arası bir politika izledi, o da süresini tamamlayamadan ansızın görevden alındı. Dolayısıyla Merkez Bankası gibi oldukça hassas bir kurumun başkanlığında hangi kriterlere göre değişiklik yapıldığını henüz çözebilmiş olan yoktur herhalde. O nedenle Kavcıoğlu’nun dediklerini yapmasına ne ölçüde izin verileceği ve ne kadar görevde kalabileceği konusunda hiçbir fikrim yok. Bundan dolayıdır ki, normal şartlarda çok önemli olan bu tür mesajlar, piyasalar tarafından hak ettiği önemi bulmayabilir. Yapılan iletişim doğru olmakla birlikte istenilen etkiyi yaratamayabilir.
Amerikan siyasetinde kullanılan “topal ördek” (lame duck) diye bir kavram vardır. Aslında ilk olarak 18’inci yüzyılda Londra Borsası’nda borçlarını ödeyemeyen, temerrüde düşen borsacılar için kullanılmıştır. Ama sonrasında bu terim siyasette kendisinden sonra makamını dolduracak kişi seçilmiş veya seçilmek üzere olan siyasetçi için kullanılmıştır.
Arada sırada bizim siyasetçiler de kullanır. Başkanlık görevini normal süreleri olan 5 yıl boyunca sürdüren Süreyya Serdengeçti, Durmuş Yılmaz ve Erdem Başçı’nın istikrar dönemlerinin ardından gelen üç başkanının 5 yılı dolduramadan görevden alınmaları yeni başkanları topal ördek konumuna düşürmüştür.