Tarım öğretiminin 179. yılında tarımın geleceği ve gençler

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Tarım öğretiminin 10 Ocak 1846’da başlaması nedeniyle her yıl 10 Ocak Tarım Bayramı/ Tarım Haftası olarak kutlanıyor. Aynı zamanda 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü/ Basın Bayramı. 212 sayılı Yasa ile 1961 yılında gazetecilere önemli haklar getirilince 9 gazete patronu 3 gün gazetelerini yayınlamama kararı aldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası öncülüğünde gazeteciler “Basın” adıyla 3 gün bir gazete yayınlayarak halkın haber alma hakkına sahip çıktı. Bu nedenle 10 Ocak, Basın Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. 

Bugün ne tarımda ne de gazetecilikte bayram kutlayacak bir durum yok. Gazeteciler ekonomik ve editoryal olarak birçok sorunla karşı karşıya. On binlerce işsiz ziraat mühendisi var. Bu nedenle ülke tarımı ve özgür basın için çalışmaya ve mücadeleye devam. Umarım bir gün 10 Ocak’ı bayram olarak kutlarız. 

Son yıllarda her 10 Ocak’ta mutlaka bir üniversitemizin düzenlediği etkinliğe katılarak akademisyen ve öğrencilerle buluşuyoruz. Geçen yıl, Niğde’de Ömer Halis Demir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’ndeydim. Bu yıl 10 Ocak’ta Tarımsal Eğitimin 179. Yılı nedeniyle Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde “Cumhuriyetten Bugüne Türk Tarımı ve Eğitimi” konusunda bir sunum yaptım. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal ve yardımcıları, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Yılmaz ve yardımcıları, akademisyenlerle sohbet ettik. Fakültenin doku kültürü laboratuarı, Isparta Entomoloji (Böcek) Koleksiyonu, hayvan çiftliği, Anadolu çoban köpeği üretim çiftliği başta olmak üzere uygulamaya yönelik çalışmalarını yerinde gezerek bilgiler edindim. Çok önemli ve gelecek için umut veren çalışmalar.

Isparta’da 10 Ocak etkinliği

Tarımsal Eğitimin 179. yıl dönümü nedeniyle Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ve benim de Cumhuriyetten Bugüne Türk Tarımı ve Eğitimi konulu sunum yaptığım etkinliğe Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ramazan Özçelik ve Prof. Dr. Ayhan Gösterit, Isparta İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Tuğrul, Isparta Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Mehmet Kobuk, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu(TKDK) Isparta İl Koordinatörü Prof. Dr. Süleyman Gülcü, Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Demirtaş, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Gören, akademik ve idari personel, sektörün temsilcileri, çiftçi temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı.

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Yılmaz, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Öz, Prof. Dr. Fatma Gül Göze Özdemir ve fakültenin akademik kadro ve çalışanlarının çabası ile çok verimli bir etkinlik oldu. Etkinlikte akademik yükselme biniş giyme töreni, Ar-Ge Projelerinde başarı plaketleri ve meslekte 25.yıl plaket töreni de yapıldı. 

Toplantının başında öğrencileri temsilen Yaşar Çağatay Doğan ve Ziraat Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Mehmet Kobuk konuştu. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Deniz Yılmaz ve Rektör Prof. Dr. Yılmaz Çatal günün anlamı ve önemi üzerine, tarımın geleceğine ilişkin görüşlerini dile getirdi.

Bu etkinlikte dikkatimi çeken en önemli konu, genç üniversite rektörü ve fakülte yönetiminin öğrencilerle, gençlerle olan iletişimi ve tarımda geleceğe, teknolojiye odaklanmaları oldu. İkincisi, akademik unvan ve araştırma projeleri ile ilgili törende kadın akademisyenlerin sayısındaki artış. Kadınlar bilimsel çalışmalarda, akademide başarılı işlere imza atıyor. Bu sevindirici.

