Tarımda yabancı şirketlerin Türkiye rekabeti
Türkiye, tarımda önemli sorunlarla karşı karşıya kalsa da, özellikle tarımsal girdi ve teknoloji üreticileri için önemli bir pazar olarak görülüyor. Birçok ülke ve firma Türkiye'deki çiftçiye, üreticiye girdilerini, ürünlerini, teknolojilerini satmak için yarışıyor. Antalya'da devam eden dünyanın en büyük örtü altı, seracılık tarım sektörü fuarı Growtech bunu yansıtan önemli organizasyonlardan birisi.
Fuarda, Hollanda, Çin, İspanya, Mısır, Güney Kore milli katılımla yer alıyor. Ülke bazında temsil ediliyor. Fuar yetkililerinden aldığımız bilgilere göre, Çin'den 74 firma, bunlar arasında kamu ve özel sektör niteliğinde organizasyonla katılan ve birçok firmayı bünyesinde bulunduran organizasyonlar da var.
Hollanda 19, İspanya 20, Güney Kore 13, Mısır 11, Hindistan 8, İtalya 7, Cezayir ise 9 firma ile yer alıyor. Ayrıca, Rusya, Fransa Almanya, Estonya, Yunanistan, Macaristan, İsrail, Japonya, Litvanya, Portekiz, Kuzey Kore, Romanya, Rusya, Suudi Arabistan, Sırbistan, Srilanka, Tayvan, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Uganda, Ukrayna, İngiltere, Kanada, Belçika'dan katılımcılar var.
Gübre ve zirai ilaçta Çin istilası
Gübre, toprak düzenleyicileri, bitki besleme, zirai ilaç ve diğer kimyasalların sergilendiği alan adeta Çin firmalarının istilasına uğramış. Çin firmaları yoğun olarak gübre, zirai ilaç tanıtımı yapıyor. Ürünlerini pazarlıyor.
Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş'e Çin'in ilgisini sorunca şu bilgileri verdi: "Çin'den ciddi olarak ham madde ithal ediyoruz. Bizim derneğimizin benzeri Çin'de de bir dernek var. Bu fuara onların organizasyonu ile geliyorlar. Bizim üye sayımız 120, Çin'deki derneğin üye sayısı 10 binlerle ifade ediliyor. Burada da ürünlerini pazarlıyorlar. Çin'den potasyum, deniz yosunu, aminoasit ithal ediyoruz. Ayrıca NPK kimyasal gübreler Çin'den geliyor. Fiyatları diğer ülkelere göre daha uygun."
İspanya, Hollanda, Japonya teknoloji pazarlıyor
Avrupa Birliği'nin yaş meyve ve sebzede önemli üretici ülkelerden biri olan İspanya ise fuarda sera malzemeleri, sera teknolojilerini pazarlıyor. Hollanda ve Japonya ise ağırlıklı olarak tohum ve tohum teknolojileri konusunda ürünlerini yine Türkiye'deki üreticilere, yatırımcılara tanıtıyor.
Aynı zamanda fuara Orta Doğu ve yakın coğrafyadan çok ziyaretçi olması nedeniyle bu ürünler yakın coğrafyaya da Türkiye üzerinden pazarlanıyor.
Tohumculukta Türkiye'nin yüz akları
Uzun yıllardan bu yana Growtech Fuarı'nı ziyaret eder izlenimlerimizi paylaşıyoruz. Yabancı şirketlerin Türkiye'ye ürünlerini pazarlaması kadar Türkiye'deki firmaların da hem iç piyasaya yönelik hem de ihracat odaklı önemli bağlantılar yaptıklarına tanık oluyoruz.
Tamamen yerli ve ıslah ettikleri tohumlarla birçok ülkeye ihracat yapan, çok uluslu tohum devlerine kafa tutan, onlarla rekabet eden yerli firmalar var. Bunların başında da sebze tohumunda 5 kıtaya ihracat yapan Yüksel Tohum geliyor. Mehmet Yüksel'in yönetimindeki Yüksel Tohum'un yaptığı çalışmalar diğer şirketlere örnek olacak nitelikte. Dünyanın dört bir yanına kendi ıslah ettikleri tohumları satıyorlar, bu nedenle çok uluslu tohum şirketlerinin radarında olan ve yutmak istedikleri bir şirket konumunda.
