Tahminimiz doğrultusunda erken gelen ek bütçe neler getiriyor?
Bundan iki hafta önceki yazımızda bir kulis bilgisinden bahsederek ek bütçenin geleceği tahminini ileri sürmüştük. Elbette bu tahmini yaparken de duyumlarımızı ve iddialarımızı bazı somut gelişmelere bağlamıştık.
Daha bütçenin üçte birinde bazı ödeneklerin neredeyse yarısı kullanıldığı için burada bir sıkıntı olduğu açıktı. Kaldı ki 2022 bütçesi hazırlanırken asgari ücretin vergi dışı bırakılması, kur korumalı mevduat hesabı, enflasyona bağlı artan ücretler ile ilgili konular ve hesaplamalar bütçeye zaten yansıtılmamıştı.
Önümüzdeki 3 ay boyunca 1 Ekim tarihine kadar Meclis’in tatile girecek olması, bazı ödenekler itibariyle bütçenin uygulanamaz hale gelmesi demekti.
Sonunda geçtiğimiz pazartesi akşamı ek bütçenin Meclis’e sunulduğu haberi medyaya düştü.
Hemen belirtelim ki ek bütçe kanunu teklifinin ifade biçimi biraz anlaşılmayı zorlaştırıyor. Çok dikkatli incelemek gerekiyor.
Şimdi bu tespitlerimizi özetlemeye ya da tercüme etmeye çalışalım.
Bütçeye eklenen ödenekler (milyar/ TL)
- Eklenen ödenek 880.5
- Personel ve sosyal güvenlik devlet prim giderleri 200
- Toplam ödenek 1.080.5
Yani bütçeye eklenen ödenek 1 trilyon 80 milyar 515 milyon lira. Bu arada yukarıdaki 880.5 milyar lira ek ödeneğin 817.3 milyar lirası genel bütçeli kuruluşlara ve 63.2 milyar lirası da özel bütçeli kuruluşlara ait olduğunu belirtelim.
2022 yılı bütçe ödeneğinin 1 trilyon 751 milyar lira olduğu dikkate alınırsa; daha yılın yarısı dolmadan ödeneklerin yetersiz hale geldiği ve yüzde 61.7 artırıldığı görülüyor. Böyle bir bütçe ile de enflasyonla mücadelenin yapılamayacağı çok iyi anlaşılıyor.
Dikkat çeken bazı ilave ödenekler
Ek bütçe kanun teklifinin madde gerekçelerinde, personel ve sosyal güvenlik devlet prim giderleri dışındaki ödeneklerin dağılımına yer verilmiş.
Örneğin; 86.7 milyar lira mal ve hizmet alım giderlerine, 89.4 milyar lira faiz giderlerine, 421 milyar lira cari transferlere, 74.1 milyar lira yatırımlara ödenek eklenmiş.
Genel bütçeli kuruluşlara ayrılan ek ödeneklerde, her idareye ayrılan pay ve tertibi belirtilmiş. Örneğin Hazine ve Maliye Bakanlığı ek bütçesine baktığımızda;
- İç borç faizlerine 43.5 milyar lira ek ödenek,
- Dış borç faizlerine 31.9 milyar lira ek ödenek,
- Mevduat ve katılım hesapları kur korumalı (KKM) hesaplara 40 milyar lira ilk kez ayrılan ödenek,
olduğunu görüyoruz. Yani iç borç faiz ödeneklerinin yüzde 26.3 ve dış borç faiz ödeneklerinin de yüzde 64.7 oranında artırıldığını anlıyoruz.
Bütçe için öngörülen gelirler (milyar/TL)
- Vergi gelirleri 1.083,6
- Teşebbüs ve mülkiyet gelirleri 36.5
- Diğer gelirler 116.9
- Sermaye gelirleri 1.7
- Toplam bütçe gelirler 1.238,7
- Ret ve iadeler (-) 158,2
Net bütçe gelirleri 1.080,5
Bu tablodan şu sonuç çıkıyor: Bütçe ödenekleri bütçe gelirleriyle karşılanacak ve dolayısıyla ek bütçe ile ilgili olarak bir açık söz konusu olmayacak. Nitekim bu hususa ek bütçe kanun teklifinin genel gerekçesinde de yer verilmiş. Ek bütçe ödeneklerinin gerektireceği finansman ihtiyacının merkezi yönetim bütçe gelirlerindeki artışla karşılanacağı öngörülmüş.
Yeni vergi zamları…
Ek bütçe kanun teklifine göre öngörülen vergi geliri artışı 1 trilyon 83 milyar 597 milyon lira. Peki, hangi vergi gelirleri revize edilmiş ve artırılmış?
- Gelir vergisi 55 milyar lira
- Kurumlar vergisi 315.5 milyar lira
- Gümrük vergisi 38.8 milyar lira
- İthalde alınan KDV 284.0 milyar lira
- Dahilde alınan KDV 163.2 milyar lira
- Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) 157.3 milyar lira
Şimdi de ÖTV’nin ayrıntısına bakalım…
- Petrol ve doğalgaz ürünleri 47.2 milyar lira
- Alkollü içkiler 11.8 milyar lira
- Tütün mamulleri 16.9 milyar lira
- Motorlu taşıt araçları 70.3 milyar lira
Sonuç olarak…
Hükümetin ilk 4-5 aydan beri bütçe fazlası vermeye çalışmasının nedeni anlaşılıyor. İlk aylarda çok ciddi vergi geliri artışı oldu, bu da nakit fazlası yarattı. Anlaşılan Hükümet, önceden tahkimat veya önden yükleme yaparak ve adeta seçimlere hazırlanıyor. Zamanından önce ve hatta sonbaharda bir erken seçimin hayal olmadığı anlaşılıyor. Bütçenin finansmanı için de dolaylı vergilere umut bağlandığı görülüyor.