Şirketlerin COVID-19 riskini ölçüp, yol haritası çizdiriyor

TARIK Serpil’in Eş CEO’luk görevini yürüttüğü dünya brokerlik devi Marsh’ın Türkiye yönetimi, ülkemizde ilk COVID-19 vakası çıktığı günlerde durum değerlendirmesi yaptı:

-350 personelimiz var. 18 Mart 2020’den itibaren evden çalışma düzenine geçmeyi deneyelim.

Yönetim bu kararı alırken, şu tedirginliği yaşadı:

- Ya çuvallarsak?

Nisan ayının ikinci yarısında evden çalışma temposu irdelendi:

- Şu ana kadar “sıfır” aksaklıkla çalışıyoruz.

Tarık Serpil, COVID-19’un şirketler üzerindeki etkisini ölçme uygulamalarıyla ilgili konuşurken, Marsh Türkiye’nin bu sürece adaptasyonuna işaret etti:

-Ekiplerimiz satış bile yapıyor.

Sonra şirketlerin riskini ölçme konusuna girdi:

-Bizim asli işimiz risk yönetimi, iş sürekliliği planlaması gibi konular. Kendini ispat etmiş bir ölçümleme yöntemimiz var. Onu COVID-19’a adapte ettik.

Söz konusu ölçümleme ile şu soruya yanıt aradıklarını belirtti:

-Şirket, COVID-19 riskini nasıl ve ne kadar yönetebilir?

Marsh Grubu’nun yurt dışında geliştirdiği “test”i lokalize ettiklerini vurguladı:

- 1.5 saatlik testte, şirketlerin durumuyla ilgili oldukça ciddi fikir veren bir tablo ortaya çıkıyor.

Şirketlerle görüşmelerin görüntülü platformlar üzerinden yapıldığını kaydetti:

-Testten çıkan sonuç, bir bakıma hastalık varsa teşhisi anlamına geliyor.

Ardından tavsiyelerin gündeme geldiğine işaret etti:

-Test sonrası sıra yol haritasının çizilmesine geliyor. “COVID-19’un yarattığı riskler” ini ölçtüğümüz şirketlere isterse yol haritası çizmede de yardımcı oluyoruz.

Sonra COVID-19’un dünya sigorta sektörüne etkisi üzerinde durdu:

-Sigorta sektörü, bugüne kadar görülmemiş boyutlarda hasar ödemeleriyle karşı karşıya kalacak. “İş durması hasarları” ürkütücü boyutlara çıkabilecek.

“İş durması hasarı”nın ne demek olduğunu açtı:

-Bütün ülkeler “mücbir sebep” tanımına giren bir olay yaşıyor. Bazı ülkelerde poliçelerde tam tanımlanmamış olsa bile “işim durdu, zararımı sigorta karşılasın” talebini gündeme getirecek maddeler yer alıyor.

Özellikle ABD’de gündeme gelen benzeri bir konuya dikkat çekti:

-Bir de, “sorumluluk hasarı” söz konusu. Örneğin bir borsa yatırımcısı, sigorta şirketine, “Beni uyarmadın, hisse senedimi satmam gerektiğini öngöremedim” şeklinde hesap sormaya, zararını tazmin ettirmeye kalkışabilir.

Sigortacılıkta önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerini paylaştı:

-Önümüzdeki dönemde bireyler sağlık sigortasına daha fazla yönelecek. Ayrıca, evden çalışmaya geçilmesi “siber riskler” konusunu gündeme getirdi. Sigortada siber risklerle ilgili talep artışı da söz konusu.

Bu durumda şirketler önce “COVID-19 riskleri”ni ölçtürecek…

Sonra, “yeni normal”e geçiş için yol haritası çizecek…

2423, 2424 ve 2425’te ‘ithalatı başlamış işler istisnası’nı unuttular

ETİKET Sanayicileri Derneği (ESD) Başkanı, Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Okay’dan, “Mali zorluklar yaratan ilgili geçici kararlar” başlıklı bir mesaj geldi:

- Yayın Tarihi: 18.04.2020
- Resmi Gazete: 31103
- Cumhurbaşkanlığı karar numaraları: 2423, 2424, 2425
- Bakanlar Kurulu yürürlük karar numarası: 95/17606

Tarih ve numaralarını verdiği kararların içeriğine işaret etti:

- Söz konusu kararlar ile ilave gümrük vergisi uygulamaları yayın tarihi itibariyle başlatıldı.

Şu ayrıntıya dikkat çekti:

- Bu kararlardan evvel ve daha sonra alınan 21.04.2020 tarihli, 31106 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2430 sayılı karar örneğinde olduğu gibi yürürlüğe giren kararların uygulanmasında, “başlamış işlemler istisnası” yoktur.

Okay, İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Serdar Keskin’in Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü’ne yaptığı “düzeltme” başvurusunu eklediği mesajında şu noktanın altını çizdi:

- “Başlamış İşlemler İstisnası”nın 2423, 2424 ve 2425 numaralı kararlara “sehven” uygulanmadığını düşünüyorum. Okay’a “başlamış işlemler istisnası”nın unutulmasının yarattığı etkiyi sordum, anlattı:

- isna maddesi olmayınca, işlemi başlamış ithalatın GTİ pozisyonlarındaki yerine göre yüzde 10-40 ilave gümrük vergisi fazla ödenecek. KDV tutarı da artacak.

Söz konusu ithalat kalemlerinin finansmanında ciddi artış yaşanacağını kaydetti:

- İthal edilen ürünler artan ciddi maliyetler karşısında satılamayabilir. Yapılan satış sözleşmeleri nedeniyle ithal eden firmalar bu ürünlerle ilgili satışlardan dolayı zarar edebilirler.

Serdar Keskin de İthalat Genel Müdürlüğüne yaptığı başvuruda şu noktayı anımsattı:

- Dış ticarete konu ürünün siparişi esnasında yürürlükteki mevzuata göre maliyet hesabı yapılıyor.

2423, 2424 ve 2425 numaralı kararlara “başlamış işlemler istisnası” uygulanmamasının özel bir gerekçesi yoksa, düzeltme yapmak gerekir değil mi?