Suriye’nin yeniden inşasında Irak tecrübemizden yararlanabiliriz!

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Hasan Kocasoy

PineZone Danışmanlık Kurucusu, Bağdat eski Ticaret Müşaviri

Serbest Kürsü

 

Esad giderken, gerisinde harap bir Suriye bıraktı. BM raporlarına göre, iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana; petrol üretimi günlük 400 bin varilden 100-150 bin varile geriledi, 8.500 MW olan kurulu elektrik gücünün yarısından fazlası ve endüstriyel tesislerin önemli kısmı zarar gördü, 140 binden fazla bina hasar aldı, altyapının büyük bölümü kullanılamaz hale geldi. Yeniden inşadan bahsetmek için erken gibi. İç dengeler henüz oturmadı. Geleceği belli olmayan pek çok konu var. Ancak hem Suriye’de yaşayanların temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, hem de ülkeyi terk eden 7 milyondan fazla Suriyelinin geri dönebilmesi için imar sürecinin bir şekilde başlaması gerekiyor. Muhtelif raporlarda, yeniden inşa maliyetinin 250-400 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.

 

Peki, bunu kim ya da kimler yapacak, kim ya da kimler ödeyecek?

Irak’ın yeniden inşası sürecindeki tecrübemiz bizim için çok kıymetli! Suriye de Irak gibi en önemli müteahhitlik pazarlarımız arasına girebilir. Ancak gerçekçi ve sonuç odaklı politikalara ihtiyacımız var.

- Ekonomik yaptırımların kaldırılması konusunda desteğimizi artıralım

Yaptırımlar nedeniyle hem Suriye Merkez Bankası’nın yurtdışı hesapları blokeli, hem de Suriye ile bu ülkelerin para birimleriyle ticaret yapılması mümkün bulunmuyor. Yeniden imar için gerekli alımlar ve yabancı yatırımların ülkeye girişi için öncelikle yaptırımların kalkması gerekiyor. Irak işgalinin ardından ABD, Irak’a uygulanan yaptırımların kısa sürede kaldırılmasına liderlik etti. Biz de diplomatik kapasitesi kalmayan Suriye’ye daha fazla destek vermeliyiz. 

 

- Uluslararası yardım konferanslarına donör toplantılarına liderlik edelim, ama büyük sözler vermeyelim

Irak son 20 yılda iki ayrı yeniden inşa süreci yaşadı. Pek çok konferans sonunda verilen sözlerin çoğu havada kaldı. Biz de 2018 yılında taahhüt ettiğimiz 5 milyar dolar krediyi hiç açamadık. Elbette Suriye ve Suriyeliler için bugüne kadar harcadığımız milyarlarca doları vurgulayacağız. Fakat rakam taahhüt etmek yerine, üçüncü ülkelerin destek ve kredilerine kontra-garanti benzeri bir modelle köprü olabiliriz.

 

- Afaki rakamlarla müteahhitlerimizin beklentilerini yükseltip, kendi içimizde rekabeti teşvik etmeyelim

Suriye’nin yeniden inşası için 250-400 milyar Dolar gerekiyor olabilir. Ancak, ne Suriye’nin böyle bir kaynağı var, ne de ülkenin tüm projelerini Türk müteahhitlere tahsis edecekler. Irak’ın yeniden imarında Türk müteahhitlere 100 milyar dolardan fazla proje verileceği yazılıp çizilmişti, ancak bu rakamlar hiç gerçekleşmedi. Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de istikrarlı olarak yıllık 1-2 milyar dolar bandında iş almak, gerçekçi bir hedef olabilir.    

 

- Suriye’nin önemli tesislerini daha önce kim yaptıysa onlarla işbirliği kanalları açalım

Irak’ta gördük ki özellikle endüstriyel tesisleri ilk kim yaptıysa yeniden yapım işi de genellikle ona gitti. Bize altyapı işleri ile okul, hastane ve konut inşası kaldı. Bu minvalde, Suriye’de zarar gören elektrik santrallerinde, petrol tesislerinde, fabrikalarda bu işleri ilk yapan şirketleri yanımıza alarak masaya oturmak yararlı olabilir.

 

- Suriye’ye finansman sağlayabilecek ülke ve kurumlarla yakın çalışalım

Irak kadar zengin doğal kaynakları olmadığından, Suriye dış desteğe çok daha fazla muhtaç... Suriyeli göçmenlere ev sahipliği yapan Avrupa ülkeleri, Suriye üzerinden Türkiye’ye doğalgaz iletmeyi hedefleyen Katar, bölgede etkinliklerini artırmak isteyen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin ve İslam Kalkınma Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Dünya Bankası gibi uluslararası kurum ve kuruluşların finansman olanaklarından müteahhitlerimizin yararlanabileceği mekanizmalar geliştirebiliriz.

 

- Çin konusunda dikkatli olalım

İç karışıklıklardan önce Çinli şirketler, Suriye petrol sektörüne yaklaşık 3 milyar dolar yatırım yapmıştı. Ayrıca Çin, Esad Hükümeti’ne rakamsal karşılığı açıklanmasa da ciddi destek verdi. Şu anda, Çinliler saha gerçeklerine bağlı olarak Suriye’de işbirliği yapabilecekleri güçlü Türk şirketleri arıyor. Bu durumu Türk şirketleri için fırsata çevirebiliriz. Ancak aynı Çin, 2019 yılına kadar küçük adımlarla girdiği Irak pazarında şu anda hâkim güç haline geldi. Çin’in Suriye’deki adımları konusunda müteyakkız olmalıyız. 

 

- Türkiye-Suriye STA’sını yeniden işler hale getirelim

Irak’la bir STA’mız yok ve her gün bunun sıkıntısını sınırda yaşıyoruz. Suriye ile 2007’de imzaladığımız ve 2011 yılında askıya alınan STA’yı en kısa sürede işler hale getirmeliyiz. Böylece olası keyfi uygulamalardan kurtulabilir ve ticaretimizi artırabiliriz.

Özetle, nasıl yeni yönetimle ilişki kurmak isteyenlerin yolları bir şekilde Ankara’dan geçiyorsa, Suriye’ye giden ekonomik ve ticari yolların da Ankara’dan geçmesini sağlamalıyız!

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
HISİAD ve ekonomi 17 Ocak 2025