Sırtını dünyanın aklına yaslamak
Tunç DİPTAŞ
Hayatın birçok değişmez kuralı vardır. Bu kurallardan en çarpıcı olanı, hayatın sonunda sahip olduğumuz her şeyi bırakıp gittiğimiz gerçeğidir.
Hiç böyle olmayacakmış gibi yaşarız, unuturuz sonun yaklaşmakta olduğunu, ama sonunda bizim yanımıza kalan biriktirdiğimiz tecrübelerimiz ve farkındalığımızdır. Varoluşun kendisidir. Fark etmenin yolu da kim olduğumuzu ve ne istediğimizi anlamak ve hayata geçirmektir.
Farkındalık için insanları ve yaşamı okumak önemlidir. Ama bu yolda kitap okumanın boşluğunu hiçbir şey dolduramaz. İyi bir okur olmadan güzel insan olunamaz. İyi bir okur olmadan başarılı bir yazar olunamaz.
Daha da önemlisi okuduklarımızı, dinlediklerimizi hayata geçirmeden aydınlanma gerçekleşmez. Kişisel gelişim üzerine yaptığı çalışmalarla bu alanda otorite haline gelen Jim Rohn’un söylediği gibi; “Her gün yalnızca 30 dakika kitap okumak farkındalık yaratmanızı ve hayatınızı zenginleştirmenizi sağlar. Bu yüzden de yemek yemeyi unutun ama her gün kitap okumayı asla.”
Bugün size bana liderlik ve kişisel gelişim konusunda yazdığım yazılara ilham veren, performans koçluğuna ve yönetici mentorluğuna gelen danışanlara önerdiğim, hayatıma dokunan, farkındalık yaratan yazar ve kitaplardan bahsetmek istiyorum.
1) Victor Frankl’ın “İnsanın Anlam Arayışı” kitabı, hayatın anlamını aramaya dair müthiş bir dokunuştur. İçinde bulunduğumuz problemlerin, sıkıntıların hiçbir zaman dışarıdan gelen faktörlerden kaynaklanmadığını, amaç ve anlam eksikliğinden oluştuğunu anlatan kitapta, Frankl, acıların insanı nasıl güçlü kılacağını ve onurlu insanın acılardan doğacağını başarıyla özetler.
2) Genelde insanlara “Ne iş yapıyorsun?” diye sorulduğunda hep satış yaptıkları üründen ya da verdikleri hizmetten bahsederler. Halbuki insanların esas ilgisini çeken cevap “ne” yaptığınız değil, “neden” yaptığınızdır. Simon Sinek’in başucu kitabı “Neden ile Başla” şirketlerin ve kişilerin markalaşma yolunda yaptıkları hatayı gözler önüne seriyor. “nasıl ve ne” sorularından önce “neden” sorusu üzerine kişilerin ve şirketlerin yapıları inşa etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Çünkü insanları harekete geçiren, ilham veren, ürünü satın aldıran “neden” sorusunun cevabıdır.
3) Yerleşmiş kuralları değiştirerek, kısa yollar bularak verimlilik artırmanın türlü yollarını anlatan Tim Ferris’in “Dört Saatlik Hafta” kitabı kısa yollar bularak başarılı olma üzerine beyin fırtınası yapmanızı sağlıyor. Verimliliği artırmak için 80-20 formülünden bahsediyor. İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto’nun 1906 yılında, ülkesindeki gelir dağılımının eşitsizliğini göstermek için oluşturduğu 80-20 matematiksel formülden esinlenerek bir dizi çözüm üretiyor.
- Bir şirketin gelirlerinin yüzde 80’ini, müşterilerinin yüzde 20’sinden gelir.
- Başarılı bir yöneticinin başarısının yüzde 80’i harcadığı yüzde 20’lik zamandan kaynaklanır.
- Bir proje ekibi, eforunun yüzde 80’ini projenin yüzde 20’si (başındaki ve sonundaki yüzde 10’luk dilimler) için harcar.
4) Yaratıcı bir kişiliğin en büyük problemi dirençle karşılaşması ve tembelliğe yenik düşmesidir. Steven Pressfield, "Yaratma Savaşı” kitabında bu dirençle nasıl mücadele edebileceğimizi, savaşı nasıl kazanacağımızı muhteşem bir dille anlatıyor. Her insanın bu dünyaya özel bir yetenekle geldiğini, görevinin kendini keşfederek, farkındalık yaratarak bulmak olduğunu hikayelendiriyor.
5) Dünyada tenis, golf, futbol, müzik, resim gibi farklı alanda en başarılı olmuş sporcu ve sanatçıları “Yeteneğin Şifresi” kitabında analiz eden Daniel Coyle yeteneğin sırrını çözüyor. Yeteneğin gelişmesi için üç faktörden bahsediyor:
- Herhangi bir konuda normalin üzerinde odaklanma ve pratik yapmak,
- Rol model edinerek motive olmak,
- Usta koçlarla çalışmak. 6) Malcolm Gladwell “Blink” isimli kitabında anlık kararların nasıl verildiğini inceliyor. Bilinç dışının ne kadar önemli olduğunu, otomatik verilen kararların farkındalığını yasamamızın daha kaliteli bir hayat için elzem olduğunu gözler önüne seriyor.
7) 400 başarılı kişiyle görüşerek etkili, hızlı ve akıllı çalışmanın yollarını arayan Charles Duhigg’in “Smarter, Better, Faster” kitabı zihin modellemesi yönteminin önemine dem vuruyor. Zihin modellemesi yöntemi aslında olası sizi zorlayacak durumlarda senaryoları önceden zihinde oynamaktan ibaret. Bütün ihtimalleri önceden zihninizde defalarca oynatırsanız, Duhigg’in deyimiyle modellerseniz, zaman baskısı ve stres altında doğru kararı alabilirsiniz.
8) Napolyon Hill, dünyanın en zengin insanlarının, önde gelen politikacıların, ünlü mucitlerin başarı sırlarının formülünü “Düşün ve Zengin Ol” kitabında veriyor.
9) James Allen ise “Düşüncenin Gücü” isimli olumsuz eserinde insanın beyninin içine doldurduğu bilgilerin önemine dikkat çekiyor ve olumlu düşüncenin gücüne işaret ediyor.
İyi fikirler hiçbir zaman size kolayca gelmez, onları mutlaka arayıp bulmalısınız. Kitaplar bu işe yarar. Kalbimiz ile beynimiz arasındaki bağlantıyı sağlayan, erdemlerin gücünü bize hissettiren güzelliklerdir. Son sözü Zülfü Livaneli ile söyleyelim: “Okumak, sadece okumak. Okuyan insan, dünyanın aklına yaslar sırtını.”