Sözleşmeli avukat bulundurma limiti yükseltilmelidir
Dr. Soner ALTAŞ
Esas sermayesi 250 bin lira ve üzerinde olan anonim şirketler sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadırlar. Bu zorunluluk, bilinenin aksine, Türk Ticaret Kanunu ile getirilmemiştir. Asıl dayanağı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunudur. 23 Ocak 2008 tarihli ve 5728 sayılı Yasa ile Avukatlık Kanunun 35. maddesinin üçüncü fıkrasında değişikliğe gidilmiş ve esas sermaye miktarı baz alınarak anonim şirketler sözleşmeli avukat bulundurmakla yükümlü tutulmuştur. Esas sermayesi 250 bin liranın altında kalan anonim şirketler ile sermayesine bakılmaksızın bütün limited şirketler sözleşmeli avukat bulundurma yükümünün kapsamı dışında tutulmuştur.
Sözleşmeli avukat bulundurma yükümünün şirkete olan mali yüküne baktığımızda, hem ücret hem de para cezası karşımıza çıkmaktadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre, sözleşmeli avukatlara 2023 yılında ödenecek asgarî aylık ücret 8.300 TL’dir. Sözleşmeli avukat bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmeyen anonim şirketlere uygulanacak yaptırım ise, sözleşmeli avukat tayin edilmeyen her ay için asgarî ücretin iki aylık brüt tutarında idarî para cezasıdır. Yani, sözleşmeli avukat bulundurmamanın yaptırımı, 2023 yılının her ayı için 20.016 TL’dir. Sözgelimi, 2023 yılının tamamında sözleşmeli avukat bulundurmayan bir anonim şirkete, toplamda 240.192 TL idarî para cezası uygulanacaktır. Bu durumda, şirket neredeyse sermayesi kadar bir ceza ödemek zorunda kalmaktadır.
Söylediklerimiz yanlış anlaşılmama ve farklı noktalara çekilmemelidir: yazımızda, sözleşmeli avukat yükümüne, bu avukatlara ödenecek ücrete yahut kurala uymayan şirketlere uygulanacak yaptırıma yönelik bir eleştiri getirmemekteyiz. Dikkat çekmeye çalıştığımız nokta, sözleşmeli avukat bulundurma yükümü için getirilen parasal eşiğin 15 yıldır hiç değişmemesi, adeta yerinde saymasıdır. Bu durum, anonim şirketleri, sermayelerini anılan eşiğin altında tutmaya zorlamaktadır.
Getirildiği tarih itibariyle 250 bin Türk Lirası makul bir rakam gibi gözükse de, günümüz itibariyle değerini kaybetmiştir. Anılan rakam en azından getirildiği tarihten bu yana Üretici Fiyat Endeksi yahut Yeniden Değerleme Oranı ile artırılsa idi, bugün anılan eşik en az 10 katına kadar çıkmış olurdu. Geç de olsa, kanımızca, anılan eşik değer yeniden gözden geçirilmeli ve yapılacak yasa değişikliği ile günümüz koşullarına uygun olarak en az 2,5 milyon Türk Lirasına yükseltilmelidir. Sonraki yıllar için de, yeniden değerleme oranında artırılması sağlanmalı, böylece ekonomik koşullara göre güncelliği koruması sağlanmalıdır. Hatta, limited şirketleri anılan yüküm dışında tutmanın anlaşılabilir bir yönü olmadığından, pekala esas sermayesi 2,5 milyonu aşan limited şirketler de kapsama alınmalıdır.