Sonbaharın gündemi; üçüz açıkla mücadele

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Sonbahara doğru Türkiye ekonomisi, denge arayışında... Belli ki kışa doğru, 1 Haziran’da açılıp saçılan ekonomiyi toparlamak, bozulan finansalları dengelemek için uğraşacağız. Bir bakıma faizi düşürüp kepçeyle dağıttıklarımızı, kaşıkla toplamamız gerekecek.

Üstelik tek sorun bu değil. Döviz gelirlerindeki ani duruş bizi, 60 milyar $ üretme sorunuyla yüz yüze bırakıyor. Turizmde geçen yıl 35 milyar $ gelmişti, bu yıl 10 milyar $ gelse öp başına koy. İhracatın kan kaybı 26 milyar $. Bu yılki portföy çıkışlarını üstü üste koyuna, sonbahar; döviz rengine bürünecek.

Enflasyon denizi dalgalı ve dalga boyu %11,8 düzeyinde...Mevduatın boyu ise ancak %6,5 nete geliyor ki lira başını yüzeyin üstünde tutamıyor, sürekli su yutuyor. Hal böyle olunca altın ve döviz can simitleri önem kazanıyor. Döviz mevduatı 220 milyar $’a fırlıyor.

20 yıl aradan sonra Borsa’ya küçük yatırımcıyı çekebildik ama kazanç öyküsünü çabuk tükettik. Eximbank; karantina sonrası toparlanma gayretindeki ihracatçıyı beklemeye aldı. Bütçe açığı ve cari açık yetmezmiş gibi tasarruf açığı da tuz biber ekti ekonomiye.

Geçmişe bakıyoruz, tek boyutlu açıkla baş edegelmişiz. Bütçe açığı ile cari açık üst üste binince zorlanmış, krize girmişiz. Ancak tasarruf açığıyla birlikte şu anda üçüz açık problemi; önümüzdedir ve çözüm beklemektedir.

Sorunu kabul etmeyerek, çözümü geciktiriyor, çare maliyetini şişiriyoruz. Ülkenin akil insanları biran önce; hazan mevsiminin hazin maliyetini düşünmelidir.

KENDİMİZE IMF OLMA VAKTİ GELDİ

IMF’li yılları hatırlıyorum; Çözümleri hep insansız ekonomi sertliğinde olmuştur. Ölüm diyeti, zam yağmuru ve ücret tırpanı uygular, ekonomiyi düze çıkarır ama suyumuzu da çıkarırdı.

Ancak şimdi IMF yok. Fakat döviz de yok. Üstelik açıldık saçıldık. Şimdi sıkı perhiz zamanı ve kendimize IMF olmak zorunda kalma zamanı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar