Sürdürülebilirlik yolculuğunda sınırları aşma zamanı
Son beş yıl içinde sürdürülebilirlik göstergelerinin temel alındığı yatırımların hacminde ciddi bir artış yaşanıyor. Bu hızlı gelişme çerçevesinde kurumsal yatırımcıların portföylerindeki sürdürülebilir yatırımlar ile normal yatırımlar arasındaki farkın giderek ortadan kalkacağı öngörülüyor. Bu durum, şirketleri finansalların yanı sıra finansal olmayan performanslarını da iyileştirmeye yönlendiriyor. Aynı zamanda şirketler, sosyal ve çevresel sorunların yatırımcılar ve paydaşlar açısından oluşturduğu riskleri giderek daha fazla fark ediyor. Nitekim yapılan araştırmalar da çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ESG) risklerinin ve uygulamalarının şirketlerin genel performansına doğrudan etki ettiğini ve zaman içinde de finansallara dönüştüğünü gösteriyor.
ESG verilerine güven sınırlı
Bu gelişmelerle birlikte, yöneticilerin, yönetim kurulu üyelerinin ve yatırım yöneticilerinin ESG faktörlerini değerlendirmek için mevcut verilere olan güveninin ise sınırlı olduğu aşikar. Burada veri sağlayıcılarının ESG puanlarındaki ciddi farklılaşmalar ve bunların da genellikle güncelliğini yitirmiş bilgilere dayanıyor olması önemli bir etken. Bu çerçevede, sürdürülebilirlik performansı hakkında güvenilir ve karşılaştırılabilir verilerin eksikliği, şirketlerin sürdürülebilirlik performansını yatırım analizine tam olarak entegre etmenin önünde önemli bir engel olarak görülüyor.
Güvenilir bilgi için denetim ekosisteminin gelişmesi şart
Türkiye'de kurumların sürdürülebilirlik yolculuğunun gelişmesine ve derinleşmesine önemli katkı sağlayacak olan son SPK "Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi" düzenlemesi, şüphesiz sermaye piyasalarının gelişimi açısından da çok önemli bir adım. Bu gelişimi destekleyecek en önemli unsur ise sağlıklı bir veri denetim mekanizmasının oluşturulması. Zira çerçevede belirtilen ve raporlarda açıklanacak bilgilerin güvence denetiminden geçmiş olması ve doğrulanması bu bilgilere olan güveni artıracaktır. Bilgilerin güvenilirliği ve karşılaştırılabilirliği için ise bu alandaki denetim ekosisteminin gelişmesine ihtiyaç var.
Yatırımcılar ve analistler, değerleme yaklaşımlarını gözden geçirmeli
Şirketlerin nitelikli bilgi açıklama konusunda en önemli motivasyonları, şüphesiz yatırımcıların beklentileri. Yatırımcılar ve analistlerin güvenilir veriye erişim ve sürdürülebilirlik perspektifinde değerleme yaklaşımlarını gözden geçirmeleri, yatırım performansları açısından olduğu kadar sermaye piyasalarının gelişimi için de kaçınılmaz. Burada da bu alanda değerleme yapabilecek yetkinlikleri olan analistlerin varlığı önem kazanıyor.
Karşılaştırılabilir veri için taksonomi
Karşılaştırılabilir ve güvenilir verinin oluşması ve yatırımcılara sunulması açısından SPK düzenlemesi ile açıklanan çerçevede yer alan bilgilerin Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) ne şekilde raporlanacağı önemli. Henüz bu tür bir raporlama şablonu ya da taksonomisi hazırlanmamış olmakla birlikte sürdürülebilirlik açıklamalarını güvence denetiminden geçmiş ve belirli standartlar çerçevesinde raporlayan şirketlerin zaman içinde yatırımcılar ve tüm paydaşlar tarafından ayrışacakları şüphesiz. Son SPK düzenlemesi Türkiye'nin bu alanda ciddi bir ivme kazanması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi açısından son derece değerli. İkinci adım olarak bu gelişmenin denetim ve oluşturulacak taksonomi ile desteklenmesi önem taşıyor.