TBD Başkanı Rahmi Aktepe’nin 2020 yılı değerlendirmesi ve 2021 öngörüleri…

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI

Pandemi koşullarının getirdiği kısıtlara rağmen ülkemizde bir çok kamu ve sivil toplum kuruluşları, hedef kitlelerine yönelik sanal ortamda; alanlarında yetkin uzmanların, iş insanların, akademisyenlerin ve kamu kuruluşlarımızın üst düzey yöneticilerinin katıldığı bir dizi tartışma, bilgilendirme, değerlendirme ve öngörülerini gerçekleştirdiler.

Bu kuruluşlarımızdan biri de Türkiye Bilişim Derneği (TBD)...

Üyesi olmaktan onur duyduğum TBD’nin başarılı projelere imzasını atan Genel Başkanı Rahmi Aktepe ile görüntülü konuşmamızda 2020 yılının değerlendirmesini ve yeni yıla ilişkin öngörülerini anlatmasını rica ettim.

Rahmi başkan şunları anlattı;

“2020 ile ilgili çok konuşuldu ve daha da çok konuşulacak.  Önemli bocalamaları beraberinde getiren bir küresel salgının etkisinde geçirilen bir yıl olarak 2020 de Dijital gelişim açısından önemli bir yayılım süreci yaşandı. Üretim de ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürülmeye çalışıldı.

 Aslında sektörümüzde bir fedakârlık yılı olarak düşünebileceğimiz bir dönemdi.

 Sektörümüz yaşamın sürmesi açısından elzem olan her türlü hizmeti ve çabayı ortaya koydu.

Aynı zamanda teknolojik ve kültürel olarak dijital dönüşümün ne kadar gerekli ve hayati olduğunu her kesimin idrak ettiği bir dönem yaşadık. Yaşanan pandemi süreci dünyanın dört bir yanındaki birçok insanı günlük yaşamda işten okula, alışverişten eğlenceye yeniden düşünmeye zorladı.  Seyahat yasakları, okul kapanmaları ve büyük gruplar halinde toplanamama ve virüsün yayılmasını sınırlamak için diğer insanlardan uzak durmama tavsiyelerine yanıt olarak, birçok insan normallik görünümünü korumak için dijital araçlara yöneldi.  Etkin çalışabilmek için iş ve eğitim yerlerimizi dijital olarak dönüştürmek zorunluydu. Hızla dijital dönüşümü izleyerek yaşamı devam ettirmek adına bizlerin yıllardır anlatarak yapamadığımızı pandemi birkaç ayda gerçekleştirdi. İnsanlar hem ticarette hem de tüketim alışkanlıklarında bu duruma çok çabuk adapte oldular. Belki daha önce adını bile duymadığımız uzaktan toplantı uygulamaları bir anda hayatımızın vazgeçilmezine dönüştü. Hepimizin akıllı telefonlarına e-ticaret uygulamaları indirildi. İnsanlar artık her alanda kendisine daha hızlı ve kolay ulaşanı tercih ediyor.

Yani rekabet dijitale de taşınmış durumda.

Artık dijitalde çok daha ciddi bir rekabet söz konusu 2020 ve sonrasında otonom sistemler, robotlar, akıllı sistemler, bulut uygulamaları, siber güvenlik yazılımları, nesnelerin interneti, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik gibi dijital tabanlı uygulamaların tamamının “Yerli, Milli ve Özgün” olabilmesi.

Karmaşık problemleri çözen, yaratıcı düşünen insanlar gelecekte daha önemli olacak ve sektörel gelişimde büyük bir önemi olacak. Özellikle makine-makine ve makine-insan operasyonlarını yürütecek ve denetleyecek çalışanların farklı fonksiyonlarda çalışabilecek şekilde eğitilmesi iş gücünün daha esnek olmasını sağlayacaktır. Beklentimiz, teknoloji üreten bir Türkiye, teknolojiyi yaşam kalitesini yükseltme anlamında kullanabilen bir toplum, nitelikli insan gücü ve uluslararası rekabette etkin bir üretim sektörü yaratılabilmesi için “Ulusal Bilişim Politikalarına” bağlı olarak; Ulusal Ar-Ge yatırımlarının desteklenmesine yönelik vizyoner bakışın güçlendirilmesi, Bilişim sektöründe “ulusal katma değerin” artırılması.

 Bilişim teknoloji şirketlerimizin yetenekleriyle dikey sektör gereksinimlerinin buluşturulması.

