Siyasetçilerle ekonomiyi konuşmak
Ekonomi gazeteciliğindeki ustalarımızın bize hep öğütlediği gibi, sayısal veriler, göstergeler ekonomik gidişatı doğru saptayabilmek için çoğu zaman yeterli olmaz. Doğru saptamalar yapabilmek ve değişimin yönünü belirleyebilmek için siyasi dengelerdeki ve uluslararası ilişkilerdeki sert hareketleri de içinde kaybolmadan kuşbakışı izlemek gerekir. Seçim dönemlerinde de bu yaklaşımı sürdürebilmek için duyargalarımızı doğru konuşlandırmaya gayret ederiz.
Ekonomi dünyası, her ülkede siyasi seçim süreçlerini belirsizlik kategorilerinin en üst sıralarına koyar.
14 Mayıs’ta ittifakların yarışacağı, yönetim rejimi değişikliğinin tartışıldığı çok önemli seçimlere gidiyoruz. Seçim öncesi Ankara’nın siyasi labirentlerinde kaybolmadan mevcut durumu yansıtmak oldukça güçleşti.
EKONOMİ’ gazetesinin Kurmaylar konuşuyor söyleşileri
Liderlerin mutlu birliktelik sergilediği fotoğraf karelerinin ardında gizlenen bilek güreşini, ince hesaplaşmaları görebilmek gazetecilerin görevi. EKONOMİ gazetesinin başlattığı ‘Seçime Doğru Ekonomi-Politika, Kurmaylar Konuşuyor’ dizimizin ilk konuğu İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale oldu. Özlale, Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Özlale’nin hazırlanmasına katkıda bulunduğu önemli vaatlerin yer aldığı “mutabakat metni” üzerinden içerikli değerlendirmeleri ise siyasetin gölgesinde kaldı.
Muhalefetin aday belirsizliği kampanyaları geciktiriyor
Seçim tarihine geri sayım başlamasına rağmen Millet İttifakı’nın adayını hala açıklayamaması muhalefetin seçim kampanyasına odaklanmasını güçleştiriyor.
Muhalefetin adayının belli olmaması, iktidarın da seçim stratejisini derinden etkiliyor. Seçim tarihini yetkisiyle belirlemek gücünde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da resmen seçimdeki rakibinin kim olacağını henüz göremediği için AK Parti’nin seçim politikalarını netleştiremiyor.
CHP ve İyi Parti arasındaki gerginliğin aşılması bekleniyor
Millet İttifakı’nın kurucu paydaşları CHP ve İYİ Parti arasında aday belirleme konusunda gergin bir süreç yaşanıyor. EKONOMİ gazetesi okurları bu durumu geçen hafta siyasi gündemi belirleyen İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale ile yaptığımız söyleşiden görebildiler. Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun onlarca kez buluşmalarına, geride bıraktıkları zaferle sonuçlanan önemli seçim başarılarına rağmen hala vekilleri aracılığıyla medya üzerinden sert mesajlar veriyor olmaları, değişim beklentisinde olan seçmenler üzerinde tedirginlik yaratıyor. Ancak Özlale başta olmak üzere, iki partinin kurmayları her koşulda Millet İttifakı’nın ortak adayının belirleneceğini, uzlaşmanın sağlanacağını da bir yandan ısrarla vurguluyorlar.
13 Şubat’taki Millet İttifakı liderler toplantısına ev sahipliği yapacak olan SP lideri Karamollaoğlu geçen hafta liderlerle ikili görüşmelerini tamamladı. Şimdi dikkatler partilerin kendi içlerindeki nihai karar toplantılarına çevrildi. 9 Şubat’ta yapılacak CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı bu açıdan önemli. PM’nin genel başkan Kılıçdaroğlu’na, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi görüşmeleri için tam yetki vermesi bekleniyor. CHP ve İYİ parti liderlerinin bu hafta ikili görüşme yapabilecekleri de kulislerde dile getiriliyor.
Kapatılan konsolosluklar ve Çavuşoğlu’nun tepkisi
Batılı ülkelerin güvenlik gerekçesiyle peş peşe Türkiye’deki konsolosluklarını kapatmasına Türkiye sert tepki verdi. Dışişleri Bakanlığı, ABD, Hollanda, İsviçre, İsveç, İngiltere, Almanya, Belçika, Fransa ve İtalya’nın Ankara Büyükelçileri ve temsilcilerinin bakanlığa çağrılarak duyulan rahatsızlığın iletildiği belirtildi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bu ülkelere “Bunun kasıtlı olduğunu biliyoruz, ne yapmak istediğinizi de biliyoruz. Türkiye’yi istikrarsız göstermeye çalışıyorsunuz. Bunun da farkındayız, bu tür adımlardan vazgeçmezseniz biz de ilave gerekli tedbirleri alacağız” mesajını verdiklerini duyurdu. Konsoloslukların kapatılması, vize işlemlerinin de durmasına yol açtı.
Sadece turistik geziler değil, iş nedeniyle programlanmış seyahatleri için vize alamayan çok sayıda vatandaş, kamu görevlisi, özel sektör çalışanı ve iş insanından şikayetler geldi.
Ülkelerin konsolosluk kapatma kararlarının seçimler öncesi gelmesinin manidar oluğunu vurgulayan Çavuşoğlu’nun “Bazı ülkelerin diğerlerine de ‘bu eyleme, yani kapatma eylemine siz de katılın’ dediğini de biliyoruz. Bizim elimizde bu tür bilgiler de var” sözlerini dikkatle not ettik.
Enflasyon canavarı yine rol kaptı
Siyasi gelişmelerin ve batılı ülkelerin peş peşe konsolosluklarını kapatma kararlarının gündeme oturduğu geçen haftanın son günü, TÜİK’in açıkladığı veriler enflasyonu yeniden gündemin üst sıralarına taşıdı. Mali piyasa uzmanları ve ekonomistlerin beklentilerinin 1-2 puan üzerinde açıklanan Ocak ayı verileri, enflasyon endişelerini güncelledi. Yılın ilk ayında aylık TÜFE artışının yüzde 6,65 olarak açıklanması, çekirdek enflasyonun da yüzde 7’nin üzerine çıkması, “kurları baskılamanın enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığını gösteriyor” yorumlarına neden oldu. Bu gelişme de gösteriyor ki muhalefetin aday tartışmalarından sıyrılması halinde dikkatler resmi verilerle canlılığını koruduğu görülen enflasyon ve rekorlar kıran dış ticaret açığına çevrilecek.