Uygulamalı eğitimle donanımlı genç mühendisler yetiştiriliyor

Gün boyunca sohbet ettiğimiz Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Yılmaz, fakültenin kuruluş hikâyesini ve sonrasındaki gelişmeleri özetle şöyle anlattı:

“Fakültemiz 1994 yılında Atabey ilçesinde Süleyman Demirel Üniversitesi bünyesinde kuruldu. Daha sonra 2005-2006 yılında ana kampüse taşındı. Burada akademik gelişimini tamamlamaya başlıyor. Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2018 yılında Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi kurulduktan sonra bu üniversiteye aktarılan 5 fakülteden bir tanesi. Ziraat Fakültesi, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi, Orman Fakültesi, Teknoloji Fakültesi ve İşletme Fakültesi.

Biz Süleyman Demirel Üniversitesi ile aynı kampüsü paylaşıyoruz. Diğer fakülteler de aynı. Fakat üniversitemizin 100. Yıl yerleşkesi var, rektörlüğün bulunduğu bir yerleşke var. Yüzüncü yıl yerleşkesi tamamlandığında rektörlük ve bazı fakülteler orada olacak ama bizim uygulama alanlarımız burada ve biz burada faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.

Ziraat fakülteleri arasında ilk 10’da 

Biz Türkiye’deki 49 ziraat fakültesi içerisinde akademik kadro ve öğrenci açısından ilk 10’dayız. Toplam 117 akademik personelimiz var. Bunun 71’i profesör, 22 doçent ve yardımcı doçent, geri kalanları araştırma görevlisi düzeyinde. Tüm ziraat fakültelerinde açık olan bölümler bizde var. Toplam 9 bölüm var. Hepsi öğrenci alıyor ve yıllık yaklaşık 250 öğrencimiz var. Şimdiye kadar 3 bin 800 - 3 bin 900 kadar mezun vermişiz. 

Güçlü olduğumuz yönler, başta bahçe bitkileri. Çünkü bölgesel olarak elma üretimi Isparta’da çok yaygın. Sebze üretiminde Antalya’ya yakın olmamız bizim için avantaj. Hayvancılık, toprak, bitki koruma, tarım makinaları, tarım teknolojileri, tarımsal yapılar yani ziraatin içindeki tüm bölümlerde güçlüyüz.

Ayrıca araştırma uygulama çiftliğimiz var. Bu çiftliğimizde öğrencilerimiz Perşembe ve Cuma günleri uygulama, staj imkânına sahipler. Yaklaşık 1000 dönüm bir arazimiz var. Bunun 700 dönümünü kuru ve sulu tarım olarak işleyebiliyoruz. Bunun dışında hayvancılık işletmemiz var. Ayrıca doku kültürü laboratuarımız var. Bu laboratuarımız özel sektörle çalışmamızı da sağlıyor. Özel sektörden talepler geliyor ve biz sözleşme karşılığında onlara üretim yapıyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimiz de araştırma geliştirme çalışmalarını yapıyorlar. Her uygulamalı birimin bir akademik danışmanı var. Öğrenci işin içinde uygulamalı olarak yoğrularak mezun oluyor. Biz de fakülte olarak onlara destek veriyoruz. 

Mavi sertifikalı meyve anacı üretiyor

Bizim fakülte olarak mavi sertifikalı anaç meyve üretimimiz var. Fidan Üreticileri Alt Birliği(FÜAB)’ne bağlıyız. Oradan sertifikalarımız var. Anaçları özel sektöre satıyoruz. Onlar çoğaltıp ihraç ediyorlar. Seracılıkla ilgili çalışmalarımız var. Bizim 6 tane seramız var. Seracılıkla ilgili Türkiye’de ilk defa bir uygulama alanı oluşturuyoruz. Özel sektörün de içinde olacağı bir demostrasyon alanı olacak. Gelecek yıl tamamlayacağız.

Günlük 550 litre çiğ süt ve 1000 yumurta üretiyor

Uygulama çiftliğimizde besi ve süt hayvancılığı yapıyoruz. Günlük ortalama 550 litre süt üretimimiz var. Yem ihtiyacımızın tamamını kendimiz üretiyoruz. Dışarıdan yem almıyoruz. Çiğ süt üretiminde hastalıktan ari belgemiz var. Çiğ süt satışımız var ama daha katma değerli ürün üretmek istiyoruz. Peynir üretimi gibi.

Kanatlı bölümümüzde günlük 800- 1000 adet yumurta üretimimiz var. Aynı zamanda etlik piliç üretimi var. Bunlar dönemsel üretimlerimiz.