Teknoparkların işbirliği ve uzmanlık alanlarına göre yapılanması.

 İlköğretimden itibaren ve özellikle üniversitelerimizdeki genç beyinlerin yaratıcılığa ve üretime yönlendirilmesi, STEM konusunun önceliğinin unutulmaması.

Vatandaşlarımızın bilişim teknolojilerinden olabildiğince yararlanabilmesi için farkındalık eğitimi ve çalışmaların yapılması gerektiğini savunuyoruz. Diğer yandan akıllı şehirler, akıllı ulaşım, dijital tarım, diğer dikey sektörlerde dijital dönüşüm ve elbette 5G’nin hayata geçirilmesi 2021 için çok belirgin odaklar oluşturuyor. Milli teknoloji hamlesinin başarısı için ülkemizin dünyaca kabul edilen standartlar üretebilmesi, siber güvenlik konusunda kendini korumakla kalmayıp bunun daha ötesine geçebilmesi amacıyla biz de TBD olarak etkinliklerimizi sayısal ve içerik olarak bu yönde yürütmekteyiz. Özellikle yapay zekâ ve ulusal bilişim endeksimiz üzerine yaptığımız araştırma ve rapor üretme çalışmaları şu anda öne çıkıyor.

En önemli sorunlar bizce yerli ve milli üretim konusunda yeterli noktaya gelememiş olmak, girişimci ekosisteminin gelişmemiş olması, Ar-Ge desteklerinin yetersizliği ve vergi yükünün yüksekliğidir.

Ayrıca İşbirliği ve paylaşım platformu eksikliği, dijital dönüşümde karşılaşılan standart ve uyum problemleri, yetkilendirilmiş koordinatör kurum eksikliği, regülasyonlardaki zorluklar da bu kapsamda sektörün önemli sorunlarını oluşturuyor. Bu bilgiler çerçevesinde kamu ve özel sektör yapılarının üniversite ve ileri gelen STK’ların da desteği ile birlikte hareket etmesi gerektiğine inanmakta, siber güvenlik başta olmak üzere, kayıplardan kaçınma ve yüksek katma değer oluşturulması üzerinde önemle durmaktayız.  Aslında bu teknolojiyi anlamak, kullanmak, üretmek için gereken altyapı ve insan kaynakları potansiyeli açısından Türkiye geride değildir.

 Ancak olanaklarını doğru kullanarak kapsamlı bir organizasyonla bilişim toplumuna ve bilgi ekonomisine ulaşacağı bir e-dönüşüm sıçramasını tamamlamak üzere olduğu bir yerdedir.

Pandemiden önce birçok araştırma kuruluşu sektörde %15 düzeyinde büyüme hızının devam edeceğini öngördü. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, 2019 sonu-2020 başında TL bazında önceki yıla oranla %14 büyüme ile 152,7 milyar TL hacme ulaştı. İstihdamda %4 artış oluştu.

 Bu eğilimin 2020 yılında yaşanan pandemi nedeniyle devam edeceği ve artan ihtiyaç sonucunda bu oranların artacağını bekliyoruz. Sektörün ihracat performansı ise TL bazında yüzde 27 büyüme ile 6,5 milyar TL olarak gerçekleşirken, toplam ihracatın yüzde 75'i Avrupa Birliği ülkelerine yapıldı. Sektörde gelecek beş yılda sektörün üzerinde etkili olacak teknolojik alanlarının, bulut teknolojisi, 5G, yapay zekâ, dijital dönüşüm, analitik/büyük veri, siber güvenlik, eski sistemlerin modernizasyonu, blockchain ve 3D yazıcılar, sanal gerçeklik gibi gelişen teknolojiler olduğu düşünülüyor.

Dijital dönüşümde oluşan yayılma eğilimi artık geri döndürülemez.

 Bu eğilimin büyüme, istihdam, ihracat alanlarında 2020 ve 2021 de de artışla süreceğini düşünüyoruz. Mevcut gelişmelere bakarak, ülkemizin bulunduğu coğrafya içerisinde pazar payını daha da arttıracağını tahmin ediyor ve AB ülkeleri ile olan sürecin devam edeceğini öngörüyoruz” diyor Genel Başkan Rahmi Aktepe...

Değerli okurlarımız, “Yeni yılın dünyamıza ve ülkemiz insanlarına barış, sağlık, başarı ve huzur dolu bir yıl” olmasını diliyorum.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar