Taypa’nın hedefi Avrupa’nın sürdürülebilirliği esas alan en büyük üreticisi olmak

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Karbon ve su ayak izinin azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımıyla tekstil sektöründe örnek projeleri hayata geçiren Taypa, bu alandaki çalışmalarını 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde Ergene’de bulunan Tayeks Yıkama Fabrikası’nda gerçekleştirdiği Sürdürülebilirlik Paneli’nde anlattı.

Üretimden imalata, işlemeden lojistiğe çok büyük bir etki alanı olan tekstil sektörü, son dönemde sürdürülebilirliğin en fazla gündeme geldiği sektörlerin başında geliyor.

Turizm, gayrimenkul, hazır giyim, sağlık ve enerji sektörlerinde 13 bin 810 çalışanı ile hizmet veren Tay Group şirketlerinden olan Taypa Tekstil’in hikayesi, şirketin kurucusu Mesut Toprak’ın kumaş ticareti yapmaya başladığı 1977 yılına dayanıyor.

İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşları arasında yer alan Taypa, gerçekleştirdiği üretiminin yüzde 85’ini ihraç ediyor. Şirketin sürdürülebilirlik çalışmaları ise hem sektöre, hem de tedarik zincirine örnek oluşturuyor.

Sürdürülebilirliği iş kültürünün bir parçası olarak gören Taypa Tekstil, gelecek için değer yaratan bir şirket olarak, doğa, çevre ve insan odaklı bakış açısını, tüm faaliyetlerinin temeline koyuyor.

Teknoloji ve inovasyonun gücü ile kaynak kullanımını azaltan şirket, sürdürülebilirlik stratejisini “yenilenebilir, yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir kaynak yönetimi ve dijital dönüşüme yatırım” olarak tanımlıyor.

Bu yıl 6. Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlayan Taypa, sürdürülebilirlik konusundaki taahhüdünü ve misyonunu tüm paydaşlarına anlatmak amacıyla 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde Ergene’de bulunan Tayeks Yıkama Fabrikası’nda Sürdürülebilirlik Paneli düzenledi.

Ergene Kaymakamı Kadir Duman ve Tay Group Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Toprak’ın da katıldığı organizasyonda, Taypa Tekstil Genel Müdürü Burak Karaarslan, Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve Trakya Kalkınma Ajansı Tekirdağ Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Yetkin Özer açılış konuşmalarını yaptı. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ve Taypa Tekstil Sürdürülebilirlik Müdürü Nilgün Yazkan’ın yer aldığı panelde ise, Taypa’nın çalışmaları ve Trakya bölgesindeki temiz tekstil üretimi uygulamaları paylaşıldı.

“Karbon salımını yüzde 48 azalttık”

Panelin açılış konuşmasını yapan Taypa Tekstil Genel Müdürü Burak Karaarslan, “Sürdürülebilirlik, iş yapma şeklimizi, değerlerimizi ve geleceğe bakışımızı şekillendiriyor. Bugün burada toplandık çünkü inanıyoruz ki; sürdürülebilir bir dünya, sadece ekonomik başarıyla değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal sorumlulukla da mümkün. Bu nedenle, Taypa Tekstil olarak iş süreçlerimizi, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi sürdürülebilirlik ilkesiyle şekillendiriyoruz. Yaptığımız yatırımlarla 2022 yılında ürün başına karbon salımı miktarını 2018’e göre yüzde 48 oranında azaltırken, enerji ihtiyacının ise yüzde 80’ini yenilenebilir enerjiden karşılamaya başladık, elektrik nötr olma yolunda ilerliyoruz. Hedefimiz 2025 yılında üretim faaliyetlerinde bulunduğumuz tüm ülkeler toplamında yıllık 50 milyon üretim kapasitesi ile Avrupa’nın sürdürülebilirliği esas alan en büyük üreticisi olmak” diye konuştu.

