Söylenme üret, elini tutan mı var?

Kaz yumurtası daha iridir ama yumurtlayınca sesi çıkmaz. Fakat tavuk küçük yumurtası ardından öylesine gıdaklar ki bütün dünya kaz yumurtası yerine tavuk yumurtası tercih eder.

Reklamın gerekliliğini bu örnekle açıklar kitap ve bazıları… Burada benim adından söz edeceklerim, sadece gıdaklıyor. Ortada fol yok yumurta yok ama bol bol gıdaklama, ortalığı velveleye verme var.

Misal; şu Ar-Ge ve katma değerli üretimi, teknolojik mal imalatını, inovasyonu, uzayı, robotu, dünya kalitesini, nitelikli ihracatı dilinden düşürmeyenler…

Efendim kilogramı 1,1 dolarlık ihracat birim fiyatıyla bir yere varamayız. Efendim katma değerli üretime geçmeliyiz. Efendim devlet Ar-Ge’yi desteklesin…

İyi de devlet bunun için son 10 yılda neler yaptı neler… Milyarlarca doları Ar-Ge için harcadı, on binlerce projeye destek verdi, Ar-Ge için yasayı da finansal desteği de çözdü.

Peki sonuç? Gürlediğimiz kadar yağamadık. Şimdiye dek üretebildiğimiz de sadra şifa olmadı, gitti… Önerim, ekonomi STK’larının artık söylem üretmeyi bırakıp eyleme geçmesi olacaktır.

Merakımdan soruyorum; 19 şirketin cari açığı azaltacak 23 stratejik projesine akıttığımız 13 milyar liranın akıbeti ne oldu? Ortada dişe dokunur netice yok… Unutuldu sanıyorlar ama kaynak kıt, unutamıyoruz. Cari açık yeniden artıyor da sorayım dedim.

GIDAKLADIĞIMIZ YETER ARTIK YUMURTLASAK?

İhracatın hamalı değil de efendisi olmak istiyorsak katma değerli üretimi arttırmalıyız. İyi de lafla peynir gemisi yürümüyor. Biri bunu yapacağım dedi de itiraz mı ettik?

Yapanlar var. İyi ki var… Sorun, sayılarının az olmasında. Dilinden katma değer düşmeyenlerin kendi ürettiği değeri sorgulama zamanı geldi de geçiyor. Tavuk bile yumurtladıktan sonra gıdaklar. Bizimkiler; sadece gıdaklıyor.