Siyasetin bütçeden finansmanı

Mete BELOVACIKLI
Mete BELOVACIKLI İZ DÜŞÜMÜ

Geçtiğimiz günlerde Asal Araştırma yılın ilk ayı itibarı ile yaptığı bir kamuoyu yoklamasının sonuçlarını paylaştı…

Asal Araştırma’nın sonuçlarına göre halk sorunlarını hiçbir partinin çözemeyeceğini belirtiyor. Ankete katılanların yüzde 37,9’u bu görüşte. Yani memleketin üçte birinden fazlası ya “kararsızım” ya “oy kullanmam” demiş. Yüzde 21,5’i ise AK Parti’yi çözüm seçeneği olarak görüyor. CHP’nin sorunları çözeceğine inananların oranı ise yüzde 16. 

Tabii ki bugün gerçekten seçim olsa politize olan gündem nedeniyle bu oranlar farklılaşır. Ama ben bundan ziyade işin finansman boyutuna dikkat çekmek istiyorum.

Halkın sorunlarını çözemeyeceğini belirttiği partilere yine aynı halktan toplanan paralarla geçen yıl yani 2024’te seçim yılı da olması nedeniyle tam 6 milyar 682 milyon lira ödenmiş. 

Bu yıl ise halk cebinden bu partilere de 5 milyar 68 milyon lira ödeyecek. Bunun 2 milyar 16 milyonu iktidar olması sebebiyle mevcut sorunların birinci muhatabı durumundaki AK Parti’ye gidecek. Sorunları çözemeyeceğine inanılan CHP’ye ise 1 milyar 435 milyon lira, MHP’ye 570 milyon, İyi Parti’ye 548 milyon, DEM Parti’ye ise 499 milyon lira ödenecek.

Peki, ama halkın, sorunlarını çözmeyeceğini düşündüğü siyasal partiler, bir yandan bütçe yardımı alırken diğer yandan da ortaya sorunların çözümüne ilişkin öneriler/programlar koyuyor mu yoksa biz sabahtan akşama gündemden kopuk bir bir tiyatro mu seyrediyoruz? 

Haydi, gelin iktidar ve muhalefetin iki büyük partisine yakından bakalım. Kim neyin derdinde büyüteç altına almaya çalışalım…

AK Parti’de yeni yüzler

AK Parti’nin kongresi şubat ayı sonunda. Parti yönetiminde değişikliler yapılacak gibi görünüyor. Önce bu değişikliklerin radikal olacağına ilişkin bir beklenti yaratıldı ama sanırım bu sadece beklenti olarak kalacak. Görünen Mehmet Özhaseki ve AK Parti’ye katılacak olan Kürşad Zorlu, Genel Başkan Yardımcısı olacaklar.

Bakanlar arasında Ticaret, Çalışma ve Aile bakanlarının değişeceği söyleniyor. Çalışma Bakanı’nın, asgari ücret ile maaş zamları konusunu iyi yönetemediği gibi bir temel eleştiri nedeniyle listeye dahil edildiği konuşuluyor. Bunlar beklenilenler… Bir de spekülasyon yapılan isimler var. 

Misal, Turizm en uzun görev yapan bakan… Ona da teşekkür edilebilir. Menderes Türel bu makam için uzun zamandır bekletiliyor.

Sürpriz olan ise Eğitim Bakanı’nın bile konuşuluyor olması. İcraatlarından hoşlanılsa bile o işlerin bu kadar tartışılmasından hoşlanılmıyor AK Parti’de. Adalet Bakanlığı’na da yeni döneme uygun inisiyatif alacak bir ismin getirilmesinin de şaşırtıcı olmayacağı ifade ediliyor.

Yani iktidar tarafı şimdilik kendi iç düzenlemeleri ile ilgili. Peki, muhalefet tarafında daha farklı bir durum var mı?

CHP’de bilindik konular

11 Kasım’da yine bu köşede şöyle yazmışım:

“…Ama belirli olan bir şey var, CHP bu durumdayken belediyelere yönelik operasyonlar devam edebilir. Hem de öyle terör örgütüyle işbirliğine yönelik suçlamalarla değil, bildiğiniz mali suçlarla. Yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma vs. derken bir bakmışsınız belediye bürokratlarından başlayan soruşturmalar başkanları da kapsamış!”

Aslında bir operasyonun kapıda beklediğini sağır sultan bile duymuştu.

CHP yönetimi, yumuşama/normalleşme derken geldi geldi belediye başkanlarına yönelik soruşturma kaosunun içine yuvarlandı.

Soruşturmalar ile birlikte Ekrem İmamoğlu ilk kez “Hedef benim” ifadesini kullandı. 

Hatırlayacaksınız, Özgür Özel 2 Ekim 2023’te bugün yaşananları da “normalleştirmiş” ve tuhaf bir çıkışla “İmamoğlu'na siyasi yasak bence İstinaf'ta onanacak” demişti!

Şu an kim kimi nasıl suçlayacak, kim kimi nasıl bir formülle devre dışı bırakacak soruları parti içi gündemi esir almış durumda.

İktidar partisinden sonra muhalefet partisinde de yeni yüzleri yönetimde görebilir miyiz? Yakın zamanda hep birlikte öğreneceğiz…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni siyasetin kodları 30 Aralık 2024
Bir 10 Kasım’da CHP 11 Kasım 2024