Firmalara yeşil dönüşüm desteği

Ekonomi Gazetesi Koordinatörü ve Sürdürülebilirlik Editörü Didem Eryar Ünlü moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Taypa Tekstil Sürdürülebilirlik Müdürü Nilgün Yazkan, 2018’den bu yana Sürdürülebilirlik Raporu yayınladıklarını ve raporlarının son 3 yıldır da GRI onaylı olduğunu vurgulayarak, sürdürülebilirlik hedefl eri, çevresel ve sosyal projeleri hakkında bilgi verdi. Yazkan, “7 temel sürdürülebilirlik hedefimiz var. İlk 4’ü çevresel tarafta; su kullanımını azaltmak, karbon emisyonunu düşürmek, atık ve kimyasal yönetimini iyileştirmek. Sosyal taraftaki hedefl erimiz ise çalışan memnuniyetini arttırmak, kadın çalışanları güçlendirmek ve tedarik zincirini sürdürülebilir hale getirmek” diye konuştu.

Trakya bölgesinde yeşil dönüşümü önceliklendiren sonuç odaklı program

Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ise, Trakya Bölgesi’nde tekstil sektörünün Avrupa Yeşil Mutabakatına hazırlanması için birçok proje ürettiklerini söyleyerek “Trakya Bölgesi’nde hem ihracat hem de istihdamda başat sektör olan tekstil, 2022 yılında gerçekleştirdiği 432 milyon dolar ihracat ile göz dolduruyor. Ancak bu rakamın sürdürülebilir olarak büyümesi çevresel olarak sürdürülebilir üretime bağlı. Bunu desteklemek amacıyla 2023-2026 yılları arasında yeşil dönüşümü önceliklendiren sonuç odaklı bir program başlatıyoruz. OSB’lerin yeşil OSB olmasını destekleyeceğiz. Firmalarımıza karbon ayak izi ve su ayak izi hesaplama, sınırda karbon vergisi, çatı GES uygulamaları gibi konularda eğitim ve danışmanlıklar vereceğiz. Geçen 3 yıllık süreçte ise 100 milyon TL’lik bir AB projesi ile imalatçı KOBİ’lerin enerji ve süreç verimliliğine yatırım yaptık. Etüt desteği verdiğimiz 133 firmadan, 31 tanesi tekstil sektöründe üretim yapıyor. Tekstil işletmelerine yönelik toplamda 554 milyon TL yatırım ile yıllık 403 milyon TL’lik tasarruf potansiyeli ortaya çıkartıldı. Ayrıca 2022 yılında başlattığımız temiz üretim desteği ile 16 tekstil firmamıza ücretsiz olarak temiz üretim fizibilite desteği sunduk. Bunların orta ve uzun vadede yatırıma dönmesini amaçlıyoruz” dedi.

Döngüsel ekonomi uygulanıyor

Panel sonrası gazetecilere yıkama fabrikasını gezdiren Ergene Fabrika Yıkama Direktörü Tolga Kütük, fabrikadaki yeni yatırımları anlattı: “2015’te bir üründe 70 litre su harcanırken şimdi bu miktar 30 litreye düştü. Bu oran seneye daha da düşecek. Su kullanımını azalttık ama attığımız suyu da temizleyip geri alıyoruz. Yeni boyahanemizde hiç kaynak suyu kullanmıyoruz. Süreci şöyle kurguladık: Yıkama, suyu tüketir arıtmaya gönderir, biz o arıtmadan suyu geri kazanır, boyahaneye veririz. Burası yüzde yüz geri dönüşümle çalışan bir yer, yıkamanın atığı kullanılıyor. Boyahane yatırımı için 600 bin Euro yatırım yapıldı. Bu sayede 60 bin metreküp su tasarrufu sağlıyoruz. Bir diğer yenilik de, pomza atığını çimento fabrikasına ham madde olarak veriyor olmamız. Bu süreç, resmi olarak da onaylandı ve bunu sektörde hayata geçiren ilk fi rmayız. Ayda ortalama 15-20 ton taş atığını çimento fabrikasına verebileceğiz.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar