Şirketlerin döviz açık pozisyonu 137 milyar dolara ulaştı
2018, 2021 ve 2023 yıllarında kur şoklarının şirketler üzerindeki yıkıcı etkilerinin üzerinden çok geçmeden tekrar eskiye dönüş için hızlı ilerliyoruz. X kuşağı iş insanları 1994 ve 2001 de yaşanan TL’nin değer kaybını çok iyi hatırlayacaklardır ve şirketler ve ülkemiz çok sıkıntılı günler geçirmişti.2017 yılında 188 milyar dolara kadar çıkan açık pozisyon (Döviz Varlıkları-Döviz Yükümlülükler) tutarı geçmişte yaşanan dersler ve TL faizlerinin olması gerekenden düşük olması nedeniyle 2023 yılı sonunda 106 milyar dolar azalarak 82 milyar dolara kadar gerilemişti. Açık pozisyon TCMB verilerine göre 31 Temmuz 2024 itibariyle 121.4 milyar dolar ve 30 Eylül 2024 bizim tahminimiz 137 milyar dolara çıktı ve YP kredi kullanımı 40 milyar dolar arttı. Yabancı para kredi kullanımı 2023 yılı 214 milyar dolar, Eylül 2024 254 milyar dolar. Bu artışta;
• 2024 yılında TL kredi maliyetlerinin 2023 yılına göre çok hızlı artması çok etkili oldu. Son beş yılın ortalama TL kredi maliyeti, 2020 yüzde 12,3, 2021 yüzde 20,1, 2022 yüzde 21,7, 2023 yüzde 28,3 ve Eylül 2024 yüzde 59,4. 2024 yılında çok hızlı yükselen kredi maliyetleri artan açık pozisyon trendinde önemli faktör oynadı. Aylık bazda düşmeyen enflasyon TCMB’nin para politikalarının önemli aracı olan Politika Faizinde kısa sürede düşüş beklenmemelidir. Bizim modelimiz 2024 Aralık ayında ilk indirimin olabileceğini gösteriyor 100-200 baz puan. Bu analiz bize TL kredi maliyetlerinin yüksek seyrini sürdüreceğini gösteriyor.
• İkinci faktör TL’nin dolar ve Euro karşısında değer kazanması. 2023 yılı sonunda 55.52 olan Reel Efektif Kuru (REK) Eylül 2024 itibariyle 62.78’e çıktı ve TL değerlendirdi. Dolayısıyla YP borçlananların kur farkı zararları azaldı.
• FED ve ECB’nin politika faizlerinde indirimi ve trendin devam etmesi SOFR ( Secured Overnight Financing Rate) ve EURİBOR faizlerinin hızlıca gerilemesi FX kredi kullanım tercihlerini artırdı ve trend devam edecek. 31.12.2023 tarihinde yüzde 5,4 olan SOFR şimdi yüzde 4,8 ve bizim tahminimiz bir yıl sonra yüzde 3,15 olacaktır. Yine 31.12. 2023 tarihinde yüzde 3,9 olan 3 aylık EURİBOR şimdi yüzde 3,28 ve bir yıl sonra bizim tahminimiz yüzde 1,85 olacaktır. Faizlerde aşağıya iniş eğilimi FX kredi kullanımında ödenen faiz yüklerini azaltacaktır. Geçmişi hatırlayalım 2020, 2021 yıllarında EURİBOR kredi faizi yüzde – 0,5 civarındaydı hatta bankalar EURİBOR+Marj uygulamalarında eğer EURİBOR eksi ise “0” uygulanacaktır maddesini sözleşmelerine koyuyorlardı.
Özetle yukarıda detaylandırdığım üç eğilimden ikisi 2025 yılında da devam edecek görünüyor. Birincisi TL kredi maliyetleri 2025’in ilk yarısı dahil yüksek olmaya devam edecek. İkincisi ise detayını verdim SOFR ve EURİBOR kredi faizi düşmeye devem edecek. Özellikle cansız bir Avrupa Ekonomisi (yüzde 0,3 büyüme beklentisi var) faizlerin düşmesine neden olacaktır. ABD ekonomisinin göreceli olarak hem daha büyük hem de güçlü olması faizlerin daha yavaş düşmesine neden olabilir.
TL reeskont kredilere yönelim artmalı
Sonuç olarak, piyasada ortalama TL efektif kredi faizinin yüzde 59,4 olması, TL’nin değer kazanması ve SOFR, EURİBOR faizlerinin düşmesi YP kredi kullanmayı teşvik etmektedir ve rasyonel bir karardır ancak riskleri çok artırmaktadır. 2018-2023 yılları arasında TL’nin değer kaybının getirdiği kur farkı zararlarının bilanço ve nakit akışına olumsuz etkisi unutulmamalıdır. 188 milyar dolardan 82.5 milyar dolara kadar inen açık pozisyon çok hızlı yükselmektedir ve bizim tahminimiz 30 Eylül 2024 itibariyle 137 milyar dolara ulaşmıştır.
Önerilerimiz;
1. ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetleri arttırarak doğal hedge sağlamak.
2. TCMB kaynaklı TL reeskont kredilerini maksimum seviyede kullanmak.
3. İleri vadeli döviz satın alma anlaşmaları yapmak.
4. YP krediler için faiz düşüşünden yararlanmak için fixed yerine değişken faizli kredi kullanmak.