Spor ile aklanmak!
“Sportwashing” son yıllarda çok kullanılan bir sözcük. Türkçe’ye “spor ile aklanma” olarak çevirebileceğimiz bu kavram öz itibariyle; insan hakları, demokrasi ve sosyal adalet konularındaki olumsuzlukların; gelir dağılımı kaynaklı yoksulluğun neden olduğu sosyo ekonomik sorunların; yolsuzluk, rüşvet, irtikap, soygun, talan, şike, doping gibi spor karşıtı unsurların lekelediği ulusal ve toplumsal imajın birey, grup ya da hükümetler tarafından uluslararası alanda spor aracılığıyla düzeltilebilmesine yönelik tüm çabaları ifade eder. Bu konularda gelen eleştirilerin hafifletebilmesi, ulusal ve uluslararası kamuoyu ilgisinin başka alanlara kanalize edilmesi, içerideki anti-demokratik uygulamalara uluslararası alanda meşruiyet kazandırılması öncelikli amaçtır.
Bireysel ve kurumsal anlamda “spor ile aklanma”ise, bireysel veya kurumsal ahlaksızlıkları, suçları ve skandalları örtmek amacıyla kullanılan bir sosyal itibar tazeleme çalışmasıdır.
Sporla aklanmanın en yaygın yolu uluslararası düzeyde, önemli bir spor etkinliğine ev sahipliği yapmak; bu tür organizasyonlara yüksek bedelle sponsor olmak; spor dünyasında tanınmış sporcuları kendi ülkelerinde spor yapmaya ikna etmek; uluslararası marka değeri yüksek spor kurumlarına veya kulüplere yatırım yapmak, gerekirse bu kulüpleri satın almak; popüler sporcuları uyruk değişikliğiyle kendi ülke yurttaşı yaparak bu sporcuları kendi ülkelerini temsilde kullanmak; küresel etki gücü yüksek kişi ya da gruplarla temasa geçerek, bu kişileri sportif etkinliklerin yüzü olarak tanıtmak; uluslararası saygınlığı yüksek organizasyonlarda yarışmacı sporcular ya da takımlar aracılığıyla şampiyonluklara ulaşmak amacıyla sportif örgütlenmeye yönelmek; kısacası yüksek maliyetlere katlanarak, uluslararası imajı düzeltmeye çalışmak için sporu ve sporun tüm faktörlerini, kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışmak “spor ile aklanma”nın temel amacı olarak ortaya çıkıyor.
Aslında “spor ile aklanmak” sporun doğal, masum ve oyun olan yapısının spor dışı amaçlar nedeniyle istismar edilmesidir. Bu istismarın günümüzde her ne kadar otoriter devletler tarafından yoğun olarak kullanıldığı görülüyorsa da, ekonomik ve sosyal olarak gelişmiş ülkeler de parasal amaçlar için “spor ile aklanma”yı kullanıyorlar.
Kısacası, “spor ile aklanma” temelde dört ana amaca hizmet ediyor. Bunlar: 1) Uluslararası diplomasi yoluyla ülke itibarını olumluya çevirmek, 2) Yumuşak gücü harekete geçirmek, 3) Ülkenin ekonomik ve ticari çıkarlarına katkı sağlamak, 4) Başta insan hakları olmak üzere, sosyo-ekonomik ve politik alanlardaki olumsuzluklara ilişkin eleştirileri olumluya çevirebilmek ve ilgiyi, ulusal ve uluslararası başka alanlara kaydırmak.
“Spor ile aklanma”da en çok kullanılan spor dalı ise futbol… Çünkü, “futbol başka alanlardaki eleştiriler karşısında işe yarar bir dikkat dağıtma aracıdır.”[1] İnsan haklarındaki olumsuzluklar, sosyal adaletsizlikler, dengesiz gelir dağılımının neden olduğu yoksulluk futbol sayesinde göz ardı edilir, sıkıntı içindeki kitleler bu sayede başka alana yönlendirilir. Bu bağlamda futbol kitleleri yönlendirmede en etkili araçlardan birisidir. Futbol sayesinde insanlar doksan dakika olsa da, tüm sosyal ve ekonomik sorunlarından uzaklaştırılabilir.
Spor İle Aklanma İmaj Tazeler mi?
Spor tüm evrende insanların ortak tutkularını harekete geçiren, farklı coğrafya ve insanlar arasında kültürel köprü kuran, dikkat çeken, sosyal değişim ve dönüşümlerde politik ve sosyal bir araç olarak kullanılabilen, insanlar arasında uzlaşı yaratabilen, devasa bir ekonomiye sahip güçlü bir etkendir. Bu özellikleri itibariyle spor çok güçlü bir imaj(makyaj) tazeleyici niteliğe sahiptir. Bu nedenle başta uluslararası spor üst örgütlenmeleri olmak üzere, tüm çıkar ve suç örgütleri sporun peşindeler.
Sporun bu gücü Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Fédération Internationale de Football Association (FIFA) gibi sporu yöneten organlar tarafından zaman zaman insan haklarını desteklemek amaçlı uluslararası alanda kullanılır. Ne yazık ki, bu kurumlar böylesi ulvi amaçları ön plana koyarak sporu suiistimal ederken, esas amaçları olan ticari ve siyasi kaygılarını gizlemeye yönelirler. Gerçek amaç, gizlenen hedefler olduğu için bu kurumlar hızla sporu ve futbolu kirletirler. Bugün bu kurumların başı yolsuzluk, rüşvet, soygun, usulsüzlük, spora uygun olmayan siyasi ve ticari ilişkiler, etik olmayan davranışlar yüzünden beladadır ve haklarında açılmış önemli soruşturmalar davalar bulunmaktadır. Nitekim çok daha yeni, 2024’te Paris’te düzenlenecek olimpiyatlara ilişkin IOC’nin usulsüzlüklerine ilişkin Fransız ofisinde mali polis aramalar yapmış ve bir soruşturma başlatmıştır.[2] Yine, 2022 FIFA Dünya Kupası’nın Katar’a verilmesine ilişkin Katar hükümetinin FIFA yönetimine ve delegelerine dağıttığı rüşvetler ortaya çıkmış ve buna ilişkin FIFA yöneticileri hakkında davalar açılmıştı.
Sporun itibar yenilemeye ihtiyacı bulunmamaktadır. Sporun evrenselliği, birleştiriciliği ve kültürel önemini paraya çevirmek isteyen; buna ilişkin kriminal suçlar işlemekten kaçınmayan IOC, FIFA, UEFA gibi üst düzey spor örgütlenmeleri söz konusudur. Günümüzde bu organize örgütler, kendi finansal çıkarları için sporu küresel güç odaklarının emrine vermekten, alet etmekten çekinmemektedirler. Bu kapsamda “spor ile aklanmada” gereksinimi olan çıkar odakları ile sportif, ekonomik, ticari ve yönetsel ilişkilerini devam ettirmekteler.
İtibar tazelemenin bir biçimi olarak karşımıza çıkan “spor ile aklanma”, suç işleyenlere meşruiyet kazandırmaya; davranışlarının olumsuz sonuçlarından onları korumaya çalışan bir işleve sahiptir. Bu strateji kapsamında spor, kısa vadede spor ile aklanmaya çalışan ülkelere bir sempati yaratır gibi görünse de, orta ve uzun vadede antipatiye sebep olan koşullar ortadan kalkmamaktadır. Hatta Dünya Kupası gibi veya olimpiyat organizasyonları gibi düzenlemeler, çıkar odaklı bu kurumlar hakkındaki iddiaları, eleştirileri, tartışmaları turnuva boyunca daha da alevlendirmekte ve canlı tutmaktadır. Spor ile aklanmayı bir strateji olarak belirleyen çıkar grupları, sporun ilgi dağıtıcı özelliğinin tersine bir etkiyle dünya gündeminde kendilerini tartışılı olarak buluyorlar. Buna en tipik örnek 2022 Dünya Kupası nedeniyle Katar’ın hiç olmadığı kadar bir antipati ile dünya kamuoyunun gündeme gelmesidir.
Otoriter ülkeler ya da siyasi ve ekonomik çıkar peşinde olan ve bu amaçla uluslararası saygınlıklarını artırmak isteyen kişiler, kurumlar, gruplar “spor ile aklanma”dan kendilerine bir fayda sağlamayı amaçlamaktadırlar. Diğer taraftan Manchester ve Newcastle şehirlerinde yapılan araştırmalar, bu kentlerde futbol kulüplerine sahip olan tartışmalı Körfez yatırım fonlarının, zamanla kamuoyu üzerinde etkilerini artırıp bu şehirlerin yerel demokratik kurumlarını nasıl zayıflattıklarını da ortaya çıkarttı. “Kulüp sahiplerinin bu sevilen kulüplere başarı getirme konusunda elde ettikleri hale etkisinin, taraftarları ve reklamcıları rahatsız etmekten korkan yerel basın ve politikacılar tarafından insan hakları sicillerine yönelik eleştirileri caydırmak için nasıl yeterince güçlü olduğunu ayrıntılarıyla anlatıyor.”[3] Yine Newcastle United Futbol Kulübü'nün bir Suudi yatırım fonu tarafından satın alınması sırasında Uluslararası Af Örgütü, Suudi yetkililerini "Sporla aklanma" yapmakla suçladı.[4] Bu kapsamda Körfez ülkelerinin Manchester City ve Paris Saint Germain (PSG)’e aktardıkları paralara, şişirilen gelirlere ve bunlara ilişkin muhasebe usulsüzlükleri ve yolsuzluklara göz yumuldu.[5]
Spor İle Aklanmaya Tarihten Örnekler
Nazi Almanya’sı döneminde Berlin'de düzenlenen 1936 Yaz Olimpiyat Oyunları, geniş çapta “spor ile aklanma”nın ilk örneklerinden birisi olarak tarihteki yerini aldı.
