Siyaset ve ekonomide sert hareketler
Seçim havası siyaset ve ekonomiyi sarmış durumda. Baskın seçim olmazsa muhtemelen 18 Haziran 2023 tarihinde aynı günde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimleri düşünülerek atıldığı izlenimi veren adımlar, yürütülen çalışmalar, bu şekilde hissedilmeye başlandı. Bu seçimlere yüksek enflasyon, hayat pahalılığı altında ve giderek gerginleşen siyasi atmosferde gireceğimiz şimdiden kesinleşmiş gibi.
Gergin siyaset ekonomiye yaramıyor
Yakın tarihimiz kutuplaştırma siyasetinin gerdiği siyasi ortamın, ekonomiye ve demokrasimize hiç yaramadığını gösteren örneklerle dolu. Toplum olarak bunların hiç birinden bugüne kadar ders çıkaramamış olmamızın sıkıntısını yaşıyoruz. İktidar ve muhalefet arasındaki, uzlaşmadan uzak, siyasi kutuplaşmayı derinleştiren, gerginliğin seçime doğru giderek tırmanacağı, bir döneme daha enflasyonumuz gibi koşar adım ilerliyoruz.
Siyasetçiler hakkındaki yargı kararlarının toplumda “siyasette sivrilen kişilere siyaset yasağı getiriliyor” algısı yaratıyor olması, üstelik bunların siyasi yasakları birer birer devirerek bugünlere gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti döneminde yaşanması, demokratik siyasetin sağlığı tartışmalarını alevlendirdi. Millet İttifakı’nın kazandığı 2019’daki İstanbul Belediye Büyükşehir Başkanlığı seçimindeki çalışmasıyla öne çıkan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na getirilen siyaset yasağı muhalefet cephesinde demokratik siyasete müdahale olarak değerlendirildi. CHP ve İyi Parti yanında bu konudaki sert açıklamaların yakın zamana kadar Ak Parti iktidarında Başbakanlık, Başbakan yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı yapmış Deva Partisi lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’ndan gelmesi, bu yargı kararının muhalefet cephesinde safları sıklaştırdığını gösterdi. 6’lı muhalefet temsilcileri 18 Mayıs Çarşamba günü seçim güvenliği komisyonu toplantısında bir araya gelecek.
Siyasi partiler meydanlara iniyor
Bir süre önce il meydanlarında açık hava toplantılarına başlayacağını açıklayan CHP “Milletin Sesi” başlığıyla ilk toplantının 21 Mayıs’ta Bursa’da yapılacağını duyurmuştu. Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yargı kararının ardından CHP bu mitingi İstanbul’a aldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Mayıs Cumartesi günü Maltepe meydanından partililere seslenecek. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da 21 Mayıs’ta Gaziantep’de miting yapacak. DEVA partisi valilikle yapılan müzakereler sonunda miting yerinin Çakmak Mahallesi’ndeki Tur Otobüsleri Park Alanı olarak belirlendiğini açıkladı. İyi Parti geçen yıl Aralık ayında değişik illerde toplumsal sorunlarla ilgili tematik mitingler yapacağını duyurmuştu.
Makroekonomik dengesizlik göstergeleri
Ekonomik sorunlarımız uzunca bir süredir siyaset üstü düşünmeyi gerektiren, toplumun tüm bireylerini kapsayacak, herkesin taşın altına elini sokacağı kapsamlı bir toparlanma programına ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. İki yılı aşkın süredir dünyayı esir alan Covid-19 belasının dayattığı koşullar, tedarik zincirlerindeki kırılmanın Türkiye’ye sunabileceği fırsatlar, baş döndüren teknolojik gelişmeler, Türkiye’nin süratle ekonomi alanında siyaset üstü uzun erimli stratejiler geliştirmesini zorunlu kılıyor. Ancak, anlaşılması güç bir inatla uzlaşmayı hiçbir zaman gündemine almamayı öngören siyaset anlayışı sürdürülmeye çalışılıyor. Deneyimlerimiz, geride bırakılan gergin siyasi ortamlarda, seçim kaygılarının ağır bastığı zamanlarda, başta ekonomi olmak üzere birçok alanda alınması gereken rasyonel kararların politikaların nasıl da ıskalandığını gösteriyor.
TOBB bünyesindeki düşünce kuruluşu TEPAV Makroekonomik Dengesizlik Göstergeleri’ni (www.tepav.org.tr) 2021 son çeyrek verileriyle güncelledi ve geçen yılın tamamına ilişkin fotoğraf ortaya çıktı. TEPAV’ın çalışmasında Dış ve iç dengesizlik göstergeleri ayrı ayrı ele alınıyor ve tablo hiç iç açıcı değil. Dördüncü çeyrek verileri, TL’nin tarihi değer kaybının yaşandığı bu dönemde dış ve iç dengenin nasıl bozulduğunu net bir şekilde gösteriyor.
Enflasyonla mücadelede “telkin ve ikna” dönemi
Ekonomi yönetimi enflasyonun en bariz şekilde hissedildiği sektörlerde fiyat artışlarının kontrol edilebilmesi için harekete geçti. Geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati enflasyonla mücadele kapsamında hazır giyim, mobilya, beyaz eşya, küçük ev aletleri son olarak da gıda sektörü temsilcileriyle görüştü. Nebati, gıda sektörü temsilcileriyle görüşmesinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Enflasyon ataletini kırmanın öneminin bilinci ile fiyatlarda olağan dışı artışlara asla müsamaha göstermeyeceğimizi vurguladık” dedi. Bakan Nebati, sektör temsilcileriyle görüşmelerini bu hafta da sürdürecek. Sektör temsilcileriyle “ikna ve telkin” istişareleri sürerken bugüne kadar hızla tırmanan enflasyonla mücadelede neler yapıldığını topluca hatırlayalım:
- Kur Korumalı Mevduat sistemi hayata geçirildi.
- Konut sektörünü canlandıracak 3 yeni konut finansman paketi açıklandı.
- Bazı ürünlerin ithalatında gümrük vergisi belli tarihlere kadar istisna tutuldu.
- İhtiyaç sahiplerine doğalgaz ve elektrik desteği verildi.
- Temel gıda ve temizlik ürünlerinde KDV indirimleri yapıldı.
- Fahiş fiyatlara karşı enflasyonla mücadele timi kuruldu.
- KDV indirimlerinin fiyata yansıması kontrol altına alındı.
Sefalet endeksi tırmanışta
Ekonomideki zorluğu, vatandaşların çektiği sıkıntıyı kabaca görebilmek için uluslararası ölçekte kullanılan bir gösterge “Sefalet” endeksi. Hepimize çok itici gelen endeksin adı hemen tüm dillerde aynı kavramı ifade eden sözcüklerle anılıyor. Daha teknik detayları olmakla birlikte kabaca enflasyon oranı ile mevsimsellikten arındırılmış enflasyon oranının toplanmasından oluşuyor. 2015 yılı itibarıyla baktığımızda sürekli dikine tırmanan bir grafik çıkıyor karşımıza. Ocak ayında 60,2 olan değer Şubat’ta 65,5, Mart’ta 72,6’ya ulaşmış. TÜİK’in Nisan ayında yüzde 69,97 olarak açıkladığı tüketici enflasyonunu dikkate aldığımızda Nisan ayı sefalet endeksinin 80’i aşması kaçınılmaz.