Sükûnet TL’ye yarar
Yaz rehaveti de, trend değişikliği de olabilir. Döviz piyasalarındaki oynaklık (volatilite) seviyeleri çok düştü. Bu düşüş; hem dolar, euro, yen gibi majör para birimlerinde, hem de Türk Lirası (TL) gibi gelişen ülke para birimlerinde gözleniyor. TL’nin 1-aylık oynaklığı bir yılın, 3-aylık oynaklığı beş ayın en düşük seviyesini gördü. Volatilite göstergesi, piyasa profesyonellerinin beklentileri açısından önemlidir. Bu tarz düşük seviyeler, opsiyonlar üzerinden döviz piyasalarında pozisyon alanların ‘‘sakinlik’’ öngörüsüdür. TL gibi yüksek faizli para birimleri için sükûnet iyidir. Euro, İsviçre Frangı, Japon Yeni gibi çok düşük faizli para birimlerinden borçlanmayı, iyi getirili para birimlerinde alımları özendirir.
Gelişen ülke para birimleri açısından kritik dışsal faktör Amerikan faizlerinin durumudur. Otuz yıllık tahvilin faizi iki ayda yüzde 2,40’dan yüzde 1,85’e kadar geriledi. Piyasanın enflasyon beklentisi, Fed politikasının kontrol edemediği uzun vadeli tahvilin faizini etkiliyor. Küresel tahvil piyasası dünyanın en likit ve en derin piyasasıdır. Merkez Bankalarının bu piyasa üzerinde kısmi etkisi olabilir. Merkez bankalarının bu piyasadaki tüm fiyatları kontrol ettiğini söylemek mantık dışıdır. Ekonominin durumu, faiz oranlarını belirler. İmlediğim faiz oranındaki düşüş de, Fed’in uzun süredir vurguladığı ‘‘Ekonominin normalleşmesiyle ortaya çıkan enflasyon geçici olacak’’ söylemini teyit ediyor. Zaten Fed’in son iki faiz artışı döngüsünde, 30-yıllık tahvil faizi ters yönde hareket etti. Tahvil yatırımcıları enflasyonun düşük kalacağını düşünüyorlarsa, daha yüksek bir getiri oranı talep etmezler. Bu arada, ‘‘geçici enflasyon’’ ifadesi bence doğru bir iletişim değildir. Enflasyonun gelip geçeceği algısı yaratır. Ama ABD’de, ama Türkiye’de krediye dayalı parasal sistem vardır. Bu sistemde her daim yeni para yaratılır. Toplam talep genelde pozitiftir. Kaynaklar kıt olduğundan, arz bu taleple yarışamaz. Böyle makro iklimlerde enflasyon her zaman olur.
Türkiye ekonomisinde hangi sektöre bakılırsa, kur kaynaklı maliyet baskısı görülür. Kurlardaki yükseliş eğiliminin kırılması elzemdir. Açılmanın etkisiyle, ekonomik aktivite canlanıyor. ABD’de enflasyon beklentilerinin gerilemesiyle düşen piyasa faizleri, TL gibi gelişen ülke paralarına alan açıyor. Merkez yarın şahin bir duruş sergileyerek, faizi gerekirse artırabileceğinin sinyalini vermelidir. Hem TL’ye, hem de bize dinginlik gerekiyor.