Ayrıca “Anadolu Çoban Köpeği” projemiz var. Çobanların ihtiyacına karşılık olarak Isparta Damızlık Koyun Keçi Birliği ile yaptığımız protokol çerçevesinde üretim sürecindeyiz. Üretim sertifikasını almaya yakınız. Bu toplumsal katkı projesi.”

Özetle, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde geçirdiğim bir günde çok şey öğrendim. Başta Rektör Prof. Dr. Yılmaz Çatal, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Yılmaz, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Öz, Prof. Dr. Fatma Gül Göze Özdemir ve tüm akademik kadro ve çalışanlarına teşekkür ederim.

Tarımın temel sorunu iklim ve su krizi

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal, 10 Ocak nedeniyle düzenlenen törendeki konuşmasında tarımın ülkemiz ekonomisi için önemini anlattıktan sonra dünyada olduğu gibi Türkiye tarımının da bazı problemleri olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Yılmaz Çatal özetle şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Yaşanan sorunların başında iklim değişikliği gelmektedir. Tarım, iklim değişikliğinden en çok etkilenen sektörlerinden birisidir. Artan sıcaklıklar, kuraklık, düzensiz yağışlar ve doğal afetler tarım üretimini maalesef olumsuz etkilemektedir.

Yine karşımıza çıkan ve bugün Isparta için de güncel bir konu olan su krizi kapımıza dayanmış ve tarımı etkilemeye başlamış en önemli sorunlardan birisidir. Çünkü, tarıma dayalı su kullanımı şu anda su kapasitemizin üzerinde. Su kaynaklarının tarımda artık yeterli gelmeyeceğini ve bundan sonraki süreçte ciddi anlamda su sorunu yaşayacağımızı biliyoruz.

Özellikle Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerimizde su kaynakların yetersiz olmasının ciddi anlamda tarım sektöründe hissetmekteyiz. Tarım sektöründe toprak erozyonu ve verimlilik kaybı maalesef tarımsal üretimi olumsuz etkilemektedir. Erozyon konusunda bazı önlemler alınsa da toprak verimlilik kaybı her geçen gün artmaktadır. Bunun içerisinde gübre kullanımı aşırı tarım ilaçları kullanımı bizim en önemli problem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Genç nüfus tarıma yeterince katkı sağlayamıyor

Yine tarım sektörümüzün bundan sonra getireceği en önemli sorun genç nüfusun sektöre yeterince katkı sağlayamaması. Bugün ülkemizde dış kaynaklı göçlerle tarım sektöründeki işgücü açığı kapatılmaya çalışılmaktadır. Ama biliyoruz ki dünya barışı ve bölgesel barışın sağlanmasıyla birlikte ülkemizdeki göçmenlerin işgücü katılımı gün geçtikçe azalacak ve bu göçmenler ülkelerine dönecek. Ziraat fakülteleri bu konuda da çalışmalar yapmalı. Bu göçmenler döndüğü zaman bu iş gücünü nasıl karşılayacağız? Bizim genç nüfusumuzun tarım sektörüne katkı sağlamadığı hepimizin malumudur.

Dijital tarım, akıllı tarım ve yapay zekânın önemi

Bundan sonraki süreçte de tarımda verimliliği artırmak, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve gıda güvenliğini teminat altına almak için ziraat fakültelerinin ciddi çalışmalar yapmaları gerektiğini düşünenlerdenim. Bu çerçevede de ilk olarak dijital tarım, akıllı tarımı tarımsal gündemimize mutlaka almamız ve bu anlamda altyapımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Yapay zekâ ve otomasyon sistemleri tarım sektörümüzün vazgeçilmezleri ve ana öğelerinden birisi olmaya doğru gidiyor.

Sürdürülebilir tarım ve ekolojik yaklaşımların artık bundan sonra insan sağlığının daha çok ön plana geçmesiyle birlikte tarımsal eğitimde de artık bizim önceliklerimiz arasında olduğunu düşünüyoruz.

Yüksek teknoloji ve araştırma merkezleri bizim için önemlidir. Bizim artık yüksek teknoloji ve araştırma altyapısını kurmamız gerekir. Dijital eğitim ve uzaktan eğitim artık bizim olmazsa olmazımız.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar