Sürdürülebilir kandırma mümkün müdür?
Kalkınmadan değil, kandırmadan söz ediyorum. Sürdürülebilir kalkınma dilimizdedir ancak herkesi, her kesimi ortak paydaya çekmeden bu mümkün müdür? Hele ki bir kesimin kandırılması, nimeti alıp külfeti onların sırtına yüklenilmesi ile asla mümkün değildir.
Yabancı yatırımcı çekiliyor. Geçen yıl 4,5 milyar $ sattılar, bu yılın ilk 2 ayında 697 milyon $. Payları %42,9 düzeyine indi ve bu bir rekor. 26 Mart haftasında net 813 milyon $ hisse senedi, 1,1 milyar $ tahvil sattılar. Sormalı mıyız; “acaba neden?”
Evet, sormalıyız. Yine aynı yabancılar, ekonomi yönetiminde Kasım ayı değişimiyle 5,1 milyar $ alım yapmıştı ve gece yarısı guvernör değişince 1,9 milyar $ satarak çıkıverdiler. Acaba neden? Para politikası duruşunun sürdürülebilir olduğuna inanmışlardı fakat kandırıldıklarını düşündüler.
Bununla da bitmedi… Ağustos 2018, Ağustos 2019, Kasım 2020 ve Mart 2021’de neredeyse yılda bir kez kur atağına maruz kalan Türkiye’de yabancı yatırımcıların Türk bankalarından yeterince TL bulamaması sonucu swap (takas) faizleri %1,150’lere fırlayıverdi.
Oysaki bir piyasada işlem yapabilmenin başat koşulu; likit olmasıdır ve özellik kaybolmuşsa tehlike işaretidir. Yabancılara kulak kabartıyorum; “20 ayda 4 kez guvernör değişti ve bu olağanüstü kısıtlamalara mahkûm mu edileceğiz?”
Yabancı söz konusu olduğunda onlarla çözüm ortağı olmak yerine ya suç ortağı oluyor veya onları kandırıyor, pusuluyor, savaşıyoruz. Hâlbuki hepimiz aynı network içindeyiz ve oyunun kuralları herkes için var.
LİKİDİTE YOKSA PİYASA KURUR
Türkiye piyasası, gelişmekte olan ülkeler içerisinde likit olma özelliği ile öne çıkar. Bu sayede yabancı payı %72’ye varabilmişti. 2009-2020 arası yabancı payı %62-66 bandında seyretti. Not indirimleri ve 2018 sonrası sert ataklarda açığa getirilen sınırlamalar, satıp gitmeleri eğilim haline getirdi.
Borsada 2 milyon 540 bin yerli yatırımcı, yabancının boşluğunu doldursa da büyüyen, gelişen küresel sermaye piyasalarından söz edebilmek için yabancıları kandırmak yerine kazan-kazan odaklı istikrarlı işbirliği politikaları üretmeliyiz.