Arjantin'de düzenlenen 1978 Dünya Kupası ile 1976 askeri faşist darbenin uluslararası olumsuz etkisini gidermek için cunta 1978 Dünya Futbol Kupası'nı tüm dünyada fütursuzca kullandı. Cunta kirli iç savaştan ülkenin olumsuz itibarını spor ile sempatiye dönüştürmeye çalışırken, diğer taraftan da Arjantin halkının dikkatini başka yöne çekmede bu organizasyonu başarıyla kullandı.
Putin’in izlemiş olduğu dış politika ile uluslararası arenada ülke itibari iyice düşen Rusya, 2018 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yaparak, aleyhindeki tüm olumsuzlukları spor ile silmeye çalıştı.
Suudi Arabistan 2021 yılında Suudi Arabistan'da Dakar Rallisi ikinci kez üst üste düzenlendi. Bu organizasyon ile Suudi Arabistan çok düşük ülke itibarını uluslararası alanda düzeltmeye çalıştı. Suudi devleti bu organizasyon ile uluslararası saygınlığını yükseltmeye çalıştığı bir anda, 2018 yılında gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, İstanbul'daki büyük elçilikte katledilmesi, tüm dünyanın dikkatinin yeniden bu ülkeye çevrilmesine neden oldu. Suudi Arabistan devleti burada yeniden spor ile aklanmanın klasik yollarından birisi olan futbola sarıldı. Ocak 2023'te Suudi futbol kulübü Al-Nassr Futbol Kulübü, Portekizli profesyonel futbolcu Cristiano Ronaldo ile yıllık 75 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Uluslararası Af Örgütü'ne göre bu, Suudi Arabistan'ın eski bir tarzı. Ayrıca, Ronaldo krallıktaki insan hakları konularında konuşma yapması için de davet edildi. Kısacası, son derece zayıf olan insan hakları sicilini örtbas etmek için Suudi Arabistan “spor ile aklanma”yı fazlasıyla kullanıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2022 Raporu'na göre, "Suudi Arabistan, ülkenin kötü insan hakları sicilinden kurtulmak için büyük eğlence, kültür ve spor etkinliklerine ev sahipliği yaparak milyarlarca dolar harcıyor. Bunun için de, dünyanın en popüler sporcularını kendi ülke ligine yüksek bedellerle transfer ediyor; kendi futbol liginin piyasa değerini yükselterek tüm dünyada izlenilirlik sağlamaya çalışıyor. Bu sayede, başta insan hakları olmak üzere kendisine yönelik tüm eleştirileri parasıyla susturmaya, ilgiyi başka alanlara kaydırmaya çalışıyor. Mart 2021'de insan hakları örgütü Grant Liberty, yalnızca Suudi Arabistan'ın sözde “spor ile aklanma” faatliyetlerine en az 1,5 milyar dolar harcadığını söyledi.[6]
Sam Joyson-Cardy'ye göre Birleşik Krallık’ta “Commonwealth Oyunları” spor yıkamanın bir örneği olarak değerlendiriliyor. Bu sayede İngiltere, eski kolonilerini bir araya getirerek, geçmişin olumsuz izlerini bu şekilde silmeyi ve bu uluslarda Birleşik Krallık antipatisini, sempatiye dönüştürmeyi amaçlıyor.[7]
Der Spiegel tarafından yayınlanan belgelere göre, Birleşik Arap Emirliklerinin Manchester City’e harcadığı milyarlarca euro, futbol sahasındaki başarının, ülke imajının iyileştirilmesinde kullanılması amacı güdüyor.[8]
Katar, spor ile aklanmayı dünyada en yaygın ve en entegre kullanan ülkelerin başında geliyor. Bu ülke sporu diplomatik ve iletişim stratejisine tamamen entegre ederek kullanıyor. Fransa'da, Paris Saint Germain futbol takımı, Katar hükümetiyle olan bağlantıları nedeniyle, özellikle de Katar'ın komşularıyla çatışma halindeyken yaptığı yüksek harcamalarla, ulusal ve uluslararası imajını iyileştirme stratejisini hayata geçiriyor. Ne var ki, uluslararası medya bu ülkeyi sürekli eleştiriyor ve tüm olumsuzlukları sürekli gündemde tutuyor. Uluslararası Af Örgütü'nün “Dünya Utanç Kupası” olarak adlandırdığı 2022 Futbol Dünya Kupası'nı da düzenleyen bu ülke, yeni stadyumlar inşa etmek için yaklaşık 200 milyar dolar gibi fahiş bir para harcadı.[9]
Bahreyn 2004'ten bu yana Formula 1 yarışları düzenliyor ve ülkelerinin kötü imajını sporla aklamaya çalışıyor. Bu amaçla, yüksek profilli spor etkinlikleri düzenliyor. Bahreyn Krallığı aynı zamanda Paris FC'nin %20 hissesine sahiptir. Kendini sporla özdeşleştirerek genel imajını iyileştirmeye çalışan devlet, kamuoyunun dikkatini ülkelerindeki insan hakları sorunlarından başka yöne çekmeye çalışıyor.
Belçika-Filistin Derneği'ne göre İsrailli-Kanadalı işadamı Sylvan Adams, özellikle bisiklet ve Formula 1 spor takımlarını finanse ederek "İsrail'in uluslararası alanda olumsuz itibarını gidermeye katkıda bulunuyor.[10] İsrail spor diplomasisi açısından çok büyük spor etkinliklerine ev sahipliği yapmak yerine, imajını yumuşak güç ve “spor-teknoloji diplomasisi” yoluna çevirmiş durumda.
Kaynaklar:
Tuğrul Akşar, Finansal Futbol, Literatür yayınları, İstanbul 2020, Sh. 295,
James Montague, Oyunun Efendileri, İthaki yayınları, İstanbul 2018, sh. 278.
https://www.idea.int/blog/explainer-what-sportswashing-and-how-does-it-threaten-democracy
Human rights groups slam Newcastle United takeover by Saudi investment fund as “tool for erasing human rights abuse” » Left Foot Forward (consulté le 10 octobre 2021). https://fr.wikipedia.org/wiki/Sportswashing
Saudi Arabia is using sports to reform its image on the world stage… https://www.npr.org/2023/05/13/1176001687/how-saudi-arabia-is-using-sports-to-reform-its-image-on-the-world-stage
https://www.shoutoutuk.org/2022/03/02/sportswashing-how-some-states-evade-censure/
https://www.spiegel.de/international/europe/sponsorship-money-paid-for-by-the-state-a-2ad5b586-1d82-4a21-8065-f3c081cd91a4
https://www.amnesty.org/en/latest/campaigns/2016/03/qatar-world-cup-of-shame/
https://www.association-belgo-palestinienne.be/les-classiques-cyclistes-belges-serviront-elles-a-blanchir-lapartheid-israelien/
[1] James Montague, Oyunun Efendileri, İthaki yayınları, İstanbul 2018, sh. 278.
[2] https://apnews.com/article/paris-olympics-2024-corruption-investigation-f7efd8f363c76ee92c0c6e9fffd5b302
[3] https://www.idea.int/blog/explainer-what-sportswashing-and-how-does-it-threaten-democracy
[4] Human rights groups slam Newcastle United takeover by Saudi investment fund as “tool for erasing human rights abuse” » Left Foot Forward (consulté le 10 octobre 2021). https://fr.wikipedia.org/wiki/Sportswashing
[5] Tuğrul Akşar, Finansal Futbol, Literatür Yayınları, İstanbul 2020, Sh. 295,
[6] Saudi Arabia is using sports to reform its image on the world stage… https://www.npr.org/2023/05/13/1176001687/how-saudi-arabia-is-using-sports-to-reform-its-image-on-the-world-stage
[7] https://www.shoutoutuk.org/2022/03/02/sportswashing-how-some-states-evade-censure/
[8] https://www.spiegel.de/international/europe/sponsorship-money-paid-for-by-the-state-a-2ad5b586-1d82-4a21-8065-f3c081cd91a4
[9] https://www.amnesty.org/en/latest/campaigns/2016/03/qatar-world-cup-of-shame/
[10] https://www.association-belgo-palestinienne.be/les-classiques-cyclistes-belges-serviront-elles-a-blanchir-lapartheid-israelien/