Amerika'ya GDO'suz tatlı mısır tohumu
Yerli tohum ıslah programı ile ürettiği tatlı mısır tohumunu Amerika'ya ihraç eden Bursa merkezli May Tohumculuk var. May Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Çiftçiler'e Amerika'ya mısır tohumu ihracatını nasıl başardıklarını sordum. Amerika'da mısır tohumlarının ve dolayısıyla üretiminin yüzde 90'ının GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) olduğunu belirten Hamdi Çiftçiler şu bilgileri verdi: "Biz belli ürünlere odaklandık. Ayçiçeği, mısır ve pamuk tohumu üretiyoruz. Mısır konusunda Amerika pazarına girmek çok zor, bu pazara ilk kez girdik. Bu ülkenin mısır üretiminin yüzde 90'ı GDO'lu. Sadece yüzde 10 GDO'suz üretim var. Biz bu yüzde 10'luk dilimden yüzde 1 pay almak için çalışıyoruz. Üretici nezdinde çok olumlu sonuçlar aldık. Amerika'ya tatlı mısır tohumu ihracatına başladık. Bunu artırarak devam edeceğiz. Üstelik kendi markamızla, ismimizle bu ihracatı yapıyoruz. Türkiye'de tatlı mısır üreten tek firmayız. Türkiye'ye 3 yabancı firma tatlı mısır ithal ederken, biz ihraç ederek bu alanda dış ticaret dengesini sağlıyoruz. Ülkenin dış ticaret açığını kapatıyoruz."
Ayçiçeği ve pamuk tohumu ihracatı
Ayçiçeği üretiminin yüzde 70'inin Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada üretildiğini hatırlatan Hamdi Çiftçiler:" Ayçiçeğinde 5 ülke öne çıkıyor; Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Macaristan. Biz bu ülkelerin hepsine ayçiçeği tohumu ve lisans satıyoruz. Pamukta ise Tarım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile ortak yürüttüğümüz proje kapsamında, iç piyasanın yanı sıra, Zimbabve, Zambia, Azerbaycan, Suriye, İran ve birçok ülkeye yine kendi markamızla ıslah ettiğimiz pamuk tohumlarını ihraç ediyoruz. Ürettiğimiz ve ıslah ettiğimiz tohumlarda Ayçiçeğinde yüzde 70, mısırda yüzde 60 ve pamukta yüzde 50 oranında tamamen kendi çeşitlerimiz yani yüzde 100 ıslah ettiğimiz çeşitler" dedi.
Serada bamya yetiştiriciliği
Growtech Fuarı'nın vazgeçilmezi Hasan Ünal. Her fuara mutlaka bir kaç yenilikle çıkan Rito Tohum Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ünal'ın bu yıl öne çıkardığı iki ürün var. Pul biber üretimi için kırmızıbiber çeşidi ve serada bamya yetiştiriciliği. Türkiye, tohumdan kaynaklı olarak son yıllarda kendi ihtiyacı olan pul biberi üretemediği için ithalat yapıldığını belirten Hasan Ünal:" Bizim işimiz ithal edilen ürünlerin önünü keserek Türkiye'de üretmek. Muz'da doku kültürü ile üretime geçtik. Yerli muz üretimi patladı. Yakında muz ithalatına hiç gerek kalmayacak. Pul biber ithalatını da bitirecek adımlar atıyoruz. Kırmızı pul biber için üreticiye normal üretimin üç dört katı verimlilik sağlayacak bir tohum sunuyoruz. Bir başka yeniliğimiz serada bamya yetiştiriciliği. Bamya üretimi 3-4 aylık dönemi kapsıyor. Biz bunu 12 aya yaygınlaştıracağız" bilgisini verdi.
Özetle tarım sektöründe ciddi bir rekabet var. Türkiye sahip olduğu potansiyel ve 82 milyon nüfusu ile önemli bir pazar. İthalat lobileri, siyasileri, bürokratları etkisi altına alarak hemen her şeyi ithal etmeye çalışırken, birileri de ithalat olmasın, ülke çiftçisi üretsin diye çalışıyor.