Tay Group’un hedefi “dünyanın en yeşil şirketi” olmak
Tekstil, hazır giyim, turizm, gayrimenkul ve sağlık sektörlerinde faaliyet gösteren Tay Group, yaptığı sürdürülebilirlik ve enerji yatırımlarıyla “dünyanın en yeşil şirketleri arasında bir numaraya yerleşmeyi” hedefliyor. Tay Group Yönetim Kurulu Üyesi Osman Hulusi Toprak, güneş ve rüzgar santralleri kurduklarını, kendi hidrojenlerini ürettiklerini söylüyor. Toprak, “Yurt içi ve yurt dışı tesislerimize sürdürülebilirlik yatırımlarımız 38 milyon dolarla ulaşıyor. 2023 yılında yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmaya başlayacağız” diyor.
Yenilenebilir enerji ve verimlilik uygulamalarını 2009 yılında başlatan Tay Group’un hedefi iddialı: “Dünyanın en yeşil şirketleri arasında bir numaraya yerleşmek.” Grubun sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalarını ve hedeflerini Tay Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Hulusi Toprak, Taypa Genel Müdürü Burak Karaarslan ve enerji projelerinde iş ortaklığı yapılan Solarçatı Genel Müdürü Utku Korkmaz’dan dinledim. Hedeflerinin dünyada kendi tüketiminin üzerinde, en çok yeşil enerji üreten şirketi unvanını almak olduğunu söyleyen Osman Hulusi Toprak, bu kapsamda çalışmalarını şöyle anlatıyor:
Tükettiğimiz enerjinin yüzde 141’i yenilenebilirden gelecek
“United States Environmental Protection Agency tarafından yapılan araştırmada, tüm dünyadaki şirketler ürettiği ve kullandığı yenilenebilir enerji oranına göre sıralanıyor. Yapılan son listede The Estee Lauder Company, yüzde 139’luk oranla ilk sırada yer alıyor. İlk beşte yer alan diğer şirketler ise yüzde 120 ile Voya Financial, yüzde 113 ile BNY Mellon, yüzde 112 ile Sephora ve yüzde 109’la Bank of America. Bizim Silivri ve Bolu’daki tesislerimize kurduğumuz güneş ve rüzgâr santrallerimiz devreye girdiğinde yüzde 141 oranına ulaşacağız ki bu da bizi dünya listesinde ilk sıralara yükseltecek. Taypa’ya ait üretim tesislerine güneş ve rüzgar santrali kuracağız. Ergene’deki fabrikamızın çatısına kurduğumuz güneş santralimiz elektrik üretmeye başladı. Bu bölgede rüzgâr ölçümlerine de başladık, hedefimiz 2023 yılında türbinlerin elektrik üretmeye başlaması. Ayrıca Bolu ve Silivri’deki tesislerimizin çatısına da güneş santrali kuruyoruz. Kullandığımız enerjinin tamamını kendimiz üreteceğimiz gibi, ülkemizin yeşil enerji portföyüne de katkı sağlayacağız. Çünkü tüm santrallerimiz devreye girdiğinde kullandığımız enerjinin yüzde 141’ini tamamen yenilenebilir kaynaklardan üreteceğiz. Bu sayede karbon salınımımızı da düşüreceğiz.”
Yatırım miktarı 38 milyon doları geçecek
“Sürdürülebilirlik yatırımlarımıza yurt içi ve yurt dışında toplam 38 milyon doların üzerinde yatırım yapacağız. Yatırımımızın ortalama 4-5 yılda kendini amorti etmesini bekliyoruz. 2023 yılında yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmaya başlayarak sürdürülebilirlik döngüsünü tamamlayacağız. Üç farklı kıtada 60’tan fazla ülkeye ihracat yapan bir şirket olarak çok iyi biliyoruz ki, bugüne kadarki tüm başarılarımızı sürdürülebilir kılabilmek için teknolojiyi ve sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimizin merkezine yerleştirmemiz hayati bir öneme sahip. 2025 yılında yıllık 50 milyon üretim kapasitesiyle Avrupa’nın sürdürülebilirliği esas alan en büyük üretici olma hedefimize ulaşabilmek için de bu yaklaşımdan hiçbir şekilde ödün vermiyoruz.”
2024’te doğal gazın yerini hidrojen alacak
“Türkiye, bir süredir doğal gaza hidrojen karıştırarak enerji maliyetlerini düşürecek bir proje üzerinde çalışıyor. Biz Taypa olarak kendimizin geliştirdiği özel cihazlarla arıttığımız atık sudan yeşil hidrojen üretiyoruz, bu hidrojeni de doğal gazla birlikte buhar kazanlarımızda kullanıyoruz. Böylece karbon salınımını yüzde 20 oranında azalttık. Hedefimiz 2024 yılında buhar kazanlarımızda doğal gaz kullanımına son vererek yüzde 100 hidrojene geçmek. Tay Group’un sürdürebilirlik alanındaki bir diğer yatırımı da elektrikli araçlar olacak. Üç yıl içinde grup bünyesinde kullanılan tüm araçlar elektrikli olacak. Bu araçlar için üç fabrikaya ve İstanbul’daki genel merkez tesislerine 22 kWh’lik şarj istasyonları kurulacak.
"Bir bardak su ile bir jean pantolon yıkıyoruz"
Tay Group bünyesinde ve grubun amiral gemisi olan Taypa’nın dünyanın önde gelen moda devlerine tasarım ve üretim desteği verdiğini söyleyen Taypa Genel Müdürü Burak Karaarslan “Taypa’da yaptığımız sürdürülebilirlik yatırımıyla su, enerji ve kimyasal kullanımımızı çok büyük oranda düşürdük. Geleneksel yöntemlerle yapılan üretimde bir jean pantolon için 70-80 litre arasında su kullanılırken biz, bir bardak su ile bir jean pantolon yıkıyoruz. Kullandığımız suyun da önemli bir kısmını arıttığımız atık su oluşturuyor. Ayrıca yine jean üretiminde ağartma işlemini ozonla yapıyoruz, bu da birçok alanda ciddi verimlilik katkısı sağlıyor. Taypa’da hedefimiz önce kullandığımız kaynakları azaltmak, sonra arıtmak ve tekrar kullanmak. 2023 yılında sürdürülebilirlilik döngümüzü tamamlamış olacağız” yorumlarını yapıyor.
Oteller kendi suyunu üretiyor
Tüm dünyada şirketlerin kar etmenin yanı sıra kurumsal sürdürülebilirlik çalışmalarına öncelik verdiğini söyleyen Toprak, “Şirketler artık ürün etiketlerinde kullandıkları enerji miktarını, karbon ayak izlerini paylaşıyor. İş ortaklarımızdan bazıları, kendileri için ürettiğimiz ürünlerin etiketine ‘Bu ürün üretilirken sıfır karbon oluşmuştur’ ibaresini eklemeye başladı. Öte yandan tüm otellerimizde su ve elektrik kullanımını sensörlerle kontrol ediyoruz. Pet şişe ve plastik kullanımını kaldırdık. Otellerimizde kullanılan suyu arıtıyoruz hatta kendi suyumuzu kendimizi üretiyoruz. Yine tüm tesislerimizde atık yönetimi sistemi bulunuyor, hiçbir atık çöp olmuyor, yeniden ekonomiye kazandırılıyor” diyor.