Stratejik ihracat GIDA
Sohbetimizi şekillendirmek üzere internette arayış içerisindeyken posta kutusuna düşen bir bülten bir anda bu sohbetin yönünü belirledi…
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) tarafından yayınlanan ve
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan dış ticaret verileri baz alınarak Agrimetre tarafından hazırlanan bir bültene takıldım.
TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre 2022 yılının ilk 4 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 8,3 milyar dolar ihracat, 6,8 milyar dolar ithalat gerçekleştirmiş.
Amma nisan ayında gerçekleşen yüksek aylık ithalat, sektörde o ay dış ticaret açığı verilmesine neden olmuş.
Habere göre 01 ile 23 fasılları arasındaki tüm GTIP kalemleri ile 29. ve 35. fasıllardan seçili ürünlerin dahil edildiği hesaplamalara göre, 2022 yılının ilk 4 ayında sektörün dış ticaret fazlası önceki yılın aynı ayına kıyasla %30 artmış.
Haber çok güzel ve keyif verici…
Neden?
Çünkü gıda sektörü genelde dış ticaret fazlası veriyor.
Ancak, artan yabancı para değerlerine paralel olarak yakıt, tohum, gübre, ambalaj gibi yükselen giderler altında nefes almaya çalışan gıda üreticilerinin ve özellikle tarım sektörünün bu başarıyı daha ne kadar sürdürebileceği konusunda endişeliyim.
Küresel köyün gelecekteki çatışmalarının su ve gıda üzerinde olacağı kehanetlerini de hesaba katarsak, bu endişelerimizin biraz daha derinleştiğini ve hatta daha da derine ineceğini görüyoruz.
Endişemin nedenlerini açıklamak için 2020 yılının mayıs ayında yayınlanan “İhracatta Tarım ve Sanayi” başlıklı sohbetimize atıf yapmak isterim.
Bu sohbette https://www.trademap.org/Index.aspx adresindeki verileri kullanarak dünyanın önde gelen 15 ihracatçı ülkesinin 2019 yılı ihracatlarını ve tarım ihracatlarını karşılaştırmıştım.
Dünyanın önde gelen ilk 15 ihracatçı ülkesinden 10 ülkenin aynı zamanda, Dünyanın ilk 15 gıda ihracatçısı ülkeler arasında olması beni oldukça düşündürmüştü.
Siz de düşününüz lütfen…
Dünyanın en büyük ihracatçısı olan ilk 15 ülkenin, Dünyanın ilk 15 gıda ihracatçısı ülke arasındaki 10 ülke olması, sizce güzel bir tesadüf müdür yoksa akıllı bir strateji midir?
Sürekli olarak altını çizdiğim bir sözüm vardır “ Türkiye Allah’ın hatırladığı bir yerdir.“
Coğrafyamızın bizlere bağışladığı su ve toprak, eşsiz değerde bir kaynaktır...
Yetiştirilebilen tarım ürünlerinin çeşitliliği göz kamaştırıcı.
Öyle ise neden ithalat yapmak zorunda kalıyoruz?
Yıllar önce Mısır’a gitmeye başladığımda, gıda ithalatının ülkeyi ve insanlarını ne kadar zora soktuğunu ve yorduğunu gördüğümde, Cumhuriyetimizi kuranların ne kadar doğru adımlar attıklarını bir kere daha anlamıştım.
YouTube üzerinde gördüğüm ancak verilerini teyit etmediğim hareketli bir tabloyu sizlerle paylaşmak isterim.
Özdeyiş ne güzel belirtiyor; Görünen köye kılavuz istemez…