Sosyal bilinçlenmede gençler ve STK’lar başrolde

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem, “Uzun süredir koşuyor insanoğlu. Koşarken belki de uzun süre sonra ilk kez arkamıza baktık. Ve gördük ki arkada kalanlar için bıraktığımız dünya, bulduğumuzdan çok daha kötü bir yere doğru gidiyor. Ve ne mutlu ki; yeni nesil dünyayı çok yakından takip ediyor. Fark yaratmayı en büyük motivasyon kaynağı olarak görüyor ve dünyadaki bilinçlenme hareketine en büyük katkıyı yapıyor” diyor.

Türkiye’nin eğitim alanındaki ilk sivil toplum kuruluşu olan Darüşşafaka Cemiyeti geçtiğimiz haftalarda 157’nci yıl dönümünü kutladı.

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem’in ifade ettiği gibi, “157 yıl boyunca sadece bağışlarla ayakta kalan; bu süreçte ülkemizin yaşadığı sayısız zorluğa rağmen eğitimde fırsat eşitliği misyonundan bir an bile ayrılmayan Darüşşafaka Cemiyeti’nin hikayesi, sadece Türkiye’de değil dünyada da sivil toplum kuruluşları için çok önemli bir örnek” oluşturuyor.

İçinden geçtiğimiz zamanları değerlendiren Öktem; çok hızlı koşarken, ilk defa durup arkaya baktığımızı ve arkada kalanlar için bıraktığımız dünyanın, bulduğumuzdan çok daha kötü bir yere doğru gittiğini söylüyor. Sosyal bilinçlenme sürecinde gençlerin ve sivil toplum kuruluşlarının çok önemli bir rol üstlendiğini ifade eden Öktem’in yorumları şöyle:

Bu çağa 'sosyal bilinçlenme çağı' diyorum

“Bugün içinde bulunduğumuz çağı çoğu kişi farklı yorumlayabiliyor. Bazıları bilişim çağı diyor, bazıları ise robotların çağı ya da makinelerin çağı gibi kavramlarla biraz daha fütüristik bir perspektif çiziyor. Ben içinde yaşadığımız çağın sosyal boyutuna odaklanmayı tercih ediyorum ve içinde bulunduğumuz dönemi sosyal bilinçlenme dönemi olarak görüyorum.”

Sivil toplumun amacı değişim yaratmak, çözüm üretmek

“Özellikle 2010’lu yılların ortalarından itibaren toplumsal cinsiyet eşitliği, doğa ve çevrenin korunması, eğitim, hayvan hakları, sağlık gibi farklı konu başlıklarında toplumsal hareketlerin güç kazandığını gözlemliyoruz. Tüm bu karmaşık meselelerin çözümünde de sivil toplumun rolü her geçen gün artıyor. Sivil toplum kuruluşlarının amacı sadece ‘ihtiyacı olana yardım etmek’ değil, değişim yaratmak ve çözüm üretmek. Toplumu izlemek, toplumun sorunlarının sesi olmak, demokrasiyi, katılımcılığı ve çok sesliliği savunmak.”

Koşarken, ilk kez arkamıza baktık

“Son dönemde STK’ların varlığının güçlenmesinin en büyük sebebi, özellikle son 20-30 yılda bazı insani değerleri göz ardı etmiş olmamız. Uzun süredir koşuyor insanoğlu. Teknolojinin de gücüyle, gelişiyor, evriliyor. Bunu yaparken dünyayı da değiştiriyor. Koşarken belki de uzun süre sonra ilk kez arkamıza baktık. Ve gördük ki arkada kalanlar için bıraktığımız dünya, bulduğumuzdan çok daha kötü bir yere doğru gidiyor. Ve ne mutlu ki; yeni nesil bu konulara çok daha meraklı. Dünyada olanları çok yakından takip ediyor. Teknolojinin birleştirici gücünün farkında. Fark yaratmayı en büyük motivasyon kaynağı olarak görüyor. Ve bugün dünyadaki bilinçlenme hareketine de bence en büyük katkıyı onlar yapıyor. Ben önümüzdeki dönemde bu sosyal bilinçlenmenin çok daha güçleneceğini; gerek ülkemizde gerekse dünyada sivil toplumun sesini çok daha gür çıkaracağını düşünüyorum. Tabii derinden yaşadığımız bu korona süreci de buna önemli bir zemin hazırlayacak.”

İHTİYACIMIZ OLAN SALT PARA DEĞİL, YARDIMLAŞMA KÜLTÜRÜ

“Darüşşafaka’nın 157 yıldır bir çınar edasıyla dimdik ayakta durmasını sağlayan en önemli unsur, iyi yönetişim ilkelerine her daim sadık kalması. Bu süreçte de ‘eşitlik’, ‘şeffaflık’, ‘sorumluluk’, ‘hesap verilebilirlik’ ve ‘sürdürülebilirlik’ iyi yönetişimin olmazsa olmazları olarak ön plana çıkıyor. Bizim için önemli olan hamiyetperver milletimizden aldığımızı, ülkemizin toplumsal kalkınması için; çocuklarımızın daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için doğru şekilde kullanmak. Çünkü bizim aldığımız bağışlar hayatları değiştiriyor. Tabii son dönemde, ülke olarak olağanüstü günlerden geçiyoruz ve bunun da etkisiyle bağış trendinin bir miktar yavaşladığını söylemek mümkün. Biz Darüşşafaka olarak her zaman şunu söylüyoruz. Bizim için 5 lira da 5 bin lira da 5 milyon lira da çok değerli. Çünkü bizim ihtiyacımız olan salt para değil. Bizim ihtiyacımız olan, ülke olarak ihtiyacımız olan yardımlaşma kültürü.”

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ İÇİN ŞİRKETLERİN SOSYAL BÜTÇESİNE TALİBİZ

“Darüşşafaka’yı ülkemizin diğer değerli STK’larında ayıran önemli bir fark var. Her yıl 1000’e yakın öğrenciyi Darüşşafaka’ya alırken, onlara 8 yıl boyunca ücretsiz eğitim sunacağımızın garantisini veriyoruz. Dolayısıyla bizde her yılbaşında, tabir-i caizse taksimetre yeniden baştan çalışıyor. Bu nedenle desteklerin sürdürülebilir olması çok önemli. İş Bankası kurumsal anlamda en önemli destekçimiz. Hazırladığımız stratejik planımızda, havuza daha fazla kurumsal bağışçılar koyabilir miyiz diye bakıyoruz. Bunun için de kurumlara ‘Biz sizin sosyal bütçenize talibiz’ diyoruz.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar