Startuplar yatırımcılarla değil kurumsallarla flört etmeli

D. Ferhat DEMİR
D. Ferhat DEMİR İNOVASYON DELİSİ

Startup Blink tarafından "Küresel Startup Ekosistemi Endeksi 2021" raporuna göre Türkiye, en iyi startup ekosistemine sahip 100 ülke arasında 44'üncü. Henüz dünyada istenilen yerde olmasa da girişimcilik ekosistemimiz büyüyor. Yaklaşık 10 yıllık mazisi olan çalışmalar özellikle son birkaç yıldır meyvelerini vermeye başladı. Peak Games’in satışı bir dönüm noktası. Psikolojik ve finansal eşiğin aşılması ile devamı geldi. KPMG tarafından hazırlanan Girişim Ekosistemi Yatırımları Değerlendirmesi raporuna göre 2020 yılında 155 startup, 143 milyon dolar civarında yatırım alarak rekor kırdı. Zirvede oyun, retailtech ve fintech çalışan startup’lar var. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin verilerine göre 2021’in ilk üç ayında 2020 rakamları üçe katlanarak yeni bir rekor kırıldı. Üç ayda 61 girişimin aldığı yatırım 509 milyon dolar. En fazla yatırım alan 10 şirketin dördü yine oyun sektöründen.

Girişimcilik desteğinin ilk paydaşları, TÜBİTAK ve KOSGEB. Sonrasında İstanbul’daki üniversiteler. Türkiye’de en büyük melek yatırımcı TÜBİTAK. Kurum 2020'de 531 fikir aşamasındaki girişim için 7 milyon dolar dağıttı. Son yıllarda kamunun yerini kurumsal hızlandırma programları (Garanti Partners, Workup, Fincube vb.), bağımsız yatırımcılar (212, Revo Capital, 500 Startups) almaya başladı.

Tüm buraya kadar anlattıklarım, bardağın dolu tarafı. Boş tarafına bakmak istemiyoruz ama startup’ların başarı oranı tüm dünyada düşük. Yaklaşık %20’si başarılı bir şekilde 10 yılı devirip yoluna devam edebiliyor. Yatırım alınması yolculuğun başarı ile tamamlanacağını garanti etmiyor, bilakis oyun yeni başlıyor. Pek çok startup büyümeyi yönetemediği için ölüyor. Çok tantanalı bir şekilde hayatımıza giren Clubhouse bir örnek. Çıkış ivmelerini sürdürmekte çok zorlanıyorlar. O yüzden inovasyonun “one shot” bir sonuç olmadığını, süreklilik göstermesi gereken bir süreç olduğunu hep vurguluyoruz. Ayrıca tecrübesiz genç girişimci arkadaşlarımız inovasyonun doğasında olan başarısızlığı yönetmekte zorlanıyorlar. Sürekli kendilerine pembe tablolarla anlatılan o hayal dünyası sahadaki gerçeklerle örtüşmediğinde maddi ve manevi büyük krizler yaşanabiliyor.

Girişimciliğe hevesli, inovasyona tutkun genç arkadaşlar gerçekleri bilerek, konusuna iyice hâkim olarak, acele etmeden adım adım hazırlanmalılar. Başarılı girişimcilerin dünyada yaş ortalaması 30-40 aralığı. Hatta 40 sonrası pek çok kurucu var ve birçoğunun ilk girişimleri başarısız. Başarısız demek doğru olmayabilir çünkü her girişimden öğrendiklerini sonraki maceralara yansıtıyorlar. Bi Taksi’nin Getir kadar başarılı olduğunu söyleyebilir miyiz? Dolayısı ile ben üniversiteyi bitirir bitirmez girişimciliğe atılmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Mutlaka kurumsal hayatta belirli bir tecrübe kazanılmalı.

Ayrıca startuplar’ın göz ardı ettiği diğer önemli bir kon; kurumsal firmalarla iş birliği fırsatları. Türkiye’de sayıları çok olmayan VC’ler ve melek yatırımcılara alternatif olarak büyük şirketlerle iş birliği yapmayı mutlaka değerlendirmeliler. Şahsi gözlemim kurumsallarla yapılan iş birliklerinin startup’ları daha çok büyüttüğü yönünde. Hiçbir kurum yatırım yaptığı ya da çözümünü satın aldığı yeni bir girişimi kendi haline bırakamaz. İş birliklerinin farklı modelleri mümkün. Kurumsal firmaya hisse satışı şart değil. Firma startup’ın müşterisi olabilir mesela. Uzun vadeli bir iş birliği protokolü yapılabilir.

Dünyada pek çok başarılı örnek var. En yenilerinden birisi Biontech-Pfizer iş birliği. Eski Google mühendisi Chris Urmson’un kurduğu Aurora’nın Toyota ile otonom araçlara dair iş birliği bir başka model. Blockchain teknolojileri geliştiren starup ITM ile Microsoft başarılı şekilde yola devam ediyor. Ülkemizden bir örneği geçen hafta gazetemiz duyurdu. Türkiye’nin en köklü firmalarından Şişecam her türlü atığı zararsız maddelere dönüştüren biyoteknoloji girişimi 7CBasalia ile global bir şirket kurmak üzere bir mutabakat protokolü imzaladı. Başka örnekler verilebilir elbette. Startuplarımız hızlandırma programlarına katılsınlar, yatırımcılara sunum yapsınlar ama mutlaka ve mutlaka kurumsal firmalarla iş birlikleri için fırsatları araştırsınlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Mutluluk ekonomisi 11 Eylül 2024
Aylaklığa övgü 04 Eylül 2024