Sürekli iyinin peşinde net sıfır yarışı
“Sen daha iyisini hak ediyorsun. Biz daha iyisine ihtiyaç duyuyoruz. Hangi açıdan bakarsak bakalım iki konuya odaklanmalıyız: Atıklar ve iklim değişikliği. Yeni malzemeler. Uzun ömürlü ürünler. Daha az ayak izi. Spor, sürekli daha iyinin peşinde olmayı gerektirir. Malzeme inovasyonu da öyle. Değişimi sağlayacak eylemler, işte bunlar. Artık, ürünlerimizde kullandığımız polyesterin yüzde 96’sı geri dönüştürülmüş içerikten elde ediliyor. Ama bizim için yarış bitmedi.”
Bu sözler Adidas’ın sürdürülebilirlik felsefesini özetler nitelikte.
Adidas Türkiye Kıdemli Pazarlama Direktörü Onur Demircan, “Marka olarak kolektif değer yaratırken toplumda bunun yansımalarını, sonuçlarını görmeyi çok seviyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışımızda, sadece sponsor olduğumuz ya da kurguladığımız etkinliklerle değil geliştirdiğimiz son teknoloji ürünlerle de insanların spor yaparken en iyi performansı almalarını hedefliyoruz. Bu da bizi marka olarak hep daha iyisini keşfetmeye yönlendiriyor” yorumlarını yapıyor. Demircan’ın Adidas’ın çalışmalarına yönelik yorumları şöyle:
Geri dönüşüm serüveni 2015’te başladı
“Adidas olarak geri dönüşüm serüvenimiz ilk olarak 2015 yılında plajlardan ve kıyılardan toplanan, geri dönüştürülmüş malzemeler kullanarak tasarladığımız koşu ayakkabısı ile başladı. O günden itibaren saf polyester yerine kullanılacak olan malzemelere yönelik çalışmalar gerçekleştirmeye başladık. Örneğin; 2021’de ürünlerimizde kullanılan polyesterin yüzde 90’ını geri dönüştürülmüş polyesterden elde ettik. 2024 yılına kadar ürünlerimizde ham polyester kullanımını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. 2023 Mayıs ayı itibariyle bu hedefimizin yüzde 96’sını gerçekleştirmeyi başardık. 2030’a kadar tüm operasyonel emisyonlarımızı yüzde 30 azaltacağımızı ve 2050’ye kadar da iklim nötr olacağımızı taahhüt ediyoruz.
Z jenerasyonu bilinçli
“Yakın zamana kadar sürdürülebilir trendlere mesafeli olan moda/tekstil endüstrisi, son on yılda tüketiciler nezdinde oluşan çevreci hassasiyetle birlikte büyük değişimler yaşamaya başladı. Son dönemde yapılan araştırmalara göre, moda endüstrisi, 2050 yılına kadar ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmak için dünyanın kalan küresel karbon bütçesinin dörtte birini kullanabilir. 2030’a kadar elyaf üretmek için ise yüzde 35 daha fazla arazi kullanabilir. Sürekli artan kullan-at hızlı moda tüketimi yerini daha bilinçli bir tüketim anlayışı almaya başladı. Bilinçsiz üretim ve tüketimin yerini daha sorumlu, çevreye, iklime karşı bilinçli, ekolojik ve sürdürülebilir bir üretim alıyor. Özellikle Z jenerasyonunun bu konudaki hassasiyeti tüm araştırma sonuçlarında karşımıza çıkan bir gerçek. Dönüşümün bu nedenle hız kesmeden devam edeceğine inanıyorum. Biz de mağazalarımızda çalışan ekip arkadaşlarımızı bu konuda belirli eğitimlerden geçirerek, tüketicileri sürdürülebilir ürünlerimize teşvik etmelerini sağlıyoruz.”
● “Dünya için koştuk”
Geçtiğimiz yıl Run For The Oceans kampanyamız kapsamında Bozcaada Yarı Maratonu’nda 2 bine yakın kişiyle birlikte daha iyi bir dünya için koştuk. Deniz ve okyanuslardan plastiklerin toplanmasına katkı sağlarken, Parley iş birliğimiz doğrultusunda birçok genç ve çocuğa sürdürülebilirlik eğitimlerinin verilmesine destek olduk. Etkinlik boyunca Geyikli iskelesinden Bozcaada’ya ve adadan Geyikli’ye giden kişilerin karbon ayak izini hesapladık ve toplamda ortalama 3 bin kişinin neden olduğu karbon emisyonuna karşılık gelecek miktarda ağacın dikimini ÇEVKO ile birlikte gerçekleştirdik. Ayrıca kampanya sürecinde outdoor ilanlarımızda kullanılan materyalleri Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile çantaya dönüştürdük.”
● Hedef, insanları spor aracılığıyla harekete geçirmek
“Move For The Planet projesi ile insanları spor aracılığıyla sürdürülebilirlik konusunda bilgilendirmeyi ve harekete geçmelerini desteklemeyi amaçlıyoruz. Proje kapsamında Haziran ayı içerisinde 10-12 günlük bir sürede Adidas Running uygulamasında yer alan koşu, bisiklet ve futbolun da aralarında olduğu 34 spor dalında kaydedilen her 10 dakikalık aktivite için, 1,5 milyon Euro’ya kadar, Common Goal’a 1 Euro bağışta bulunduk. Aktiviteler sonucunda toplanan bağışı iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerde yer alan futbol sahalarının geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılarak yenilenmesi, spor tesislerindeki plastik atıklarının nasıl azaltılacağı konusunda kitlelere eğitim verilmesi gibi önemli sürdürülebilirlik projelerinde kullanıyoruz. Move For The Planet projesinin ilk yılı olmasına rağmen başarılı sonuçlar elde ettik. Adidas Runners ekibimizle birlikte farkındalığa yelken açtık ve adalarda da plastik atıkları toplayarak farkındalık koşumuzu düzenledik. Proje ile 1.2 milyondan fazla insan gezegenimiz için harekete geçti.”
● Sürdürülebilirliğe en büyük katkı sağlayacak gelişmelerden biri dijitalleşme
“Sürdürülebilirliğe en büyük katkı sağlayacak gelişmelerden birinin dijitalleşme olduğuna inanıyorum. İklim değişikliği, sosyal, dijital ve ekonomik eşitsizliklerin gündemden hiç düşmediği günümüz koşulları, ekonomik ve sosyal düzende bazı değişim ve dönüşümler yaşamamıza neden oldu. Gezegenimizin ve toplumların refahı ve sürdürülebilirliği için büyük bir dönüşümün eşiğindeyiz. Tüm markaların da bu konuya değinmesinin ve teknolojiyi sürdürülebilir alanda aktif bir şekilde kullanmasının önemli olduğunu düşünüyorum. İnovasyon tarafında geniş bir ekibimiz var ve sürdürülebilirlik ekipleriyle birlikte çok yakın çalışıyorlar.”