“Sürdürülebilirlikte öncü girişimlerle Türkiye’yle dünyayı birleştiririz”
Sabancı Holding, hem yeni nesil gençler hem yürütme kurulu, hem de yönetim kurulu ile birlikte topluluk vaadini yenilediği bir döneme giriyor ve ‘Sürdürülebilir bir yaşam için öncü girişimlerle Türkiye’yle dünyayı birleştiririz’ diyor.
“Topluluk içinde yaptığımız her faaliyetin bu amaca ulaşmaya yönelik olması gerekiyor” yorumunu yapan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “60 bin çalışanımız da, topluluk vaadimizi yürekten sahiplendi ve yeni fikirlerle, yeni projelerle bu işe katkıda bulunmaya çalışıyorlar” diye ekliyor.
Topluluk vaadinin temelinde 3 önemli nokta olduğunu söyleyen Alper, bunları şöyle sıralıyor: “İlki, sürdürülebilir yaşamı tüm işlerimizle, vakfımızla ve üniversitemizle destekleyeceğiz. İkincisi öncü olacağız. Üçüncüsü Türkiye ile dünya arasında bir köprü olacağız.”
Cenk Alper, “Sadece Türkiye’de değil, topluluğun bölgede ve faaliyet gösterdiği coğrafyalarda sürdürülebilirliğe öncülük etmenin yanı sıra, döngüsel iş modellerine geçişi destekleyecek dijital ve malzeme teknolojilerine liderlik etmeyi hedefliyoruz” derken, insan ve topluma fayda; işin geleceğine uyum konularının da en önemli odak noktaları arasında yer aldığını ekliyor.
“Hacı Ömer Sabancı’nın ‘Biz bu topraklardan aldığımızı bu topraklarla paylaşırız’ söylemi dünyanın en güzel sürdürülebilirlik söylemi. Sabancı Holding 90 yıldır bu bakış açısı ile çalışıyor” diyen Cenk Alper ile Sabancı Holding’in sürdürülebilirlik vizyonunu ve bu kapsamda üstlenmeyi hedeflediği öncü rolü konuştuk:
Kapsayıcı bir dönüşüm gerekiyor
“2050’de net karbon sıfır olacağız ve sıfır atığa ulaşacağız dedik. Ama bu iş bununla sınırlı değil. İklim krizinin çözümünde öncü adımlar atacağız; döngüsel ekonomiyi destekleyeceğiz, insan ve toplum odaklı pozitif etkimizi artıracağız. Sürdürülebilir iş modellerini teşvik edeceğiz. Yatırım kriterlerimizin başında özellikle yenilikçi ürünler ve döngüsel hizmetle ekonomiyi desteklemek geliyor. Bu süreçte dijitalleşme, teknoloji ve inovasyon da temel hızlandırıcılar olarak ön plana çıkıyor. Verimlilik sağlamak, insanı geliştirmek, yeni yetenekleri ön plana çıkarmak gibi bu süreç çok kapsayıcı ve toplu bir dönüşümü gerektiriyor.”
Sistemin sürdürülebilir olması şart
“Sabancı Topluluğu 6 şirketiyle Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alıyor. Şirketlerimizin her biri kendi yol haritasını belirliyor. Şu anda 100’den fazla aksiyon ve eylem planı belirlenmiş durumda. Eylem planlarının yanı sıra, önemli bir öğrenim platformu oluşturduk. Bu kapsamda şirketler birbirinden öğreniyor ve bilgi alışverişi sağlanıyor. Örneğin pil teknolojilerini geliştirmek için Kordsa, Temsa ile birlikte çalışıyor. E-şarjda ya da enerji işinde Enerjisa ile Kordsa’yı yan yana görebiliyoruz. Dijitalde Carrefoursa ile SabancıDX’ birlikte çalışıyor. Eylem planlarının yaklaşık 40 tanesi sistemsel iyileştirmeleri kapsıyor. Sistemi sürdürülebilirliğe çevirmediğiniz takdirde, sonucu sürdürülebilir kılmanız mümkün değil. Bu tablonun arkasında da, önce yönetim kurulumuz seviyesinde, sonra holding seviyesinde, sonra da şirketler seviyesinde takip edilen aksiyon planları ve performans parametre takipleri oluşturduk. Dolayısıyla her birisini gerçekleştirdikçe, aslında bu bir zincir etkisiyle yukarıyı iyileştirecek. Bir de bunu şeffaflaştırdığınız zaman gerçek vaadimizi ortaya koymuş olacağız. Biliyorsunuz ki Sabancı Topluluğu olarak, itibar bizim için paradan daha önemli. İtibarın en önemli parçası da sözünü tutmaktan geçiyor.”
Bilimsel tabanlı hedefler koymak önemli
“Sıfır atık ve 2050 için sıfır karbon salımı hedeflerimizi hayata geçirmek için bilimsel tabanlı eylem planları ve hedefler koymamız; her sene bunlara nasıl ulaştığımızı görmemiz, belli aralıklarla da bunu toplumla ve sermaye piyasalarıyla paylaşmamız gerekiyor. Bu sene de paylaştık. Son 2-3 yıl içinde enerji tüketimimizi ve karbondioksit salınımımızı yüzde 20’den fazla, su tüketimimizi yüzde 20’ye yakın iyileştirdik. Atıklarımızı yüzde 17 azalttık. Şimdi bu geldiğimiz noktadan senelik hedefler koyarak ilerliyor olacağız. Hedefimiz, sahip olduğumuz ‘know-how’ı pratiğe dökmek ve arkadan gelenlere yol açmak. Endüstri 4.0’da bunu yaptık. Aksaray’daki fabrikamız Türkiye’nin en dijital fabrikası. Şimdi yine herkesten önce hedefleri ortaya koyarak ilerliyoruz.”
Başarı raporlaması “etki raporlaması”na dönüyor
“Bizim 90 senedir önceliğimiz olan değerler, bugün iş dünyasında da önemli bir dönüşüme neden oluyor. Bunun üç nedeni var. Birincisi finansman; krediye ulaşmanın yolu, bu kriterleri yerine getirmekten geçiyor. Başarı raporlaması sadece kar raporlamasının ötesinde, etki raporlamasına dönüyor. İkinci neden, AB’nin Yeşil Mutabakat konusundaki ciddiyeti. AB, ‘2050’ye kadar ben kıta olarak farklılaşacağım. Dolayısıyla bana ihracat yapmak isteyenler varsa onlar da bana uyum göstermek zorunda’, dedi. Üçüncü neden ise pandeminin öğrettikleri. Pandemi, işin, şirketlerin içinde yaşadığı toplumdan bağımsız olamayacağını gösterdiği gibi, çevrenin iyileşebileceği konusunda da sinyal verdi. Bu noktada önemli olan şirketlerin, hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin birlikte adımlar atması.”
Yatırımlar sürdürülebilirlik temelli
“Sürdürülebilirlik bizim yatırım kriterlerimizden bir tanesi haline geldi” diyen Sabancı CEO’su Cenk Alper, farklı sektörlerdeki çalışmalarını şöyle özetliyor:
- Enerjide, tüm yeni üretim yatırımlarımız sürdürülebilir kaynaklar üzerine. 560 MW yeni rüzgar enerjisi kurmak istiyoruz. Bugün enerji portföyümüzün, 4 bin 500 MW’ının yüzde 44’'ü yenilenebilir kaynaklardan. Bu yeni yatırımlarla birlikte bunun yüzde 50’leri aşmasını bekliyoruz. Akıllı şebekelere yatırım yaparak, enerji verimliliğini artırmak üzere çalışmalar yapıyoruz.
- Sanayide, Kordsa malzeme teknolojileriyle ürün portföyünün yüzde 70’ini sürdürülebilirliğe çevirmiş bir şirket. Hem Brisa lastik teknolojileriyle hem de Kordsa’nın araçlarda hafifleme sağlayan kompozit malzemeleriyle ulaşımda karbon salınımını azaltmaya çalışıyoruz. Temsa ise elektrikli araç teknolojilerine odaklanıyor.
- Çimentoda, yılardır karbon salınımını azaltmak için alternatif yakıt kullanmak üzerine ciddi çalışmalar yapıyoruz ve bu alanda teknolojiden de faydalanıyoruz. En son Çanakkale Köprüsü’nde kullandığımız beton tamamen sürdürülebilir kaynaklardan ve çevre etkisi yüzde 55 azaltılmış bir şekilde üretildi.
- Finansta, Akbank 2030 yılına kadar sürdürülebilir kredilere 200 milyar TL ayıracağını açıkladı. Bu çok önemli bir gelişme. Sigortacılıkta yaşlı bakım hizmetleri gibi bir örnek var.
- Dijitalde, inanılmaz bir verimlilik etkisi ön plana çıkıyor. Kurduğumuz kurumsal girişim sermayesi ile yaptığımız yatırımlar, dijital ve sürdürülebilirlik odaklı olacak.
“MSCI Endeksi’nde sürdürülebilirlik notumuz son 9 ayda iki kademe yükseldi”
“Dünyada yatırımcılar hisse alırken artık sadece finansal tablolara bakmıyorlar. MSCI rating ve diğer sürdürülebilirlik endeksleri yatırımcıların yakından takip ettiği göstergeler arasında yer alıyor. 9 ay içerisinde MSCI rating değerleme kuruluşunda iki not yükseldik. Şimdi de Dow Jones’a başvurmaya hazırlıyoruz. Türkiye’de ekosistem kavramını sahiplenen ve anlatmaya çalışan grupların başında geliyoruz. Bizim 40 milyon müşterimiz, 15 tane şirketimiz, 60 bin çalışanımız ve bizlere hizmet veren binlerce bayi ve tedarikçimiz var. Dolayısıyla veriden başlayarak, ‘Bu paydaşlar nerede ve ne veri üretiyorlar? Bu veriyle biz ne değer yaratabiliriz, neleri iyileştirebiliriz?’ anlamında bakmaya çalışıyoruz. Yeni neslin kültür anlayışına hakim olmak gibi noktalarda da ciddi çalışmalarımız var. Sabancı Vakfı ile eğitime, kadınlara, engellilere, gençlere yönelik destekleyici projeler yapıyoruz. Burada bizi en çok sevindiren konu vakıf projelerinin artık balık vermek değil, balık tutmayı öğreten projelere dönüşmesi. Bu süreçte Sabancı Gönüllüleri de çok önemli bir rol üstleniyor.”