Swap yapılan merkez bankalarına haciz kalkanı

Maruf BUZCUGİL
Maruf BUZCUGİL ANKARA NOTLARI

TBMM Genel kurulunda ilk 10 maddesi kabul edilen torba teklifin birinci maddesini yabancı merkez bankalarının TCMB nezdindeki hesaplara haciz uygulanamamasını öngören düzenleme oluşturdu. Kafaları karıştıran ve hangi ülkeler için çıkarıldığı kestirilemeyen düzenleme “Banka nezdinde bulunan yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıklar haczedilemez, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulamaz.”
hükmü taşıyor. Bu hüküm Merkez Bankası kanunun 40.maddesine ekleniyor.

Haciz düzenlemesindeki alacaklı şirket boyutu

Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacı içinde olması, rezervlerinin erimesi, iki ülkenin kendi para birimleriyle borç takası yapmalarına olanak veren “swap” anlaşmalarını çok daha önemli hale getirdi. Ancak, “swap” anlaşması yapılabilen ülkelerin derinliği olan, uluslararası standartlara göre dünya sistemine bağlanmış finansman kanallarına sahip olmamaları bu ülkelerin bazı endişelerinin giderilmesini gerektiriyor. DÜNYA’nın edindiği bilgiye göre; “Uluslararası hukuk ve Türkiye’nin iç hukuku A ülkesinde alacaklarını tahsil edemeyen şirketlere, A ülkesinin TCMB’de bulunan hesaplarına ve varlıklarına haciz konulabilmesi imkanını veriyor.” İşte TBMM’deki torba teklifin birinci maddesindeki düzenleme ülkelerin talepleri doğrultusunda haciz endişesini gidermeyi amaçlıyor.

Türkiye’nin henüz imzalamadığı, onay süreci tamamlanmadığı için henüz uygulamaya girmeyen BM uluslararası sözleşmesi de merkez banlarına yargı ve haciz bağışıklığı getiren düzenlemelere alan açabiliyor.  

2004 tarihli Devletlerin ve Mallarının Yargısal Bağışıklığına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’n in 21/1- c maddesinde devletlerin ticari olmayan mal ve haklarına yargı ve icra bağışıklığı tanınıyor, merkez bankalarının malları da mutlak biçimde bu kapsamda kabul ediliyor.

Komisyon tutanaklarından bilgiler

TCMB Başkan Yardımcısı Mustafa Duman: Merkez Bankamıza yönelik böyle bir haciz talebi olmamıştır. Ancak, ülkelerin diğer ülkelerde yaşadıkları tecrübeler bunu getiriyor olabilir, başka ticari bankalarda yaşadıkları tecrübeler bunu getiriyor olabilir ama bizim Merkez Bankamıza yönelik bir şey yok.

Merkez Bankası Hukuk Genel Müdür Yardımcısı Şerif Uygun –Türk hukukuna göre uluslararası mahkemelerin aldığı kararların uygulanabilmesi için de tenfizine ihtiyaç var. Yani bir Türk mahkemesinin, bu kararın Türkiye’de uygulanabilir olduğuna dair bir tespit kararı almasına ihtiyaç var. Dolayısıyla, Türk hukukunun aracılığı girmeden, Türk hukukuna göre alınmış bir karar olmadan da haczedilemezlik bizim hukukumuza göre ancak kanunla tanınabiliyor. Bu kanuna duyulan ihtiyaç da zaten buradan geliyor.

Akla takılan sorular

Teklifin bu maddesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Genel Kurul’da görüşülürken ve kamuoyunda tartışılırken hep şu sorular soruldu:

  • Merkez bankalarına yargı ve haciz bağışıklığını hangi ülkeler talep etti?
  • Ülkelerin TCMB nezdinde swap hesabı açmak ya da muhabirlik ilişkisine girmek için böyle bir şart koşmaları etik midir?
  • Borçlarını ödemeyen ülkeler ve merkez bankalarına swap karşılığı “yargı ve haciz bağışıklığı” tanımak TCMB’nin itibarını zedelemez mi?

Enflasyon muhasebesinde TÜRMOB’un istediği oluyor

Türkiye’de yılın son çeyreğinde enflasyonun öngörülemedik şekilde fırlaması  şirket bilançolarını derinden etkiledi. Son üç yıllık Yİ-ÜFE yüzde 100’ü geçtiği için (yüzde 141) işletmelere bünyelerinde bulunan kıymetleri, enflasyona göre yeniden değerleme imkanı getiren enflasyon muhasebesi uygulaması gündeme gelmişti. Şimdi TÜRMOB’un görüşü doğrultusunda enflasyon muhasebesi uygulaması TBMM’ye verilen kanun teklifi ile erteleniyor. Teklifi gerekçesinde, erteleme taleplerinin mükelleflerden geldiği belirtilerek, ilgili şartlar oluşsa bile 2023 yılı sonuna kadar enflasyon düzeltmesi yapılmayacağı kaydedildi. Enflasyon düzeltmesini erteleyen maddeye göre, 2023 yılı hesap dönemi sonu itibarıyla yapılacak enflasyon düzeltmesi neticesinde belirlenen geçmiş yıl karının vergi tabi tutulmayacağı ve geçmiş yıl zararının da zarar olarak kabul edilmeyeceği hükme bağlandı. Muhalefet de bu konuda “Zaten bu yıl, geçen yılın gelirlerine uygulanmayacak. 2022 gelirlerine uygulanmak üzere getiriliyor. Şimdiden başlatmanın bir anlamı yok, erteleriz, sonra düzenleriz dedik” görüşünde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Başkentin 101.yılı 14 Ekim 2024